İZMİR - Çocuklara yönelik istismar affını içeren yasa tasarısını “insanlığa yönelik bir suç” olarak yorumlayan Mor Dayanışma üyesi Deniz Uslu, “Çocuklara, bir olayla karşılaştığında nasıl davranması, kimlere ulaşılması, kendi güvenliğini nasıl sağlaması, toplumsal cinsiyete yönelik pedagojik eğitim verilmelidir” dedi.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarında, mağdurun fail ile evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngören tasarı, 2016 yılında kadınların tepkisiyle geri çekilirken son zamanlarda hükümet tarafından bir kez daha gündeme getirildi.
Çocuk yaşta evliliğin suç olduğunu, bu anlamda yasanın hiçbir şekilde gündeme getirilmemesi gerektiğini söyleyen Mor Dayanışma Üyesi Deniz Uslu, tasarıya karşı Türkiye’nin her yerinde sokaklarda olacaklarını vurguladı.
‘ÇOCUKLARIN EVLENDİRİLMESİ SUÇTUR’
Çocukları istismara maruz bıraktıktan sonra evlenen ve ceza alan bireylerin serbest bırakılmasını öngören tasarının 2016 yılında gündeme getirildiğini hatırlatan Uslu, “ O dönem, binlerce kadın Türkiye’nin gidişatı, toplumsal çürümeye zemin vermemek açısından sokaklarda oldu. Önümüzdeki günlerde bir gece çok hızlı bir şekilde Meclis gündemine koyabilirler. Tekrar gündeme getirilmesini eleştirerek sokaklarda olmaya, bu konularla alakalı kampanyalar örgütlemeye yönelik çalışmalar içerisindeyiz. Çünkü 18 yaşından küçük çocukların evlendirilmesi suçtur. Çocuğun cinsel istismarının evlilik yolu ile meşrulaştırılmaya çalışılması, yalnız çocuklara yönelik değil, insanlığa yönelik bir suçtur aynı zamanda” dedi.
‘İZİN VERMEYECEĞİZ’
Kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırılmasına, yetkililerin dile getirdiği fetvalarla eve kapatılmaya çalışılmasına ve evliliğe zorlanmalarına karşı sokaklarda olduklarını kaydeden Uslu, “Çocukları küçük yaşta zorla evlendirerek toplum içerisinde var olmasını engellemeye çalışıyorlar. Zaten kamusal alanda yok etmeye çalıştıkları aşikardır. İktidar af getirerek istismarı meşrulaştırmaya çalışıyor. Biz kadınlar buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
‘KADIN BAKANLIĞI TALEBİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ’
“Erkek egemenliğiyle birlikte toplumda yaratılan çürümeyi de arkasına alarak bunu yaygınlaştırmaya çalışıyorlar” diyen Uslu, çocuklarla ilgili yapılması planlanan yasaların geçtiği takdirde yarın bambaşka durumlarla karşılaşacaklarını belirtti. Daha kötüsü yaşanmaması, mevcut haliyle iyileştirmeler sağlanması için hukuki ve politik olarak mücadele edeceklerini söyleyen Uslu, şunları söyledi: “İktidar yeni nesle kendi iktidar düşüncesini empoze etmeye çalışıyor. Yerel seçimlerde özellikle, Kadın ve Çocuk Bakanlığı’nın kurulması için talebimizi yükseltmeliyiz. Bakanlıklar, şehirlerde bulunan birimlerle beraber genel anlamda sorunların önüne geçebilecektir. Yine, şiddet önleme merkezleri yaygınlaştırılmalı. Çünkü, bu mesele sadece kadınların, muhalif olan insanların sorunu değildir. Her görüşten farklı kesimler, çocuk haklarına ilişkin bir bakış açısı sunarak sorunun önüne geçilebilir.”
‘ÇOCUKLARA HAYKIRMAYI ÖĞRETMELİYİZ’
Türkiye yargı sisteminde çocuğun mahkemede istismarda bulunan şahısla karşı karşıya getirildiğini dile getiren Usul, “Yargı sistemi sıkıntılıdır. İstismar eden kişiyle mahkeme salonuna gelen çocuk bayılıyor, kalp krizi geçirerek ölüyor. Çocuğa aynı travma yaşatılıyor. Kısa bir zaman önce, Diyarbakır’da 18 yaşından küçük bir kız çocuğu evlendirilmek istendi. Biz gerekli şikayetleri yaptığımızda maalesef emniyet güçleri çocuk ve ailesinin şikayet etmediği sürece işlem yapılmayacağını söyledi. Fakat bu, toplumu ilgilendiren bir kamu meselesidir. Çocuğun şikayet etmesi beklenemez. Genel anlamıyla çocuklar istismara maruz kaldıklarında onlara susmayı değil, haykırmayı öğretmeliyiz. Çığlık dediğimiz eylemi sembolleştirmek yerine, bir olayla karşılaştığında nasıl davranması, kimlere ulaşılması, kendi güvenliğini nasıl sağlaması, toplumsal cinsiyet ve çocuk iletişimine yönelik pedagojik eğitim verilmelidir” ifadelerini kullandı.