Taşdemir: Üçüncü yol siyasetine kadınlar öncülük edecek

  • kadın
  • 09:03 12 Temmuz 2019
  • |
img

VAN - Partisinin gerçekleştirdiği çalıştayda “yerelden demokrasiyi nasıl inşa edeceğiz?” sorusuna cevap arandığını kaydeden HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, “Özellikle 3’üncü yol siyaseti dediğimiz; yani kadın özgürlüğünün öncülük edeceği, demokratik alanların da bir anlamda yerel yönetimlerle bir bağı olduğu ihtiyacı ortaya çıktı” dedi. 

 
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 4-7 Temmuz tarihlerinde Van’da düzenlediği “Demokratik Yerel Yönetimler Eğitim Çalıştayı”nda neler tartışıldığını, bu tartışmalar ışığında kadınların nasıl bir yol haritası belirlediğine dair Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir değerlendirmelerde bulundu.  
 
HDP geleneğinin 20 yıllık deneyimleri olduğunu ve bu deneyimlerden yola çıkarak yaşanan eksikler ve gelecek dönemde yapılması gereken çalışmaları tartışmak üzere  4-5 Temmuz günü yerel yönetimlerde yer alan kadınlarla,  6-7 Temmuz’da da karma bir çalıştay gerçekleştirdiklerini hatırlattı. 
 
Çalıştayın ilk iki gününde kadınlar olarak yerel yönetimlere nasıl öncülük edeceklerini tartıştıklarını ifade eden Taşdemir, “Özellikle demokratik, ekolojik yerel yönetim anlayışımızı kadınlar olarak nasıl hayata geçireceğimizi, yine bununla bağlantılı olarak eşbaşkanlık sistemiyle toplumsal olarak yeniden eşitliği, özgürlüğü ve adaletin nasıl örüleceğine dair ciddi bir tartışma yürüttük” diye konuştu.
 
‘EŞBAŞKANLIKLA TARİHSEL DENEYİM AÇIĞA ÇIKTI’ 
 
1999 yılında 4 belediye başkanlığıyla başlayan ve 2014 yıllında dünyada bir örneği olmayan eşbaşkanlık sistemiyle yerel yönetimlerde eşit temsilliyeti uyguladıklarını söyleyen Taşdemir, bu sistemle kadın özgürlük mücadelesine ciddi anlamlar kazandıran tarihsel bir deneyimin açığa çıktığını ifade etti. 2016 yılında atanan kayyumların kadın mücadelesini geriye çekme hamlesi olarak ortaya çıktığını dile getiren Taşdemir, “Bu çalıştayda elbette ki kayyumların yarattığı tahribatlar da tartışıldı. Arkadaşlarımızın, kayyumlardan geri alınan belediyelere gittiğinde nasıl bir enkazı omuzlarına aldıklarını gördük” ifadelerini kullandı. 
 
'KADINLAR 3’ÜNCÜ YOLA ÖNCÜLÜK EDECEK'
 
Eski deneyimleri görmezlikten gelmeden, onlardan ders çıkararak yeniyi inşa edeceklerini söyleyen Taşdemir, şu vurguyu yaptı: “Çalıştayda ‘yerelden demokrasiyi nasıl inşa edeceğiz?’ sorusuna cevap arandı. Demokrasiyi kadınlarla birlikte örgütlemek gerektiğini tartıştık. Yerel demokrasinin bir ayağının kadınlarla birlikte mahallelerde kurulması gerektiği yönündeki demokrasi perspektifimizin önemi açığa çıktı. Bu sisteme özellikle 3’üncü yol siyaseti dediğimiz; yani kadın özgürlüğünün öncülük edeceği, demokratik alanların da bir anlamda yerel yönetimlerle bir bağı olduğu ihtiyacı ortaya çıktı.” 
 
'YERELDEN ÖRGÜTLENME KADINLAR İÇİN ÖZSAVUNMADIR'
 
Çalıştayda iktidar, koltuk, mevki, elitleşme, toplumdan kopma, kadın siyasetinde neler olmayacağını ve neler inşa edileceği gibi konuların da tartışıldığını belirten Taşdemir, şöyle devam etti: “Kadınlar her gün eve hapsedilmek isteniyor. Tacizin, tecavüzün ve çocuk istismarının yüzde bin artığı bir dönemde kadın mücadelesinin önemi daha çok ön plana çıkıyor. Bunun için burada kadın mücadelesiyle, halkla birlikte demokrasi için hareket etme siyasetini geliştirmemiz gerektiği de çok tartışıldı. Yerelden örgütlenme aslında kadınlar için öz savunmadır. Yani siz mahalleyi örgütlediğinizde, sokağı örgütlediğinizde, iş yerini örgütlediğinizde, yaşamın diğer alanlarını örgütlediğinizde burada gelişen erkek şiddetini de durdurabilirsiniz. Kadınlar arası dayanışma tüm toplumsal sorunlara çözüm üretir. Yerelden genele siyasetin şekillenmesi için kadın gücü önemlidir. Bu çalıştayla Türkiye siyasetinin değişeceğine inanıyoruz. Çünkü yerelden demokrasi anlayışının tüm ülkeye yayılacağına inanıyoruz.” 
 
'BELEDİYELERİ DEMOKRATİK MÜCADELE ALANI HALİNE GETİRMELİYİZ'
 
Baskı ve engellemelere rağmen mücadeleden vazgeçmeyen bir toplum gerçeğinin olduğunu kaydeden Taşdemir, mücadelenin toplumsallaşmasının özgürlük, demokrasi ve adalet getireceğini belirtti. Alışagelmiş sistem belediyecilik anlayışından farklı bir sistem ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Taşdemir, “Yerel yönetimler olarak kimi eksikliklerimiz oldu. Kimi yerlerde halkı örgütlememe, halkı demokratik hareketlere katamama, bunlarla birlikte iş yürütememe ve bilinen iktidar alışkanlıkları sürdürme, bunları çatışma zeminleri haline getirme yine belediyeleri demokratik mücadelemiz alanlarından biri olarak görüp buradan geliştirilen bir perspektiften ziyade bildiğimiz geleneksel belediyecilik anlayışına kayma oldu. Tabi halkımız da bu durumu eleştirdi. Bunları, tartışıp ders çıkarmalıyız. Merkezden bir akılla yönetme anlayışına karşı yerelden demokrasi iddiasıyla yerel yönetimlere girdik. Bu anlamda ciddi değişimler de yaşadık. Çünkü kayyum anlayışı sıradan bir anlayış değildi. Sömürge anlayışıydı. Aslında kayyumların tehlike olarak gördükleri bu toplumsal değişimdi” değerlendirmesi yaptı. 
 
‘YAPILMAYANLARI TESPİT ETMELİYİZ'
 
Yaptıklarıyla övünen kadın hareketi olmadıklarını, aksine yapılmayanları tespit edip ona göre hareket eden bir anlayış içerisinde olduklarını söyleyen Taşdemir, “Son 4 yılda kadınların eve hapsedilmesi, tacizin, tecavüzün ve çocuk istismarın bu derece artmasıyla şunu çıkarmamız gerekiyor; demek ki kadınları demokrasi mücadelesi etrafında tam anlamıyla örgütleyemedik. Bunun için de yeni dönemde tüm halkı yerelden demokrasi sürecine dahil ederek sorunları çözmeliyiz" dedi.