‘Çocuk istismarının affı olamaz’

img

DİYARBAKIR/İZMİR – Diyarbakır’da DAKAP üyesi kadınlar çocuklara dönük istismara af getiren yasayı protesto etti. İzmir'de de aynı amaçla kadınlar ayaktaydı.

Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), çocuk istismarına af getiren yasaya ilişkin Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde bulunan ACZ Plaza önünde basın açıklaması yamak istedi, ancak polis kamu geçişişini engellendiği gerekçesiyle izin vermedi. Açıklamanın yapılacağı alanı ablukaya alan polisler, kadınların açıklamayı Ofis Sanat sokağında yapması konusunda baskı yaptı. Zılgıtlar ve sloganlarla yasaklamayı protesto eden kadınlar Sanat Sokağına geçerek basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP)  Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’un yanı sıra DAKAP’lı kadınlar katıldı.

‘EVLİLİK YOLUYLA ÇOCUK İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRILIYOR’

Cinsel istismar suçlarında, mağdur ve failin evlenmesi halinde cezanın ertelenmesini öngören utanç düzenlemesi yeniden gündeme getirildiğini aktaran KESK Dönem sözcüsü Bahar Yıldırım, “2016 yılında AKP hükumeti çocukların istismarcılarıyla evlenmesini öngören utanç önergesini meclise getirmiş, binlerce kadın ise bu geri, çağdışı, utanç önergesine karşı bir araya gelmiş ve “İstismarı Aklatmayacağız” diyerek güçlü bir mücadeleyle bu önergeyi geri çektirmişti. Ancak hükümet ardından çocuğa yönelik cinsel istismarla ilgili “12 yaş ayrımını”, yayın yasağını barındıran tasarıyla bir daha gündeme getirmişti. Bu utanç tasarısına karşı biz kadınlar bir kez daha sözümüzü söylüyoruz; çocuğun evlendirilerek failin tahliyesi demek devlet eliyle cinsel istismarın üzerinin örtülmesi ve istismarın devam ettirilmesi demektir. Tehdit ile evliliğin yolunu açmak,15 yaş altı çocukların istismarını evlilik yoluyla meşrulaştırmak ve evlilik yaşını fiilen 15’in altına indirmek demektir

Hükumet istismarı affeden bu yasa tasarısını yeniden gündeme getirerek Türkiye'nin imza attığı sözleşmelerin gereğini yerine getirmemekte ısrar ettiğini göstermektedir” ifadesini kullandı.

‘18 YAŞIN ALTINDAKİ HERKES ÇOCUKTUR’

Türkiye'nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesinin 37. Maddesi hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:” Erken yaşta ve zorla evlendirmelerin suç olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Sözleşme, yetişkin bir kişinin veya çocuğun evlenmeye zorlanmasının suç olarak düzenlenmesi yükümlülüğünü açıkça belirtmektedir. Bu yükümlülüğe rağmen hükümetçe getirilmek istenen affın “cebir ve şiddetin olmadığı haller için geçerli” olacağı açıklanmaktadır. Oysaki hukuken 15 yaşın altındaki çocuğun rızası geçersiz olup; cebir, şiddet, hile olsun ya da olmasın bu yaştaki çocuklara yönelik işlenen cinsel istismar şikâyete bağlı olmaksızın soruşturulur, ceza davası açılır ve tespiti durumunda mahkûmiyet kararı verilir. Suçun işlenmesinden sonra mağdur ve sanığın evlenmesi bir cezasızlık sebebi değildir. İç hukukta bile yasaya göre 18 yaş altı herkes çocuktur ve çocuk evlendirilemez. Yaşı 12 ya da 15, cinsel istismarda rıza aranmaz. Çocuk korunur, fail affedilmez. Bu yasa tasarısı, ulusal ve uluslararası yasal mevzuat bakımından kız ve oğlan çocuklarının haklarına doğrudan bir saldırıyı ve ihlali ifade etmektedir.”

‘AKP CİNSEL İSTİSMAR OLAYLARININ MÜSEBBİBİDİR’

Yıldırım, “AKP hükümetinin eril zihniyetli politikaları bu ülkede yaşanan cinsel istismar olaylarının cesaretlendiricisi ve müsebbibidir. Nitekim Kanuni Sultan Süleyman Devlet Hastanesi’nde 2017 yılında 5 ayda yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli, 115 çocuğun hamile olduğu basına yansımış ve açığa çıkmasını sağlayan kadın çalışanın tehditlere rağmen ısrarcı olmasıyla ancak resmi işlemler başlatılabilmiştir. Çocuklara yönelik cinsel istismar, taciz olaylarında yetkililerin ağız birliği ettiği erkek dayanışmasını gösteren başka bir olay ise İstanbul Küçükçekmece ilçesinde Kadriye Moroğlu Lisesinde yaşanmıştır. İstismar karşısında tavır koyan öğrenciler cezalandırılmak istenmiştir.  Bu ve benzeri durumlarda görülen erkek egemen bakış açısı,  cezasızlıkla çocuk yaşta evlilik yanlılarını cesaretlendirmektedir” diye konuştu.

