'Seçim açlık grevlerine ses olacaktır’

img

DİYARBAKIR - TJA aktivisti Ayşe Gökkan, kadınların Newroz'da mevcut sisteme bir kez daha “Hayır” dediğini söyleyerek, 31 Mart seçimlerinin açlık grevi eylemlerine ses olacağının altını çizdi. 

Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan, kadın bakış açısıyla ve kadınlar için Newroz kutlamalarını Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi. Bu yılki Newroz kutlamalarında, kadınların katılımının görünür bir biçimde arttığını belirten Gökkan, kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nden Newroz'a akışının tecride ve kendi kazanımlarını sahip çıkmanın göstergesi olarak değerlendirdi. Kadınların Newroz kutlamasındaki belirginliklerinin aynı zamanda 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerine de yansıyacağına işaret eden Gökkan, bu yansımanın AKP-MHP bloğuna bir tepki şeklinde olacağını ifade etti. Gökkan, kadınların Newroz'da "iktidarın topluma nefes aldırmayan faşizan uygulamalarını kabul etmeyerek, bu sistemi istemediklerini" mesajını verdiğini kaydetti. 
 
'KADINLARIN SİSTEME HAYIR CEVABIDIR'
 
Küresel ölçekte 21'inci yüzyılda kadınların rolünün çok önemli bir hal aldığının altını çizen Gökkan, "Türkiye'de AKP-MHP faşist sistemi başta kadın kazanımlarına el koymuştur. Bu seçimde kadınların sesini yükseltmesi, bu faşist zihniyete karşı bir duruştur" dedi. 
 
Tecridin bütün kadın kurumlarına yönelik olduğunu dile getiren Gökkan, "Leyla Güven'in kadın olması, anne olması, yine Kürt ve milletvekili olması; bütün bu kimlikleri tecrit altındadır. Leyla Güven, kendi başına başlangıçtır. Bugün zindanlarda devam eden direniş, Newroz alanlarına aktı.Çünkü bu direniş kadınların öncülüğünde başladı ve 8 Mart'tan Newroz'a akan bir direniştir. Türkiye'de şu an 206 üniversiteye karşılık 400'den fazla cezaevi var. Bununla yetinmeyen iktidar, 380 tane daha zindan inşa edeceğini söylüyor. Kadınlara vaadi, kadınlara zindanlar inşa etmektir. Kadınların Newroz akışı, tecride karşı kazanımlarına sahip çıkışın akışıdır; aynı zamanda mevcut sistemi kabul etmediklerini ve bu sisteme hayır cevabıdır" ifadelerini kulandı.
 
'AKP-MHP İTTİFAKINA OY VERMEYİN'
 
AKP-MHP döneminde şiddetin çocuklar üzerinde yüzde 400, kadınlar üzerinde ise yüzde 100 arttığına dikkat çeken Gökkan, “Bunun yanı sıra ret ve inkar inanılmaz derecede arttı. Toplumun yarısı kadındır; eğer toplumun yarısı bu sisteme hayır derse bu yüzyılda kadınların özgürlüğü daha çabuk gerçekleşecektir. AKP-MHP'ye hayır denmesi için bölgede Kürdistani ittifak yapıldı. İlk defa Türkiye'de de şu dile getirildi: ‘AKP-MHP ittifakına oy vermeyin kime oy veriyorsanız verin.’ Her oy, bu sisteme, tecride, kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüze karşı verilen bir oydur. Bu yüzden biz yerel yönetimlerde, belediyelerin kazanılması, bizim için bir mücadele ve direniş alanıdır. Kadının bir ses vermesi belediye ve kendi kurumlarına sahip çıkmasıdır" şeklinde konuştu.
 
'KAYYUMLAR YÜZYILIN İŞGALİDİR'
 
Yerel yönetimlerde eşbaşkanlık sisteminin, "özgürlüğün inşa edildiği kadın ve erkeğin özgür eş yaşam sistemi" olduğunu vurgulayan Gökkan, belediyelere kayyum atamalarını şöyle değerlendirdi: "Bu seçim sadece kayyum meselesi değildir. 21'inci yüzyılda Ortadoğu'da yaşanan 3. Dünya Savaşı'nda bir kez daha erkek egemenliği kadınların yaşamı üzerinde baskı aracı olarak kullanılıyor, kayyum budur. Yani mesele usulsüzlük yapmaları falan da değil, sorunun kendisidir. Kayyumlar bu yüzyılın işgalini gerçekleştirdiler. Bu seçimde önemli olan kendini ve kentini yönetmektir."
 
'SEÇİM AÇLIK GREVLERİNE SES OLACAK’
 
AKP iktidarının kadınlara düşmanlık ettiğini söyleyen Gökkan, sözlerini şöyle tamamladı: "Herkese sesleniyoruz; seçim günü bütün kadınlar sandıklara sahip çıkmalı, nerede olursa olsunlar seslerini yükseltmeleri gerekiyor. AKP-MHP faşizmine karşı buradan bütün demokrasi ve barış isteyenlere de seslenmek istiyorum: Eğer tecrit kırılmazsa toplum dağılır, bu yüzden kapı kapı gezerek, herkesi faşist iktidara karşı uyarmak durumundayız, ancak o zaman faşizme karşı direnişi güçlü kılabiliriz. Leyla Güven, 'Beni açlık öldürmüyor, sessizlik öldürüyor' demişti. Açlık grevi eylemlerine AKP-MHP faşizmi bilerek sessiz kalıyor, ama seçim bütün bunlara karşı bir ses olacaktır.”
 
MA / Esra Solin Dal