DİYARBAKIR - Kadın yönetici, aday ve üyelerine yönelik gözaltı ve tutuklamaların arttığını belirten HDP Yöneticisi Suzan İşbilen, sistemin kadınların değişim dönüşüm gücünden korktuğunu söyledi. 

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yönetici ve üyelerine yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları artıyor. Her gün bir kentten gözaltı haberi gelirken, son olarak Şırnak’ta düzenlenen ev baskınlarında aralarında HDP’nin belediye eşbaşkan adayları ve yöneticilerin bulunduğu çoğu kadın 22 kişi gözaltına alındı. 

 

Son dönemlerde gözaltına alınan HDP’lilerin çoğunun kadın olması dikkat çekiyor. 

 

HDP Diyarbakır İl Yöneticisi Suzan İşbilen, kadınlara yönelik operasyonları değerlendirdi. 

 

'KADINLARDAN KORKUYORLAR’

 

Uzun bir süredir partileri üzerinde baskı politikasının sürdürüldüğünü dile getiren İşbilen, 31 Mart yerel seçimleri öncesi HDP’li kadınların bilinçlice hedef alındığına dikkat çekti.  

 

İşbilen, son olarak Şırnak’ta kadın siyasetçilere yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda 22 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan İşbilen, operasyonlarla iktidarın seçimlerde kadınları etkisizleştirmek istediğini kaydetti. Saldırıların hedefinde kadınların olmasının farklıca nedenleri olduğunu aktaran İşbilen, “Gözaltına alınan kadınların içerisinde belediye başkan adayları, il ve ilçe yöneticileri vardı. Bunun devamı gelecek, çünkü AKP siyaseti bugüne kadar kadın iradesini hiçbir zaman tanımamış. Bu yüzden operasyonlarla, tutuklamalarla kadınları yıldırmaya çalışıyor. Gözaltı ve tutuklamalarda sürekli kadın sayısının artışı, dikkat çeken bir noktadadır, tesadüf değildir. 9 Ekim 2018’de 150 kişi gözaltına alındı. 150 kişinin yüzde 70’i kadındı. Yani, geçmişte baktığımızda en yoğun gözaltı sistematiği içinde kadın sayısı 3-5 iken, bugün erkek sayısını geçen bir rakama ulaşmışsa, bu durumu kadının mücadelesinin geldiği noktayı gösteriyor. Çünkü, kadının değişim ve dönüşüm gücünden korkuyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

‘TEK YOL DİRENMEK’ 

 

Erkek egemen sistemin, bütün toplumu baskı altına aldığına dikkat çeken İşbilen, bu sistemde erkeğin mücadelesi tek boyutluysa kadınınkinin ise üç boyutlu olduğunu söyledi. İşbilen, “Bir kadın sisteme karşı mücadele ederken ev ve toplumdaki erkeğe karşı da mücadele etmek zorundadır. Yine kadın, inkar edilen kimliğiyle ilgili mücadele ediyor. Bunun için kadının mücadele içinde yükü çok ağırdır ve bu ağır yükün altında ezilmemek için tek yol direnmektir” diye konuştur. 

 

‘MÜCADELE SİSTEMİ RAHATSIZ EDİYOR’ 

 

HDP çatısı altında kadının, mücadelenin olmazsa olmazlarından biri olduğunu vurgulayan İşbilen, bunun boyutlarından birinin eşbaşkanlık sistemi ve eşit temsiliyet olduğunun altını çizdi. Kadın mücadelesinin sistemi rahatsız ettiğini belirten İşbilen, “Bu rahatsızlıktan kaynaklı da kadınların sesini kısmak için gözaltı ve tutuklama benzeri baskı yöntemleri geliştiriliyor” dedi. 

 

‘CEZAEVLERİ KADIN VE ÇOCUKLA DOLDU’ 

 

Gözaltına alınan kadınların içerisinde hamile, yeni doğum yapan ya da çocuklarını emziren kadınların olduğunu belirten İşbilen, “Son dönemlerde çok yoğun bir şekilde cezaevlerinde çocuklar büyüyor, kadınlar cezaevlerinde doğum yapıyor. Bunlar da olağan hale getiriliyor. Tarihte ilk defa cezaevleri bu kadar kadın ve çocuklarla doldurulmuştur” diye konuştu.  

 

'KADINLARA MESAJ VERİLİYOR’

 

Yıldırma politikalarının sonuç vermeyeceğinin altını çizen İşbilen, kadınlara, “Size verdiğimizle yetinmek zorundasınız ya bizim çizdiğimiz sınırlarda yaşamayı kabul edersiniz ya da sizin gideceğiniz yer cezaevidir” mesajı verildiğini söyledi. İşbilen, bu sınırlarda yaşamayacağına kanaat getirdiği için kadınların direnmeyi seçtiğini söyledi.