Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 22 Mayıs'ta bir ilkokulda H.K. isimli beden eğitimi öğretmeni öğrencisi 12 yaşındaki B.K. isimli çocuğa tecavüz etmişti.

 

B.K. ve ailesinin şikayeti üzerine cinsel saldırıda bulunan H.K. tutuklanırken, Milli Eğitim görevlileri, köy muhtarı ve eski imamı olayın üstünü örtmeye çalıştı. Tecavüz faili öğretmen H.K. tutuklanıp cezaevine konuldu. Çocuk ise, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün koruması altına alındı. 

 

Konuya ilişkin meclise soru önergesi veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, yaşanan olayın hükümetin yürüttüğü politikalardan kaynaklandığını söyledi. 

 

'OLAYLAR ÖRTBAS EDİLİYOR'

 

Kadın ve çocuğa yönelik istismar ve tecavüz olaylarında hep tanıklık edilen bir durum olduğunu söyleyen Taşdemir, kadını ve çocuğu koruyan, bir adım atılmadığını belirtti. Bu tür olayların daha çok örtbas edilmeye çalışıldığını veya olayı gerçekleştiren kişileri koruyan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Taşdemir, "Bu durumlarla yüzleşen bir siyaset izlemek yerine, yokmuş gibi davranan, münferit gibi gösteren ve bununla gerçekten mücadele eden mekanizmaları ortadan kaldıran bir akılla karşı karşıyayız. Örneğin; özelikle AKP döneminde kadın ve çocuklar mevcut toplumsal dayanışmadan yoksun bırakıldı. Kadın ve çocuk derneklerinin kapatılması, kadınlar arasında dayanışmayı sağlayan mekanizmaların ortadan kaldırılması ciddi bir sorun oldu. Çünkü bu kurumlar, olaylarda nasıl yaklaşılacağı, kadın ve çocuğun nasıl korunacağına yönelik bir bakış açısı ve bilinç yaratıyordu" dedi.

 

'ARABULUCUK MANTIĞI AKP'NİN YANSIMASIDIR'

 

Hakimlerin ve olayın içerisine giren arabulucuların genelde çocuk ve kadınların lehine karar veren tutumlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Taşdemir, yakın zamanda Doğubayazıt'ta benzer bir durumun yaşandığını hatırlattı. Doğubayazıt olayının toplumda büyük bir yankı yarattığını söyleyen Taşdemir, "Bu işin faili bir öğretmen. Bir şekilde köye toplumsal baskı uygulanıyor. Özellikle imam, muhtar gibi kişilerin araya girmesiyle çocuğun öğretmenle evlendirilmeye çalışıldığını gördük. Çocuğu ve kadınları koruyan bir yerden değil, daha çok olayın üstünü örtbas eden, kamuya yansımasın diye aile içerisinde çözüme yönelik bir tavır sergileniyor. Böyle bir siyaset yürütülmeye başlandı. Mecliste buna dair aile sorunlarını araştırma konusunda benzer yasa tasarıları geldi. Ciddi anlamda da bunun alt yapısı hazırlandı. Bu mantık, zaten arabuluculuk mantığıdır. Bu anlamda bu çözüm mantığı tam da AKP'nin siyasette izlediği bir politikadır. Dolayısıyla imam ve muhtarın devreye girmesi çok da şaşırılacak bir durum değil. Çünkü tam da böyle bir mekanizmayı yasallaştırıp sorunları bu yönde çözmeye yönelik adım atılıyor. Arabuluculuk kurumları tam da böyle bir şey" şeklinde konuştu.

 

DAYANIŞMA MEKANİZMLARINI HAYATA GEÇİRMELİYİZ'

 

Doğubayazıt'ta yaşanan olayda ciddi eksikliklerin yaşandığını dile getiren Taşdemir, "Çocuğun ismi, yaşadığı yerin teşhir edilmesi, ifadelerinin basında yer alması gibi aslında olmaması gereken durumlarla da karşı karşıya kaldık. Bizim açımızdan bunlarla mücadele etmenin yöntemi iktidarın değişmesiyle, kadın düşmanı politikalarına karşı mücadeleyle olabilecek bir durum. Bir diğeri ise artık yerelin aktif bir şekilde örgütlenmesi, kadınlar arası dayanışma mekanizmalarını bir an önce hayata geçirilmesidir” ifadelerini kullandı.