'Rosa kadınlara umut ışığı oldu’

img

DİYARBAKIR - Kadına yönelik her türlü şiddet biçimiyle mücadele etmek noktasında bir araya geldiklerini belirten Rosa Kadın Derneği'nin kurucusu Narin Gezgör, derneğin kadınlar için bir umut ve ışık olduğunu söyledi.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) birçok kadın derneği kapatılırken, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) belediyelerine atanan kayyumların eliyle de şiddete karşı mücadele eden kadın merkezleri işlevsizleştirdi. 
 
Tüm bunlara karşı mücadeleden vazgeçmeyen kadınlar, kadına yönelik artan şiddet ile çocuk istismarının önüne geçmek amacıyla 3 Aralık’ta Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği'ni açtı. 
 
Derneğin kurucularından Narin Gezgör, kuruluş amaçlarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
İSİM ROSA LUXEMBURG’TAN GELİYOR 
 
Rosa Kadın Derneği ismini ömrünü sosyalist mücadeleye adayan Rosa Luxemburg’dan aldığını söyleyen Gezgör, "Rosa Luxemburg’dan günümüze mücadeleci kadınlar sayesinde buradayız. Biraz geçmişte fark yaratan direnişçi kadınları hatırlatan biraz da bugünü çağrıştıran kadınların kim olduğunu hatırlatan bir isimle anılmak istedik. Tarih boyunca direnen tüm kadınları içine alan bir isim olduğunu düşünüyoruz. Bununla kendimizi dünya kadın hareketinin bir parçası olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘KADIN VE ÇOCUKLARIN BAŞVURU NOKTASI’
 
Darbe girişimiyle birçok kadın kurumunun kapatıldığını hatırlatan Gezgör, Rosa Kadın Derneği’nin kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir devamı olan ve 90'lı yıllarda Yurtsever Kadın Derneği’yle başlayan köklü bir geçmişi olduğunu söyledi. Derneklerinin yönetiminde siyasetçi, psikolog, gazeteciler ve kadın hakları savunucularının bulunduğunu ifade eden Gezgör, özellikle erkek şiddetine maruz kalan kadın ve çocukların başvuru noktası olmayı hedeflediklerini vurgulayarak, kadına yönelik her türlü şiddettin karşında olacaklarının altını çizdi.  
 
Gezgör, ayrıca “kadının temel hedef alındığı noktalardan bir tanesi dil” olduğu için dernek bünyesinde kadına yönelik şiddetin yani sıra sanat ve dil eğitimleri konusunda da planlamaları olduğuna vurguladı. 
 
ÜYELİK ÇALIŞMALARI BAŞLADI
 
Üyelik çalışmalarına yeni başladıklarını belirten Gezgör, başta şiddette uğrayan kadınlara ulaşacaklarını kaydetti. Derneklerinde sosyolog, hukukçu, gazeteci ve psikolog arkadaşlarının bulunduğu dile getiren Gezgör, dolayısıyla şiddette maruz kalan bir kadına her türlü desteği sunabileceklerini ifade etti. 
 
Belediyelere atanan kayyumlarla birlikte kadın ve çocukların yararlanabileceği bütün mekanların kapatıldığını söyleyen Gezgör, bu noktada kadınlar, gidebileceği kurumların eksikliğini yaşadığını belirterek, “Kadınların gidebilecekleri bir mekanın varlığına ve ortak çalışma yürüteceği bir mekana ihtiyacı vardı. Bu çıkışla derneğimizi kurmaya karar verdik ve çalışmalarımıza başladık" dedi. 
 
'YOL AÇICI BİR NOKTADAYIZ’
 
Kürt kadınları ve Türkiye'deki kadınlarla birlikte şiddetle mücadele noktasında yol açıcı bir noktada olduklarını dile getiren Gezgör, “Derneğin açılışı Kürdistan ve Türkiye'deki bütün kadınlarda heyecan uyandırdı. Deneğin çalışma amacı, özelde Amed ama genelde dünyada şiddete maruz kalmış tüm kadınlarla birlikte hareket etmek, onları yaşama tekrar dahil etmek, yaşadıkları travmayı atlatmak ve yardımcı olmaktır" ifadelerini kullandı.
 
'ROSA KADINLARA UMUT IŞIĞI OLDU'
 
Derneğin ilk çalışmasının lösemi hastası 3.5 yaşındaki Öykü Arın Yazıcı tedavisi için kan ve ilik bağışı kampanyası çağrısında bulunmak olduğunu belirten Gezgör, diğer çalışmalarını şöyle sıraladı: “Amed’te bulunan bütün sivil toplum örgütleriyle, kadına yönelik şiddeti önleme konusunda nasıl bir savunma ağının örülmesi gerektiği noktasında görüşmelerimiz devam ediyor. Çok olumlu tepkiler var bu yönde. Şiddete maruz kalan kadınlar için Rosa'nın, Amed’te daha önce gittikleri, ancak kapatılan kadın kurumları sonrasında bir umut, bir ışık olduğunu dile getirdiler. Şimdiden şiddete maruz kalan kadınların geldiği bir adres olarak da görülmeye başlandık.” 
 
‘KADIN KURUMLARININ YENİDEN AÇILMASINI İSTİYORUZ’
 
Yaklaşan seçimlerde kazanan partinin öncelikle kadın kurumlarının yeniden açılmasını temenni ettiklerini ifade eden Gezgör, “2014 yerel seçimleri ve sonrasında sadece Amed eksenli düşündüğümüzde bile 43 tane kadın kurumu vardı, bunlar kapatıldı. Seçilecek olan tüm belediye eşbaşkanlarımızdan bir kadın derneği olarak temel beklentimiz, hem birlikte hareket etme noktasında hem de kadınların tekrardan gidebilecekleri kurumlarını yeniden açmalarıdır” diye konuştu. 
 
MA / Esra Solin Dal