HDP'nin 'Demokratik Yerel Yönetimler Eğitim Çalıştayı' başladı

  • kadın
  • 13:01 4 Temmuz 2019
  • |
img

VAN –  HDP'nin "Demokratik Yerel Yönetimler Eğitim Çalıştayı"nda konuşan Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, yerel yönetimlerin adil, tüm kimlikleri kapsayan ve radikal demokrasiyi şart koşan bir siyaset alanı olduğunu belirterek,"Buna kadınlar öncülük etmelidir. Çünkü bugün artık kadınların zamanıdır" dedi. 

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından düzenlenen "Demokratik Yerel Yönetimler Eğitim Çalıştayı" Van’da başladı. 7 Temmuz'a kadar devam edecek programın ilk bölümü olan Kadın Eğitim Çalıştayı kapsamında HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ve tüm kadın belediye eşbaşkanları bir araya geldi. Kentteki bir otelde düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan, böylesi bir programa ev sahipliği yapmanın onurunu taşıdıklarını belirterek, “ Biz kadınlar yan yana durdukça ezilen, şiddete maruz kalan bütün kadınlara umut olmaya devam ediyoruz” dedi.  
 
'EŞBAŞKANLIK SİSTEMİNDE BİNLERCE KADININ EMEĞİ VAR'
 
Ardından konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ise "1999'da başlayan ve 20 yıla yaklaşan yerel yönetim deneyimimiz, Kürtlerin kendini yönetme iradesinde ve kadınların özgürleşme mücadelesinde oldukça önemli bir alan oldu. 1999’da 4 kadın belediye başkanlığı ile başlayan bu deneyimimiz 2014 yerel seçimlerinde 102 belediyenin hepsinde eşbaşkanlık sistemi ile başka bir boyut kazandı. Bu başarıda binlerce kadının emeği ve mücadelesi var. Kürt kadın hareketinin, dünya kadın hareketinin ve feminist hareketin oluşturduğu mücadele deneyim ve birikimi var. Eşbaşkanlık sistemimiz aynı zamanda kadın mücadele tarihinin bir kazanımıdır” dedi. 
 
'KAYYUM KOLONYALİST AKLIN ÜRÜNÜ'
 
Kadınların geliştirdiği tüm mücadele alanlarına kayyumların atandığını söyleyen Taşdemir, bu durumun kolonyalist aklın bir sonucu olduğunu belirtti. Kayyumların belediye bütçesini kendi rantları için kullandığına değinen Taşdemir, "Bunlar bütçeyi kişisel şaşaaları için kullandılar. Kadınları sadece aile içinde tanımlayan, oraya kodlayan AKP iktidarı bu özgürlükçü perspektife resmen savaş açtı. Bu politikaların en ağır bedelini, kadınlar ve çocuklar yaşadı. Danışmanlık merkezleri ve çocuk merkezlerinin kapatılması ile kadınlar ve çocuklar savunmasız bırakıldı. Bu da şiddet uygulayanları cesaretlendirdi, şiddet arttı. Eşbaşkanlık sistemimiz hedef alındı, kadın öncüler rehin alındı. Buradan bir kez daha cezaevlerinde rehin alınan tüm eşbaşkanlarımızı ve kadın yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Bu ağır saldırılar ve faşizm koşullarında elbet geri adım atmadık. Ama daha yapacağımız çok şey var. Kadınlar olarak, halkın temsilcileri olarak, demokratik siyaseti yani üçüncü yol siyasetini geliştireceğimiz olan yer tam da yerel yönetim alanlarıdır. Bu yol en fazla yerelde örgütleyeceğimiz bir inşa siyasetidir” ifadesinde bulundu.  
 
'ÖCALAN'IN SÖYLEMİ PERSPEKTİF AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ'
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı görüşmeye değinen Taşdemir, "Sayın Öcalan avukatları ile yaptığı görüşmede ‘ben olsam sokakta çöp toplardım. Halka hizmet ederdim’ söylemi yerel siyaset perspektifi açısından oldukça önemlidir. Bu perspektif  tam da demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızın ürünüdür. Yerel yönetim tüm kimlikleri kapsayan adil, şeffaf, halka hesap vermeye esas alan radikal demokrasiyi şart koşan siyaset alanıdır. Buna kadınlar öncülük etmelidir. Bu bizim tarihsel görevimizdir. Çünkü bugün artık kadınların zamanıdır. İki günlük çalıştayda açık ve cesurca kendimizi değerlendireceğiz. Güçlü tartışmalar yürütüp, halkımıza güçlü cevap vereceğiz. Tüm tartışmalar bizim mücadele deneyimimize yeni bir boyut kazandıracaktır” dedi. 
 
Taşdemir'in konuşması ardından çalıştay basına kapalı olarak devam etti.