‘ÇOCUK İSTİSMARININ AFFI OLAMAZ’

Çocuğa cinsel istismarın önünü açacak olan bu yasa tasarısı derhal geri çekilmesi gerektiğini yineleyen Yıldırım, “  Çocuğa yönelik cinsel istismarı ortaya çıkaran sebepler ortadan kaldırılmalı, koruyucu-önleyici ve çocukları güçlendirici uygulamalar ve hizmetler gerçekleştirilmelidir. Çocuklara yönelik cinsel istismarın affı olmaz. İstismarcıları koruyacak düzenlemeleri kabul etmiyoruz, Devletin politikası affetmek değil çocuk istismarını önlemektir” dedi.

İZMİR'Lİ KADINLAR: İSTİSMAR YASASINI AKLINIZDAN BİLE GEÇİRMEYİN 

İzmir Kadın Platformu da, AKP’nin tekrar gündeme getirdiği  'çocuk istismarcısına evlilik affını' meclis gündemine getirilmesine tepki göstererek Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.

'10 BİN KİŞİNİN TAHLİYE EDİLMESİ İDDA EDİLİYOR'

Kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve cinsel istismar vakaları her geçen gün arttığını söyleyen Nuray Öztürk, her yeni gün çocuklara yönelik işlenmiş, korkunç cinsel istismar vakalarıyla karşılaştıklarını belirtti. Yaşanan istismar suçlarının birçoğunun ya üzeri örtülmeye, ya da suçlulara ceza indirimleri uygulandığını dile getiren Öztük, "AKP iktidarının cinsiyetçi ve gerici politikalarının bir sonucu olarak yaşanan bu durum katlanarak artıyor. 

Şimdi 2016 yılında meclis gündemine getirilen ve tepkilerimiz üzerine geri çekilen Çocukların Cinsel İstismarı suçunun faili ile mağdurun ‘evlenmesi’ halinde cezada indirim, cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi suçlu lehine hükümlerin uygulanmasını öngören düzenleme seçim öncesi yeniden tartışmaya açıldı. Medyaya 'çocuk istismarcısına evlilik affı' başlığıyla yansıyan bazı haberlere göre af teklifinin yasalaşması durumunda cezaevinde bulunan 10 bin kişinin tahliye edileceği iddia ediliyor" dedi. 

'CİNSEL İSTİSMAR VAKALARI SON 10 YILDA ARTTI'

Anayasa  ve Uluslararası Sözleşmeler gereğince 18 yaşını doldurmamış her birey çocuk olduğunu ifade eden Öztürk,  "Çocuğun cinsel istismarı'nın evlilik yolu ile meşrulaştırılmaya çalışılması yalnız çocuklara yönelik değil, insanlığa yönelik bir suçtur ve Türk Ceza Kanununda da bu şekilde tanımlanmıştır. Cinsel istismar vakalarının son 10 yılda yüzde 700 artarak 300 bine ulaştığı ülkemizde,  'erken evlilik mağdurları' adı altında ortada bir toplumsal mağduriyet varmış gibi sunulmaya çalışılan şey, çocukları istismar edenlerin 'mağdur' ilan edilmesinden başka bir şey değildir. 

Ortada bir mağduriyet varsa  bu istismar suçunu işleyen değil, erken yaşta evliliğe zorlanan, istismara maruz kalan çocuklarımızdır" şeklinde konuştu. 

'SEÇİM MALZEMESİ YAPILMASIN'

 Erken yaşta evlilik, çocuk istismarı olduğunu kaydeden Öztürk, devletin asli görevi çocukları korumak olduğunu vurguladı. Öztürk şöyle devam etti; 

"Geleceğimiz olan çocuklarımız için hayati öneme sahip bu konu seçim malzemesi yapılamaz. Çocuk istismarını meşrulaştıracak bir düzenlemeyi, çocukların uğradığı istismar ve tecavüze yasal evlilik kılıfı uydurmayı, çocuklara tecavüz edenlere af getirmeyi, kız çocuklarının istismar edenle evlenmesi anlamına gelecek yasal düzenlemeyi aklınızdan bile geçirmeyin" diyerek sözlerini sonlandırdı.