‘İdam hükümetin şekillendirdiği zihniyetin dışa vurmasıdır’

  • kadın
  • 09:14 8 Temmuz 2018
  • |
img
DİYARBAKIR - Türkiye’de artan kadın ve çocuklara yönelik şiddet, cinsel istismar ve ölüm vakalarının sosyal ve siyasal nedenlerine dikkat çeken sosyolog Şeyda Arslantaş, “İdam yönündeki tartışmalar, yönetimin bakış açısıyla şekillendirdiği zihniyetin dışa vurmasıdır” dedi. 
 
Türkiye’de her geçen gün kadın ve çocuklara yönelik cinsel istismar, şiddet ve öldürülme vakaları artarken, AKP hükümeti ise buna karşı idam ve kimyasal hadımı gündeme getirdi. Hükümetin artan istismar, şiddet ve ölümlere karşı yürüttüğü politikalar, toplumda tepkilere neden oluyor. 
 
Sosyolog Şeyda Arslantaş, kadın ve çocuklara yönelik saldırılar ile hükümetin buna karşı politikalarının sosyal ve siyasal nedenlerini değerlendirdi. 
Son dönemlerde Türkiye’de kadın cinayetlerinin yanı sıra intiharların da yoğun olarak artış gösterdiğini ve istatistiklere göre Türkiye’de ayda 30 kadının öldürüldüğünü kaydeden Arslantaş, “Toplum çok ciddi sosyal bir patlamayla karşı karşıya” dedi.
 
'HÜKÜMET BİRİNCİ DERECE SORUMLUDUR’
 
Kadın ve çocuk istismarlarını araştırmak ve irdelemenin hükümetin birinci derece sorumluluğu olduğunu ifade eden Arslantaş, HDP ve CHP’nin vakaların araştırılması için verdikleri araştırma önergelerinin hükümet oyları ile reddedildiğini hatırlattı. AKP hükümetinin toplumu din ve inanç üzerinden şekillendirilmeye çalıştığını dile getiren Arslantaş, “Ülkede uzun zamandır seküler yönetim biçimi, adı konulmamış inanç ve dini bakış açısıyla yönetilmeye başlandı. Bugün şeriatla yönetilmiyoruz; ama buna denk bir durumdayız” diye konuştu. 
 
'İNSAN HAKLARINDAN UZAK YASALAR ÇÖZÜM DEĞİLDİR'
 
Faillere yönelik cezasızlık politikalarının yaşanan vakalarda artışa neden olduğuna dikkat çeken Arslantaş, şöyle devam etti: “Her türlü şiddetle mücadelede bu kesimin geleceğinin kurgulanması, seküler bakış açısının evrensel ilkelerin değerlerin kabul edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Yönetme anlayışı seküler değilse ve temel insan hakları değerlerini esas almıyorsa; bugün gündemde olan çocukları istismara maruz bırakan kişilerin idamı yönündeki tartışmalar, yönetimin bakış açısıyla şekillendirdiği zihniyetin dışa vurmasıdır. Evrensel insan haklarından uzak yasalar çözüm değildir.” 
 
'EĞİTİM ALANLARI OLUŞTURULMALI’
 
Kadın ve çocuklara yönelik istismarların durdurulması için eğitim alanlarının oluşturulması gerektiğinin altını çizen Arslantaş, şunları söyledi: “Eğitimle gelecek nesile evrensel değerleri, toplumsal bakış açısıyla topluma kazandırabilirsiniz. Türkiye eğitim sistemine baktığımızda; 16 yılda en az altı kez değiştirildi. Gelecek nesiller ilahiyat ve İslami bir bakış açısıyla yetiştirildiğinde, bu toplumdan o inancın sapıtılmış ve yanlış aktarılan biçimlerinden başka bir noktaya taşıyamazsınız.”
 
‘KAPİTALİST MODERNİTE AKP DÖNEMİNDE DERİNLEŞTİ’ 
 
Kapitalist modernite sisteminin AKP hükümeti döneminde derinleştiğini ve yaygınlaştığını belirten Arslantaş, “Toplumların maddi gelişimleri zihinsel değişimlerinden çok daha hızlıdır. İnsanlar modern evlerde yaşayabilirler, belli bir yaşam standardına sahip olabilirler; ama bunun zihinsel gelişim seviyesi aynı oranda değildir. Bunun temel sebebi de eğitim sistemi ve kültürel yapıdaki değişimlerin eş zamanlı olmamasıdır. Kapitalist modernitenin değerleriyle maddi bir büyüme sağlıyorsunuz; ama diğer yandan bunun gereklikleri olan temel insan hakları temelinde zihinsel gelişimi gerçekleştirmiyorsunuz. Bununla beraber tam tersi bir gerilemeyi empoze ediyorsunuz. Toplumun yapısını kurgulayan ve örgütleyen araçlar, toplumu zihinsel olarak geriye atan ama maddi değerler açsından ilerleten bir noktaya getirdiğinizde, çok ciddi çatışma sosyal bir patlamanın da zeminini hazırlıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
 
MA / Esra Solin Dal