HATAY - Hatay’da 2014 yılındaki 25 Kasım’da kadına yönelik şiddete karşı yaptıkları etkinlik dolayısıyla 17 kadın hakkında 5 yıl sonra dava açıldı.
Antakya Kadın Dayanışması tarafından 2014 yılındaki 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında yapılan etkinliğe katılan 17 kadın hakkında 5 yıl sonra iddianame hazırlanarak, dava açıldı.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyi kabul eden Hatay 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi, 17 kadın hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla dava açtı. Davanın ilk duruşması, Hatay 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesinde 11 Temmuz’da görülecek.
SOKAĞA ÇIKAN KADINLAR SUÇ İŞLEMİŞ
İddianamede savcılık, 24 Kasım 2014 akşamı Antakya’nın Hürriyet Caddesinde bir araya gelen Hatay Kadın Dayanışması üyelerinin, “Susmuyoruz, direniyoruz. Emperyalist savaşa ve kadına yönelik şiddete karşı direnişi büyütüyoruz” pankartını açarak yolu trafiğe kapattığını ve polisin kadınları ikaz ettiğini ileri sürdü. Eylem yapılan alanın, Hatay Valiliğince eylem yasağı olan alanlardan biri olduğunu savunan savcılık, kadınların yolu trafiğe kapattığını, tiyatro yapıp bildiri dağıtmaya devam ettiğine yer vererek bu nedenle kadınların suç işlediğini iddia etti.
‘KADINLAR MÜZİK EŞLİĞİNDE HALAY ÇEKMİŞ!’
Savcılık kadınların etkinlikte; “Ölüm değil kaderimiz direniş, şiddetiniz ile barışmayacağız”, “Kadınlar el ele özgürleşmeye”, “Polis defol bu sokaklar bizim”, “Bağır herkes duysun kadına şiddet son bulsun”, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Kadınlar el ele örgütlenmeye”, “Gelsin baba gelsin koca devlet gelsin cop gelsin inadına özgürlük” sloganlarını atarak müzik eşliğinde halay geçtiklerine ve polisin yapan etkinlikle ilgili “yasal olmadığına” dair anonslar yaptığına dikkat çekti.
Savcılık, 17 kadının alınan ifadelerinde üzerine atılı suçlamayı reddettiğine yer vererek, kadınların yaptıkları etkinlikle “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçunu işlediğini iddia ederek, cezalandırılmalarını istedi.