Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar: İlk kez 25 Kasım’ı kutlayacağız

  • kadın
  • 10:33 24 Kasım 2018
  • |
img
KOBANÊ – DAİŞ esaretinden kurtulan Kuzey ve Doğu Suriyeli bazı kadınlar, ilk kez 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü kutlayacaklarını belirterek, “Daha önce yoktuk, adımız yoktu, korku vardı. İlk kez güçlüyüz ve özgürüz” diyerek birlikte mücadele çağrısı yaptı. 
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne her yerde olduğu gibi Kuzey ve Doğu Suriye’de de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. DAİŞ’e karşı direnişin ön saflarında yer alan kadınlar, Ortadoğu ve tüm dünya kadınlarına ilham olmayı sürdürüyor. Kadın özgürlükçü mücadeleyi büyütme çağrısında bulunan Rakka, Dêra Zor, Minbic ve Kobanêli kadınlar, birlikte mücadelenin mesajını verdi.
 
RAKKA’NIN İLK 25 KASIM’I
 
İlk kez 25 Kasım’ın kutlanacağı Rakka’da yaşayan Zirifa Mehmud El Nezar (50), DAİŞ esaretinde çektiği acıları unutamadığını dile getirdi. 6 çocuk annesi Nezar’ın, bir oğlu DAİŞ tarafından kaçırılmış ve hala akıbetini arıyor. Eşini daha önce kaybeden Nezar, DAİŞ’in çok kez evlerine baskın düzenlediğini anlattı. 
 
DAİŞ’in dayatmalarını kabul etmedikleri için çok sıkıntı çektiklerini belirten Nezar, “En son oğlumu alıp götürdüler. Onu nereye götürdüler bilmiyorum. 5 yıldır onu arıyorum. Ölü mü, sağ mı bilmiyorum. Her defasında gidip soruyordum. Hem beni dövüyorlardı, hem de hakaret ediyorlardı. Zindandadır diye beni götürüp, dövüyorlardı. Bana her seferinde bir yerlerde olduğunu söylüyorlardı. Ama bu güne kadar izine hiç rastlamadım. Onun derdine düştüm. Mecalim kalmadı, artık onu aramaya. Bazı hastalıklara yakalandım. Kalp kriz geçirdim. Benim gibi onlarca kadın var. Böyle şeylere reva kalan” dedi.
 
‘İLK KEZ DUYDUM’ 
 
DAİŞ’in kadınları erkeklerin kölesi haline getirdiğini anlatan Nezar, “25 Kasım’ın ne olduğunu bilmiyorum. Bugüne kadar da hiç duymadım. Ama bu yaşadıklarımızdan sonra öğrenmek istiyorum. Ne olduğunu bilmek istiyorum. Böyle bir gün ilan eden ve var eden güçlere teşekkür ediyoruz. Onların mücadelesi ile olmuş. Biz de bundan sonra öğrenmeye çalışacağız” diye konuştu. 
 
BİR RECM TANIĞI VE DERA ZORLU KADINLAR
 
Dêra Zorlu ve 25 yaşında olan Reca Eluş ise, bir çocuk annesi. Dêra Zor’un Meydain Bölgesi’nden olan Eluş’un, eşi DAİŞ tarafından katledilmiş. Tanıdığı bir kadının Gireye Köyü’nde recmedilmesine tanıklık eden Eluş, “Bir DAİŞ’li onunla zorla evlenmek istiyordu. Ancak o bunu kabul etmiyordu. Ancak kadına bir bahane bulup bir gün gelip evden çıkardılar. İşkence yaparak, bir şeyler itiraf ettirmek istiyorlardı. Çırılçıplak soyarak, kamçıladılar ama bir şey itiraf ettiremediler. Kadını bırakmadılar. En son ailesine ‘Gelin önümüzdeki günlerde kızınız recm olacak’ diye bir haber gönderdiler. Aile sesini bile çıkaramadı. Başını dışarıda bırakacak şekilde önce toprağa gömdüler. Etrafında siyah taşlar toplamışlardı. Bir battaniyeye sarılıydı. Sesi hiç çıkmıyordu. Hiçbir tepki vermiyordu. Ama yüzündeki yaralardan, çok işkence gördüğü açıktı. Biraz zaman geçtikten sonra su istediğini hatırlıyorum. Su vermediler” diye anlattı.
 
‘25 KASIM’I ÖĞRENMEK İSTİYORUM’
 
Yaşadıklarını atlatamadığını dile getiren Eluş da 25 Kasım’ı daha önce hiç duymadığını ve bilmediğini belirterek, şunları söyledi: “Bugünün ne anlama geldiğini bilmiyorum, fakat QSD güçlerinin kadınların yanında olduğunu gördüm. Onlarda kadına karşı saygı var. Bir zulümleri yok. Onlar gelince öldürme, kaçırma ve recm olmadı. Demokratik dedikleri şey güzelmiş. En önemlisi de kadınların yanındalar. 25 Kasım’ı öğrenmek istiyorum. DAİŞ’ten yara almış bütün kadınlar olarak birleşmemiz gerekiyor. Bir araya gelip güçlenmeliyiz. El ele vermeliyiz.”
 
MİNBİC’TE KADINLAR ÖĞRENİYOR
 
Minbicli olan 20 yaşındaki Elia Mistefa da kadının yok sayılmasına dikkat çekerek, her türlü şiddete karşı Kürt, Arap ve Süryani kadınlar el ele vermesi gerektiğini söyledi. Zaman zaman Kongra Star çalışmalarına katıldığını anlatan Mistefa, böylesi bir şeyi yaşamında ilk kez yaptığını dile getirdi.  Suriye rejimi ve DAİŞ sistemini gördüğünü, yaşadığını anlatan Mistefa, “Ancak şimdi ilk kez kendi evim dışında bazı yerlere gidiyorum. Kendi kentim dışında bazı kentlere gidiyorum. Farklı kültürlerdeki kadınlarla tanışıyorum. Tartışma kültürü ediniyorum. Kadın mücadelesini öğreniyorum. 25 Kasım’da tüm kadınlar aynı safta olacağız” diye belirtti. 
 
KOBANÊ’DE TOPLUM DEĞİŞİYOR
 
26 yaşında olan Kobanêli Ahin Maruf Ferec ise, daha önce yaşadıkları sistemde kadınların tecrit altında olduğunu vurguladı. Rojava devrimi ile birlikte birçok şeyin değiştiğine değinen Ferec, aile baskısından kurtulmak için devrimin kendileri için yeniden doğuş anlamına geldiğini dile getirdi. Geldikleri aşamada halen eksikliklerinin olduğunu ifade eden Ferec, şöyle devam etti: “Evde hapis gibi bir yaşam vardı. Hiçbir hakkı olmayan bir varlıktı. Ama yeni bir sistemle beraber, bu farklı bir hal almaya başladı. Şimdi toplumun en önde gidenleri kadınlardır. Bunu yaşamın her alanında görebiliyoruz. En başta da kendimi söyleyebilirim. Ailem okula gitmeme izin vermedi. Dayak yediğim de oldu. Ama şimdi edindiğimiz güç ile onları bile değiştirebiliyoruz. Kadınlar birlikte daha güçlü oluyor. 25 Kasım’da alanlarda olacağız. Tüm kadınlar el ele.” 
 
MA / Nazım Daştan