'Eril faşizmi' tartışan HDP’li genç kadınlar sürece direnerek yanıt olacak

  • kadın
  • 11:11 20 Şubat 2019
  • |
img
DİYARBAKIR – Diyarbakır’da geçen hafta sonu düzenlenen  konferansta bir araya gelip “eril faşizm”i tartışan HDP’li genç kadınlar, açlık grevindeki Leyla Güven şahsında direnerek sürece cevap olma ve cinsiyet özgürlükçü politikalarını yaygınlaştırma yönünde kararlaşmalarına vardı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Meclisi üyeleri geçtiğimiz haftasonu Diyarbakır’da önemli bir konferans gerçekleştirdi. "Özgür toplum, özgür kadınla mümkündür" şiarıyla ile yapılan konferansa, Türkiye ve bölgeden 300 delege katıldı. Konferasın gündeminde ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve buna karşı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevlerine cezaevindeki 300’den fazla siyasi tutsağın katılmasının yanı sıra yine AKP-MHP rejiminin özellikle kadın ve çocuklara yönelik izlediği cinsiyetçi, eril politikalarla bütünleşen “eril faşizm” tartışıldı. 
 
Yürütülen bu tartışmalar sonucunda iktidarın politikalarına karşı özgün, özerk alanlar yaratmayı hedefleyen genç kadınlar, eril ve tecavüzcü zihniyete karşı cinsiyet özgürlükçü politikalarını tüm toplumda yaygınlaştırma ve direnerek sürece cevap olma yönünde kararlaşmalara gitti.
 
'DİRENİŞİNİ KADINLAR BÜYÜTECEK'
 
Konferansa Diyarbakır’dan katılan genç kadınlardan Emine Kaya, sözlerine Leyla Güven şahsında cezaevlerinde başlayıp, süren açlık grevi eylemcilerini selamlayarak başladı. Güven’in eylemini 105 gündür sürdürdüğünü hatırlatan Kaya, “Aslında yoğun bir direniş var. Yandaş medyanın bunu dile getirmemesi, sanki yokmuş gibi davranması da bu direnişi geriletemeyecek. Güven'in  direnişini biz kadınlar büyüteceğiz. Bugün kadınlar bu bilinçle yaşanan sürece ve eyleme sahip çıkmaya devam edecek” dedi.
 
'TEKÇİLİĞE KARŞI ÇOK SESLİĞİ BÜYÜTECEĞİZ'
 
İktidarın tekleştirip, ötekileştiren politikalarına karşı duyguyu be bütünlüğü güçlendirmek için konferansa İstanbul'dan katıldığını söyleyen Yağmur Kaya da, “Devletin ve iktidarın cinsiyetçi, kadını yok sayan politikalarına karşı birlikte direnerek cevap vereceklerini” ifade etti.
 
Kürtler üzerindeki baskı ve asimilasyon politikalarına karşı konferansta olduklarını, buradan seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirten Kaya, şunları söyledi: “Baskının, inkarın ve katliamların baskın olduğu böylesi bir süreçte 10-20 kişinin bile bir araya gelerek mücadele yürütmesi çok çok önemli. Buradaki genç arkadaşlarla birlikte olmak, onların enerjisine, mücadelesine ortaklık etmek benim için bir onur vesilesidir. Burada çok sesliliğin yürütücülüğünü yapıyoruz. Bir kadın olarak sesimizi çıkarmak adına, burada sadece cinsiyetçi politikalar üreten devlet yapısına karşı değil, aynı zamanda kimlikleri yok etmeye yönelik yürütülen bir sisteme karşı mücadele yürütüyoruz."
 
‘21’İNCİ YÜZYILIN DİRENİŞ SİMGELERİNDEN BİRİ’
 
Kaya, içerisinde bulundukları dönem ve koşullar nedeniyle Leyla Güven’in girdiği eylemin ise daha şimdiden 21’inci yüzyılın direniş simgelerinden biri olduğu görüşünde. Kaya, Güven’in sürdürdüğü eylemin tecride karşı değil, Kürt halkına yönelik yürütülen imha ve inkar politikalarını boşa çıkarmak için yapılan onurlu bir eylem olduğunu ifade etti.  
 
