Koçyiğit: Kadınların daha fazla siyasete katılmasını sağlayacağız

  • kadın
  • 09:10 8 Ağustos 2019
  • |
img
DİYARBAKIR - Parti içi eril anlayışa karşı daha fazla eğitimlere önem vereceklerini belirten HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Kadınların daha fazla örgütlenmesi ve siyasete katılması yönünde hamleler yapacağız" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 40 il, 7 bölgede düzenlediği yerel örgütlenme konferansların ardından 3-4 Ağustos'ta Diyarbakır’da 1’inci Merkezi Örgütlenme Konferansı gerçekleştirdi. Konferansın sonuç bildirgesinde, konferansın yeni dönemde örgütsel eksiklikleri giderme ve topluma umut olma kararlılığıyla tamamlandığı belirtilerek, "Taşlarını döşediğimiz yeni bir sürecin başındayız. Bu süreç politik kararlılık, örgütsel yenilenme, dinamik bir kadro siyaseti, genişleyen ittifaklar ve mutlaka dişe diş bir mücadeleyle kurulacaktır" diye belirtildi. 
 
‘ELEŞTİRİLER YERİNİ BULDU’
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, gerçekleştirilen konferansa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hem yerellerden hem bölgelerden hem de merkezi katılımcılardan ciddi eleştiriler ve önerilerin olduğu bir konferansı geride bıraktıklarını belirten Koçyiğit, “HDP’nin kapsama alanındaki kitle gücü ve seçmen kapasitesinin kendisine karşı örgütsel yeterlilikte olmadığımıza ciddi eleştiriler ve tespitler vardı. Bu tespitlerin ışığında; ‘örgütlülük düzeyimizi nasıl geliştirebiliriz, nasıl buluşabiliriz, topluma siyasete katılma mekanizmalarını nasıl örebiliriz ve demokratik bir toplumu nasıl yaratabiliriz’ noktasında ciddi tartışmalar yürüttük. Gençlik ve kadın meclislerinden, kadınların söz ve karar mekanizmalarında yeterince etkin yer almaması, eşit temsiliyetin ve eşbaşkanlık sisteminde yaşanan kimi aşınmaları, gençliğin yeterince önemsenmemesi ve ihtiyaçlarına dair yeterince perspektifin sunulmamış olması, gençliğin kendisini yönetimde ve parti kurullarında ifade etmesini sağlayacak önlemlerin alınmamasına dair ciddi eleştiriler vardı. Bu eleştiriler de yerini buldu” dedi. 
 
HDP İÇİNDEKİ ERİL ANLAYIŞ
 
Yine toplumcu perspektife dair eleştirilerin olduğunu ve partilerinin engelliler, emek, göçmen ve ekolojik yıkım ile iktisadi kriz karşısında daha etkili mücadele yürütmesi noktasında önemli tespitler ve önerilere ilişkin değerlendirmelerin yapıldığını söyleyen Koçyiğit, parti içi eril anlayışa ilişkin de cinsiyet rollerine dair eğitimlerin daha fazla verilmesi gerektiğini ifade etti.
 
PARTİ İÇİ DİSİPLİN  
 
Koçyiğit, eril sistemle mücadele etmek için parti içi eğitimlerin, toplumsal cinsiyet rollerine dair eğitimlerin daha fazla verilmesi gerektiği, bunun il ve ilçe örgütlerinden başlayarak en üst düzeye kadar mutlaka sistematik olarak yapılmasını ve parti içi disiplinin daha etkin bir şekilde işletilmesi gerektiğini söyledi.
 
