Kadın örgütlerinden Avukat Boylu’nun öldürüldüğü sokakta açıklama

  • kadın
  • 18:05 21 Mayıs 2019
  • |
img
DİYARBAKIR - Avukat Müzeyyen Boylu’nun öldürüldüğü sokakta açıklama yapan kentteki tüm kadın örgütleri; erkeği koruyan, güçlendiren, kadına şiddeti meşru kılan yasa uygulayıcıları ve eril devletin Boylu’yu öldürdüğünü söyledi.    
 
Diyarbakır'daki tüm kadın örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin kadın meclisleri, Avukat Müzeyyen Boylu’nun eşi tarafından öldürülmesine ilişkin basın açıklaması düzenledi. Boylu’nun öldürüldüğü Kayapınar ilçesine bağlı Diclekent villaları 252'nci Sokak’ta yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Semra Güzel, Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, yakınları cezaevlerinde açlık grevi ve ölüm orucunda olan anneler ile çok sayıda sivil toplum örgütünden kadın temsilciler katıldı. “Kadın cinayetleri politiktir” pankartının açıldığı açıklamada, “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Kadına yönelik şiddet her yerde” ve “Yasta değil isyandayız” dövizleri taşındı.
 
‘ÖLDÜRÜLEN YÜZLERCE KADINDAN BİRİ’
 
Kadınlar adına açıklamayı Rosa Kadın Derneği üyesi Adalet Kaya yaptı. Boylu’nun, 19 Mayıs günü sokakta öldürüldüğünü belirten Kaya, aynı gün Türkiye'nin farklı yerlerinde 2 kadının daha yaşam hakkına son verildiğini söyledi. Üzgün olmalarına rağmen yas tutmadıklarını vurgulayan Kaya, öfkeli olduklarını belirtti. Boylu’nun avukat kimliğinin yanı sıra kadın hakları savunucusu olduğunu söyleyen Kaya, “Bir erkekten boşanmaya çalışırken öldürülen yüzlerce kadından biri oldu. Koruma kararı olmasına rağmen korunmayan ve öldürülen yüzlerce kadından biri maalesef. Bütün bunlar net olarak göstermektedir ki; erkeği koruyan, güçlendiren, kadına şiddeti meşru kılan yasa uygulayıcıları ve bu eril devlettir aslında Müzeyyen Boylu katleden. İki yıl boyunca boşanmaya çalışan ve koruma kararının varlığıyla şiddet gördüğü tespitli olan bir erkekten korunmayan Müzeyyen Boylu’nun katili, yasaları ve Türkiye’nin imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin konuyla ilgili net olan hükümlerini uygulamayan yasa uygulayıcıları ve onların politik yönlendiricileridir” şeklinde konuştu.
 
‘TOPLUMSAL TRAJEDİ’
 
“Türkiye imza koyduğu uluslararası sözleşmeleri bir kere daha ihlal etmiştir ve yasaları uygulamamıştır” diyen Kaya, kadın cinayetlerinin politik olduğunu belirtti. Kadına yönelik şiddetin her türünün, toplumun tüm kesimlerine empoze edilmesinin bir iktidar politikası olarak ısrarla sürdürüldüğünü ifade eden Kaya, “Devletin bütün eril yöntemlerle kadına yönelik şiddeti normalleştirip kendi yarattıkları medya aracılığıyla cinsiyetçi bir şiddet dili kullanarak yaşanan bu kadın kıyımını meşrulaştırmanın her türlü yöntemini uygulamaya koymuştur. Diyarbakır'da gün ortasında, en işlek caddelerden birinde bir kadın öldürülüyor! Bizden beklenen tepkisiz kalmamız, hemen ardından gündelik yaşamlarımıza devam etmemizdir. Bu bir toplumsal trajedidir” ifadelerini kullandı. 
 
‘CEZALANDIRILMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’
 
Kadının şiddet görmesi, öldürülmesinin normal olarak gösteren anlayışı reddettiklerini vurgulayan Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “Savaş ve şiddet politikaları sonucunda ortaya çıkan kültürel soykırım ve toplumsal tahribat sonucunda da şiddet coğrafyamızda her geçen gün artmaktadır. Son dönemde kadın katliamları istatistiksel bir veriye dönüşmüş, toplumsal açıdan normalleştirilip kanıksatılmıştır. Biz kadın hakları savunucuları, kadın örgütleri, kadın meclisleri, kadın özgürlük hareketinin mirasçıları olarak; yüzyıllardır süren kadın kıyımı ile mücadele etmiş ve hatta bu uğurda yaşamını feda etmiş tüm kadınların kazanımlarını sahiplenerek takipçisi olacağımızı ve vahşice bu cinayeti işleyen erkeğin en ağır ceza ile cezalandırılması için mücadele edeceğimizi belirtiyoruz.”