Bu nedenle üç maymunu oynuyan devlet ve iktidara karşısında Güven’in sesine ses olmak gerektiğini vurgulayan Kaya, kadın hakları konusunda mücadele yürüten uluslararası kadın kurumlarına Güven’e destek çağrısında bulundu.
 
'KADIN ŞAHSINDA HALKLARIN KİMLİĞİ YOK SAYILIYOR'
 
Türkiye’de giderek artan kadın cinayetlerine dikkat çeken Kaya, bölgede ise kadın şahsında bir halkın kimliğinin yok sayılmaya çalışıldığını ifade etti. Kaya, “Buna karşı direnen kim varsa düşman görülüyor. Kadınlar olarak bunu kabul etmemiz mümkün değil. Yani bir halkın iradesi söz konusu. Bunları görmezden gelmek, onlar için büyük bir kayıp olacaktır. Çünkü bu halk burada ve çok kez böylesi baskı politikalarına karşı  kaldı ama yine de yılmadılar. Yine buradalar. 10 kişide olsak, 20 kişi de olsak buradayız. Ve bunun sürekliliğini sağlayacağız elbette" diye konuştu.
 
'SAVAŞI SÜRDÜRENLER KAYBEDECEK'
 
Konferans gündemlerden birinin ise yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri olduğunu aktaran Kaya,  sandık başına gşidilmesine yaklaşıldıkça özlelikle bölgede halka dönük baskıların arttığına dikkat çekti. 
 
Halkın seçtiği kişilerin tutuklanarak cezaevine konulduğuna işaret eden Kaya, “Toplumun iradesine müdahale ediliyor. Sürecin çetin ve zorlu olması bizi korkutmuyor ve şuna inanıyorum kaybeden, savaşı yürütenler, yok etme politikası yürütenler olacaktır. Bu savaşta ısrar eden kesimi çok sağlıklı bulmuyorum ve biran önce karşılıklı barışın, çözümün müzakerelerin olabileceği bir döneme everilmesini talep ediyorum. Bir kadın olarak, bir  Kürt olarak talebim budur”dedi.
 
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE KATİLİAMLARI DURDURACAĞIZ'
 
Konferansın katılımcılarından biri olan İpek Aldemir de, HDP’li genç kadınlar olarak bu buluşmayı kadınlar üzerinde yürütülen özel savaş politikalarına örgütlü bir cevap olmak amacıyla gerçekleştirdiklerini vurguladı.
 
Kadınlar üzerinde evde eş ve baba, işyerinde patron, okulda öğretmen, dışarıda polis ve devlet tarafından baskı kurulduğunu söyleyen Aldemir, “Biliyoruz ki kadınlar üzerinde bir sürü kirli politikalar yürütülüyor. Öldürme, tecavüz, taciz, fuhuş gibi olaylar son yıllarda arttı. Genç kadınlar olarak bunlara bir cevap olacağız” dedi. 
 
Aldemir, tecride karşı ise bugün Leyla Güven şahsında tarihi bir çıkış yapıldığı düşüncesinde. Bunu da "Leyla Güven tecride karşı bedenini açlığa yatırmıştır ve bir kadın olarak ön saflara yer almıştır. Direnişin ateşini yakmıştır” sözleriyle dile getirdi.
 
'KORKUYLA GELDİM ÖZ GÜVENLE DÖNÜYORUM'
 
Gerçekleştirdikleri konferansın tüm korkularını dağıttığını söyleyen Jinda Aslangöz ise, korkuyla geldiği konferanstan özgüvenle ayrıldıklarını dile getirdi. 
 
Konferansa Van’dan katılan Şevval Aval de, Öcalan üzerindeki tecridin üzerinde durdu. Aval, “Leyla Güven’in direnişi sadece Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride karşı değil, aynı zamanda kadınlara ve ülkenin her yerinde iradeye uygulanan tecridi kaldırmak içindir. Bir kadının buna öncü olması Bizi onurlandıran ve cesaretlendiren bir şey. Konferans gayet güçlü ve güzel geçiyor" diye konuştu.