‘ZİHİNSEL FARKINDALIK EĞİTİMİ’
 
Kadın mekanizmalarının güçlendirilmesi, kadın meclislerinin geliştirilmesi, kararlarının bağlayıcı olması, fikri takibi noktasında bütün kurulların sorumluluk alması gerektiğine dair tespitlerin vurgulandığını ifade eden Koçyiğit, “Kadınların siyasete katılmasında bütün sorumluluğun sadece kadına yüklenmesi, ‘kadın kadını siyasete katar’ anlayışından vazgeçilmesi gerektiği, bu anlamda tüm partideki mücadele eden arkadaşların bir bütünen kadınların mücadeleye katılmasında etkin rol oynaması gerektiğine dair önemli değerlendirmeler vardı. En temel konulardan biri; kadının özellikle iktisadi anlamdaki sorunları. Ekonomik bir kaynaktan yoksun olmasının, aslında kadının siyasete katılımını olumsuz yönde etkilediğini ve bu anlamda kadın bütçesinin etkin kullanılması parti içerisinde gerekli mekanizmaların işlemesi gerektiği ifade edildi. Toplamında bir zihinsel farkındalık eğitimi gerekliliği vurgulandı” diye belirtti. 
 
'HDP-HDK KARŞILIKLI BİRBİRİNİ BÜYÜTÜYOR’
 
HDK’nin HDP’yle birbirini karşılıklı büyüttüğünü, böylelikle başarıya ulaşıldığına dikkat çeken Koçyiğit, “HDP normalde bir seçim partisi olarak ifade edilmişti ama seçimdeki başarı nedeniyle bir kitle partisine dönüştürüldü. Ondan sonra sürekli HDK’den doğru bir kayıp süreci başladı. Çünkü bütün genel meclis üyelerimiz ve MYK üyelerimizin çoğu partinin kuruluş döneminde yer almaya başladılar. Yerel meclislerimiz HDP’nin il ve ilçe örgütlerine dönüştüler. Bu nedenle ciddi bir aşınmaya uğradı. Bunda çok sık yaşanan seçimlerin de etkisi var. Çok uzun süredir seçim yaşıyoruz. Seçimlerin her biri ciddi bir enerji ve kitle desteği istiyor. Bu anlamda bir birini besleyen, bir birini gören, toplumsal alan büyüdükçe partimiz büyüyecek, partimiz büyüdükçe toplumsal alana daha büyük bir güç aktarımı olacak. Karşılıklı olarak birbirini büyüten bir formülasyona gidiyor” diye konuştu.
 
KADINLARIN DAHA FAZLA ÖTGÜTLENMESİ 
 
Kongrede açığa çıkan örgütlenme modeline değinen Koçyiğit, şöyle devam etti: “Partilerin sonuçta bir yasal mevzuatı var. HDP yasallıktan çok meşruluğu esas alan, yasal sınırları da gören bir yerden hareket ediyor. Hem bölge konferanslarında hem merkezi konferansta yürütülen bir tartışma vardı. Partimiz yaşlanıyor, partimiz çok hiyerarşik, partimiz bürokratikleşiyor, merkezileşiyor gibi eleştirileri vardı. Bu eleştirilerin her biri örgütlenmeye dair birer öneriyi de içeriyor. Yaşlanmaya karşı gençleşmek, gençlik dinamizmini parti içerisine katmak, kadınların ‘çok erilleşiyoruz’ ya da ‘erkek bir partiye dönüşüyoruz’a dair kadınların daha fazla örgütlenmesi ve siyasete katılması yönünde hamleler üzerinde yoğunlaştık.” 
 
‘EYLEM HATTI OLUŞTURULACAK’
 
Bununla beraber il, ilçe kongreleri yapılacağını, 2020 yılında ise büyük kongreye gidileceğini ve şimdi yerelden başlayarak merkeze doğru bütün bu süreçlere kararlılık ile devam edileceğini belirten Koçyiğit, şunları söyledi: “Siyasette mevcut faşizm koşullarında faşizmi yenecek bir eylemsel hattın, dinamizmin, canlığında örgütlenmeyi büyütecek bir temel ayak olduğu da vurgulandı. Bu anlamda tek bir başlığa sıkıştırılamayacak kadınlar, geniş bir eksende tartışıldı. İnanıyorum ki; gelecek dönemimiz bütün bu öneriler çerçevesinde bugünü aşan, halkımızın eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini başka bir aşamaya taşıyacak, Türkiye’yi demokratikleştirecek bir sürece kapı aralayacaktır.”
 
MA / Arjin Dilek Öncel - Özgür Paksoy