'Kolombiya Barışı'nda hakikati kadınlar açığa çıkardı'

  • kadın
  • 13:03 14 Temmuz 2018
  • |
img
ANKARA - Kolombiya’da imzalanan barış anlaşması sürecini inceleyen Demokrasi, Barış ve Alternatif Politikalar Merkezi (DEMOS) ekibi, incelemelerini raporlaştırdı. Kadınların anlaşma sürecinde yer almasının yarattığı önemli sonuçlara değinilen raporda, Türkiye’deki çatışmalı sürecin barışa evrilmesine dair öneriler de yer aldı.
 
Kolombiya'da 50 yıldan fazla süren iç çatışmanın ardından barışla sonuçlanan süreç, toplumsal cinsiyet bakış açısı üzerinden incelendi. Ankara'da faaliyet gösteren Demokrasi, Barış ve Alternatif Politikalar Merkezi (DEMOS) tarafından bu inceleme sonucunda hazırlanan "Barış ve Toplumsal Cinsiyet: Kolombiya Barış Süreci" başlıklı rapor, Neva Palas Otel'de gerçekleştirilen tanıtım toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
 
DEMOS araştırma ekibinde yer alan Güneş Daşlı, Nisan Alıcı ve Julia Poch Figueras tarafından hazırlanan rapor, Dilan Elveren’in moderatörlüğünde Alıcı ve Daşlı tarafından sunuldu.
 
Kolombiya’daki barış süreci hakkında bilgiler veren moderatör Elveren, kadın ve LGBTİ’lerin de katıldığı barış sürecinin özgün unsurlar içerdiğini ifade etti. Elveren, hazırlanan raporda da kadınların ve LGBTİ’lerin bu süreçte nasıl yer aldığı üzerinde durulduğunu belirtti.
 
KADINLAR İLK KEZ DAHİL EDİLDİ
 
Araştırma için 2017 yılında Kolombiya’ya gittiklerini anlatan Güneş Daşlı ise, imzalanan barış antlaşmasına kadınların ve LGBTİ’lerin karar vereci aktör olarak dahil olduğunu ve dünyada ilk defa bir barış sürecinde kadın komisyonlarının oluşturulduğu bilgisini verdi.
 
Daşlı, “Kolombiya’da yerli kadınları, feminist örgütleri, kadın hareketi içerisinde yer alan 20 farklı örgüt ile görüşmeler yaptık.  Kolombiya barış sürecine baktığımız zaman müzakereler 2012 yılında başladı.  2014 yılında ise, Toplumsal Cinsiyet Alt Komisyonu kuruldu” dedi.
 
GÜVENLİ ALANLARIN OLUŞTURULDU
Yaşanan çatışmalara bağlı olarak cinsel şiddetin de anlaşmada ana gündem maddesi olduğunu paylaşan Daşlı, şunları söyledi: “Antlaşmada ‘Barış Mahkemeleri’ altında cinsel şiddete karşı bir birim oluşturuldu. Diğer önemi bir kazanım cinsel şiddet suçlarının af kapsamına alınmaması oldu. Cinsel şiddet pek çok deneyimde olduğu gibi Kolombiya’da konuşabilecek en zor konulardan biriydi. Kadın örgütlerinin bu konuda kendi yerellerinde oluşturduklar raporlar da var. Kadınların yaşadığı bu hakikatin açığa çıkarılmasında güvenli alanların oluşturulması anlaşmada yer aldı.”
 
Kolombiya hükümeti ve FARC’ın çatışmalı süreçte işlenen cinsel suçları kabul ettiğini, ancak iki tarafın da bu durumu bireysel bir yaklaşım olarak ele aldığını belirten Daşlı, tüm bu analizleri incelerken çatışmalı süreci yaşayan Türkiye ve benzeri ülkeler için kritik olarak bazı noktalara vurgu yaptıklarını dile getirdi. 
 
‘İLK KEZ KADINLAR TOPRAK SAHİBİ OLUYOR’
 
Araştırma ekibinde yer alan diğer isim olan Nisan Alıcı da, barış sürecine kadınların ve LGBTİ’lerin nasıl yer aldığına değindi.
 
Kolombiya’da sürece ilişkin 350 kadınla Ulusal Kadın Zirvesi oluştuğu ve ortak bir gündem belirlendiğini aktaran Alıcı, Toplumsal Cinsiyet Alt Komisyonu’nun oluşmasının sürecin en büyük kazanımlarından biri olduğunu vurguladı. Alıcı, şöyle devam etti: “Anlaşmanın her başlığında toplumsal cinsiyet bakış açısıyla yazılmasını sağlıyorlar. LGBTİ örgütleri de temsilen dahil oluyor. Afro Kolombiyalı ver yerli kadınlar da dahil oluyor. Kadınlar toprak sahibi oluyor ve bu kadınlar için bir kazanım.”
 
Çatışmalı süreçte Kolombiya’da 300’den fazla insan hakları savunucunun öldürüldüğünü paylaşan Alıcı,  anlaşmada dikkat çeken bir diğer önemli noktanın insan hakları savunucularının güvence altına alınması olduğunu kaydetti. Nisan, “Toplumdaki yapısal eşitsizlikleri görerek bir mücadele. 50 yılı aşkın çatışmalı süreçten geçildi. Bu kadar uzun çatışmadan sonra barış sürecinin de inişli çıkışlı olacağını kabul etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.  
 
Toplantı soru-cevap bölümü ardından sona erdi. 
 
Raporun sonuç kısmında Türkiye’deki çatışmalı sürecin barışa evrilmesi için öneriler de yer aldı. O öneriler ise şöyle:
 
*Çatışmanın toplumsal cinsiyet analizi yapmak 
* Sivil toplumun içindeki işbirliği 
*Kadın ve LGBTİ hareketleri arasında ittifaklar
*Toprak reformu
*Siyasi katılım
*Toplumsal cinsiyete duyarlı barış inşası programları tasarlama
*Kolektif olarak harekete geçme, ortak talepler
* Kadınların toprak hakkının güvence altına alınması
* Yerel demokrasi