'Hatice'nin tutuklanması kadın mücadelesine vurulan bir ket'

img

İSTANBUL - Ankara'da kadın mücadelesi faaliyeti yürüten Hatice Göz'ün tutuklanmasına tepki gösteren Kampüs Cadıları üyeleri, “Tutuklama, Hatice ve Kampüs Cadıları özelinde; Türkiye’deki kadın mücadelesine vurulan bir ket. Kadın mücadelesi yargılanamaz" dedi. 

Kampüs Cadıları ve Toplumsal Özgürlük Parti (TÖP) Üyesi Hatice Göz, 11 Eylül’de Ankara’da düzenlenen operasyonla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Tutuklama kararının kadın özgürlük mücadelesine karşı verildiğini söyleyen Kampüs Cadıları Üyesi Gizem Işık ve Eylem Güldükçe, Hatice Göz için başlattıkları kampanyaya dikkat çekti. 
 
‘10 GÜN BOYUNCA PSİKOLOJİK ŞİDDETE MARUZ KALDI’
 
Göz’ün gözaltına alınma gerekçelerinden birinin kadın örgütü faaliyeti içerisinde olduğunu dile getiren Kampüs Cadıları Üyesi Gizem Işık, arkadaşlarının 10 gün boyunca gözaltı sürecinde psikolojik şiddete maruz kaldığını belirtti. Işık, “Tutuklama kararı bizim açımızdan çok büyük bir şaşkınlık uyandırdı. Kampüs Cadıları’nın sözcüsü olması, diğer kadın platformlarıyla ortak bir faaliyet yürütüyor olması, kampüslerde en çok tanınan sima olması Hatice’nin tutuklanmasının en büyük sebeplerinden biri. Bu, daha önce Kampüs Cadıları’na yapılan hedef gösterme politikalarından da bağımsız değil” dedi.
 
‘ERKEK DEVLET İÇİN BİR TEHDİT UYANDIRDIK’
 
Işık, bundan 2 ay önce de sosyal medya hesapları üzerinden hedef gösterildiklerini ve 8 Mart’a katılan tüm kadınların aileleri aranarak, "kız çocuklarınız bir terör örgütüne üye ve 8 Mart’a onlarla birlikte katılacaklar" denildiğini hatırlattı. Amacın, kadınları korku politikasının içine çekmeye çalışmak olduğunu söyleyen Işık, şöyle devam etti: “Hatice; oradaki akademisyenler, gazeteciler ulaşabildiği tüm kadın platformlarıyla ortak çalışan kadınlardan biriydi. Aynı zamanda Psikoloji Bölümü öğrencisiydi, dokunduğu tüm kadınların psikolojik süreçlerine dahil olmaya çalışan bir kadındı. Kendi etkilendiği kadınlardan daha çok Hatice’den etkilenen kadınlar da vardı. Hatice, orada bir semboldü. Çünkü bu Hatice’nin özne olma süreciyle alakalı olmasının dışında tutuklanma kararı aynı zamanda Kampüs Cadıları özelinde kadın mücadelesine yapılan bir baskılanmaydı. Hiçbir şekilde devletin bu baskılanma süreci ve korku politikasına karşı sessiz kalmadı. Bu faaliyetleri korkusuzca yürütüyor olması da erkek devlet için bir tehdit uyandırmaya başlamıştı” ifadelerini kullandı. 
 
‘HER KADINLA DAYANIŞMAYA ÇALIŞIYORUZ’ 
 
Işık, kamuoyunda yaratılan, “illegal faaliyetler yürüten kadın örgütü” algısına şu sözlerle tepki gösterdi: “Hatice’nin suçlandığı terör örgütüne hiçbir şekilde bağlı olmaması zaten bilindik bir şey. Bizi sürekli birileriyle yakın olmakla suçluyor ve kadınları baskılamaya çalışıyorlar. Biz, anayasal hukuka aykırı hiçbir şey yapmıyoruz. Yaptığımız tek şey, erkek devletin zoruna giden mücadele alanı. Biz kendimizi üniversiteli kadınların öz örgütü olma yolunda ilerleyen bir kadın platformu olarak tanımlıyoruz. Bu platformda bize ulaşan her kadınla bu düzlemde dayanışmaya çalışıyoruz.”
 
‘KADIN MÜCADELESİ YARGILANAMAZ’
 
Tutuklanma kararını kadınların özne olma ve kadın özgürlük mücadelesine vurulan bir ket olarak yorumlayan Işık, “Kadın mücadelesi tutuklu yargılamaya sevk ediliyor şu anda. Dayanıştığımız tüm kadın platformları da bunun Hatice ve Kampüs Cadıları özelinde Türkiye’deki kadın mücadelesine vurulan bir ket olduğunda hemfikir” dedi. 
 
Kadın mücadelesinin hiçbir şekilde yargılanamaz olduğunu ve meşru bir zemine dayandığını söyleyen Işık, “Kendimizi özgürleştirebildiğimiz her alanda mücadelenin arkasında durmamız gereken bir yerdeyiz. Buradan tüm kadınları bizimle dayanışmaya ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyorum. Çünkü hiçbir şekilde bu baskı politikaları bizi yıldıramayacak. Biz kadınlar biliyoruz ki özgürlük ellerimizde” diye konuştu. 
 
‘HATİCE İÇİN MOR BALONLAR UÇURUYORUZ’
 
“Hatice Göz için özgürlük” kampanyası başlattıkları ve bu minvalde atölyeler gerçekleştirdikleri bilgisi de veren Işık, “Arkadaşımız şu an haksız bir şekilde dosyanın içi doldurulmaya çalışılarak yargılanmaya çalışılıyor. Genç bir kadının hayatı söz konusu. Buna dikkat çekmek amacıyla sosyal medyadan Hatice Göz için özgürlük etiketi başlattık. Hatice için özel bir çizim tasarladık ve o kartpostal adı altında ona mektuplarımızı yazıp gönderiyoruz. Kadının bütün özgürlük alanı da ellerinden alınmış durumda. Hatice; yazmayı ve üretmeyi seven bir kadın; ama içeriye kitap dahi sokulmuyor. Bulunduğumuz tüm kampüslerden özgürlük balonu, mor balonlar uçuruyoruz. Gökyüzüne uçurduğumuz balonların Hatice’ye ulaştığını biliyoruz. Çünkü Hatice’yi ne kadar rehin almış olurlarsa olsunlar ruhunun ve bedeninin bizimle mücadele içinde olduğunu biliyoruz. Bu yüzden Hatice için özgürlük talep etmeye ve özne olmaya çalışan tüm kadınların da arkasında durup mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
 
Işık, Hatice Göz ile dayanışmak isteyen kadınların Ankara Sincan F Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’ne mektup yazabileceğini söyledi. 
 
‘TUTUKLAMA KADIN MÜCADELESİNE DUYULAN KORKU’ 
 
Kampüs Cadıları’ndan Eylem Güldükçe de, “Bugün, Hatice’nin dayanaksız ve delilsiz bir şekilde tutuklanması iktidarın kadın mücadelesine karşı duyduğu korkudan başka bir şey değildir. Kadınlara yönelik üretilen politikalara karşı daha güçlü durmamız gerektiğini söylüyoruz. Tam da bu nedenle bizi, apaçık bir şekilde korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışan bu yaptırıma inat daha fazla yan yana durmanın, dayanışmanın, hayatımız ve haklarımız için mücadele etmenin gerekliliğini hissediyoruz” ifadelerini kullandı.