'Amed zindanındaki direnişi Leyla Güven devraldı'

img

DİYARBAKIR - Cezaevlerinde 12 Eylül 2012’de başlatılan açlık grevine katılan TJA aktivisti Gülcihan Şimşek, “12 Eylül’de Amed zindanında Kemal Pir ve arkadaşları hukuksuzluklara karşı direndi; Bu direnişi bugün DTK Eşbaşkanı Leyla Güven devraldı” diye belirtti. 

 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi, 73’üncü gününe girerken, aynı amaçla cezaevlerinde tutukluların yürüttüğü açlık grevi de devam ediyor.
 
2012 yılında cezaevlerinde 68 gün süren açlık grevine katılan Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Gülcihan Şimşek, Güven’in taleplerinin haklı ve meşru olduğunu belirterek, açlık grevine girenlerin talepleriyle ilgili güçlü bir irade ortaya konulması gerektiğini söyledi. 
 
2012 YILNDAKİ AÇLIK GREVİ
 
2012 yılında KCK ana dosyasında tutuklu bulunduğunu anımsatan Şimşek, "Öcalan üzerinde gerçekleştirilen bir tecrit vardı ve yine ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkı elinden alınmıştı. Yine yaşam ve sağlık koşullarına dönük bir bilgi alınamama durumu vardı. Buna binaen 12 Eylül 2012 yılında tüm cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açık grevleri başlatıldı. O dönemde biz de cezaevindeydik ve greve katıldık. Eylemin 12 Eylül'de olmasının özel bir anlamı vardı. Çünkü 12 Eylül darbesi, Türkiye'de birçok şeyi kaybettirmişti. Buna karşı geliştirilmiş siyasi bir irade vardı ve ona yönelik bir tutum alınmıştı. Darbeden sonra birçok şey kaybedildi, yani darbeyle kaybedilenler direnişle geri alındı" dedi.
 
'AÇLIK GREVİ AÇIKLAMAYLA BİTTİ’
 
2012’de 67 cezaevinde 682'ye yakın tutuklunun katıldığı açlık grevinin 68 gün sürdüğünü hatırlatan Şimşek, "O dönemde de kadınlar açlık grevlerine öncülük etti. Bu direngen günleri anarken, o dönem greve katılan Sêvê Demir'i analım. Yine Besim Konca, Pero Dündar, Sara Aktaş ve demokratik siyaset yürüten birçok kadın vardı. Ben grevde 13 gün kaldım, daha sonra 18 Kasım'da açlık grevleri bitirildi. Çünkü talepler kabul edildi ve Sayın Abdullah Öcalan, açıklama yaprak grevin amacına ulaştığını ve bitirilmesi noktasında açıklama yaptı. Amacımıza ulaşmamız her şeye bedeldi” ifadelerini kullandı. 
 
'TALEP MEŞRUDUR’
 
Açlık grevine girerek ortak bir irade ve morali ortaya koymanın kişiye güç verdiğinin altını çizen Şimşek, şöyle devam etti: "Bugün yine açlık grevi süreci karşımızda duruyor. Öcalan’a yönelik tecridin ortadan kaldırılması, görüş hakkının, sağlık koşullarının güvence altına alınmasına, güvenlik koşullarının oluşması yönünde bir talep var ve uygulamaları kabul etmeyen bir irade var. O yüzden bizim de açlık grevine giren arkadaşlarımızın taleplerine ses vermemiz, güçlü bir iradeyi ortaya koymamız gerekiyor. Sayın Leyla Güven’in talepleri yaşam kutsallığına dönük bir taleptir, meşrudur. Sayın Öcalan, avukatlarıyla bile görüştürülmüyor, sonuçta siyasi bir kimliği vardır. Bunun bütün Kürt halkının da kadınların da talebi olduğunu görmek gerekiyor. Çünkü Öcalan milyonlarca insanın bu konuda irade beyan ettiği bir şahsiyettir.”  
 
'İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN'
 
Türkiye’de AKP hükümetinin açlık grevlerine yönelik sessiz tutumunu eleştiren Şimşek, iktidarı bu sessizliği bozmaya çağırdı. Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin 73 gününe girmesinin tüm kamuoyunun endişelendirdiğine dikkat çeken Şimşek, "O dönemde açlık grevleri bir müzakereye everildi, tecrit kalktıktan sonra bir barış ortamı ve Kürt sorununa dönük çözüm önerileri tartışılmaya başlandı. Özelikle o dönemi öyle değerlendirmek gerekiyor. Açlık grevlerine yüklediğimiz anlam ölüm değildir, tam tersine daha insanca bir yaşamdır” dedi. 
 
'DİRENİŞ RUHUNU GÜVEN DEVRALDI’
 
Türkiye'de açlık grevlerinin 12 Eylül darbesi sonrası tutuklamalar ve işkencelerin yoğunlukta yaşanmasına karşı başlatıldığını hatırlatan Şimşek, "Özelikle hukuksuzluklar ve haksızlıklara karşı Kemal Pir ve arkadaşları Amed zindanında açlık grevlerine başladı ve bu ölüm oruçlarına dönüştü. Amed zindanlarında yaşamı ölümüne seven Kemal Pir ve arkadaşları yaşamını yitirdi. Bugün yine Amed zindanlarında bu kez bir kadın ve aynı zamanda bir milletvekili olan Leyla Güven, bu direnişi devraldı. Bu direniş darbe mekaniğinin hala devam ettiğini ortaya koyuyor. Darbe mekaniğine karşı da demokrasi güçleri direnmeye devam ediyor” diye konuştu.