İyi bir yaşam hayali erkek şiddetiyle kabusa döndü

  • kadın
  • 09:03 25 Nisan 2019
  • |
img
ANTEP – Daha iyi bir yaşam hayaliyle Romanya’dan Türkiye'ye gelip, başından iki evlilik geçen Doina Polıvencu'nun hayatı, ikinci eşinden şiddet görmeye başlamasıyla kabusa döndü. Boşanma mücadelesi veren Polıvencu, vatandaşlık hakkı olmadığı için çocuklarını kaybetme korkusu içerisinde.
 
Sosyalist bloğun çöküşüyle birlikte ekonomik krizin baş gösterdiği ülkelerden biri olan Romanya'dan "daha rahat bir yaşam" için Türkiye'ye gelen Romen Doina Polıvencu, kendini hayallerinin çok uzağında bir yaşamın içinde buldu. Türkiye'ye ilk olarak 1996 yılında gelen Polıvencu, oturum izni alabilmek için bir evlilik yaptı. Fakat bu evliliği yürütemeyince eşinden ayrılıp, ülkesine geri döndü.
 
2006 yılında ağabeyi le birlikte yeniden Türkiye'ye gelen Polıvencu, İstanbul'da Mehmet Şanlan ile tanışıp ikinci evliliğini yapar. 2 yıl önce eşi ve 3 çocuğu ile birlikte Antep'e yerleşen Polıvencu'nun hayatı, eşinin uyguladığı şiddet ve hakaretler nedeniyle kabusa dönmeye başladı. 
 
Bu nedenle eşi hakkında boşanma davası açan Polıvencu, diğer taraftan da vatandaşlık hakkı kazanma mücadelesi içerisinde. 
 
Türkiye'de çalışıp çocuklarına bakmak istediğini belirten Polıvencu, "Boşanıp şiddetten uzak yaşamak istiyorum. Artık dayanacak halim kalmadı” diyerek, yetkililerden bu konuda yardım beklediğini dile getirdi.
 
‘TEK İSTEĞİM KİMLİK KAZANABİLMEK’
 
İstanbul’a ağabeyi ile geldiklerinde oturum izni olmadığı ve iş bulamadığı için evlenmek zorunda kaldığını belirten Polıvencu, yıllardır anlaşamadığı eşinden uzun zamandır boşanmaya çalıştığını dile getirdi. 
 
Polıvencu, “Mahkeme bizi boşamıyor. Bu durumdan dolayı büyük mağduriyet yaşıyorum. Eşim yıllardır bana şiddet uyguluyor. Ağzımdaki dişler dahi döküldü. Her gün dayak yediğim gibi sürekli küfür ve hakarete maruz kalıyorum. Çok zor günler geçiriyorum. Boşanma davasının ilk celsesinde hakim ne dediyse eşim kabul etmedi. İkinci celseye ise gelmedi. O dava kapandı. Kendisi boşanmayı kabul etmiyor. Eşim şuan şizofreni hastası. Türkiye vatandaşlığına geçmeye çalışıyorum, ancak geçemiyorum. Tek isteğim kimlik kazanabilmek. Çünkü vatandaş olamayınca iş de bulamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım” dedi.
 
‘YETKİLİLER SESİMİ DUYSUN’
 
Eşinin şuan oturdukları evi bile satıp, kendilerini sokağa atacağını söyleyen Polıvencu,  yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: "Boşanamadığım için çocuklarımı alıp, Romanya’ya gidemiyorum. Babalarının imzası gerekiyor. Ancak babaları da bunu kabul etmiyor. Çocuklarımı almadan memleketime geri dönemem. Aynı zamanda çocuklara da şiddet uyguluyor. Hepsinin psikolojisi bozuldu. Boşandığım zaman da ülkeyi terk etmem gerekiyor, çünkü vatandaşlığım yok. 22 yıldan beridir kaçak yaşıyorum. Yetkililer sesimi duysunlar, gelip evime baksınlar ne durumda yaşıyorum görsünler. Aslında yaşadığımız hayata hayat diyemeyiz. Hayatım hakaret ve şiddetten ibaret, başka hiçbir şey yok. Şuan bulaşıkçılık yapıyorum. Ben Türkiye’ye gelirken çok güzel hayaller kuruyordum. Romanya’ya göre daha rahat bir hayat yaşayacağımı umdum ama tam tersi oldu.” 
 
OĞLU: ÇOK ZOR GÜNLER YAŞIYORUZ 
 
Polıvencu’nun eşinin kendisine uyguladığı şiddete sık sık tanık olan 15 yaşındaki kalp hastası oğlu Y.S. de yetkililere "Sesimizi duysunlar. Bize bir yardım eli uzatsınlar. Artık sabrımız kalmadı. Yaşam bize haram oldu. Çok zor günler yaşıyoruz” sözleriyle seslendi.