Tarım işçisi bir kadın: İşçi ve kadınların sesini Meclis’e taşımak için aday

  • kadın
  • 09:02 25 Mayıs 2018
  • |
img

İZMİR – HDP’nin İzmir’den milletvekili adayı gösterdiği Halime Akdağ, 40 yıllık bir tarım işçisi. Grev örgütlemeden, kadın mücadelesine, belediye eşbaşkan adaylığından milletvekili adaylığına uzun yıllardır aktif siyasetin içinde yer alan Akdağ, işçilerin ve kadınların sesini Meclis’e taşımayı amaçlıyor. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Birinci Bölge milletvekili adayları arasında bulunan Halime Akdağ, tarım işçisi ve 4 çocuk annesi. İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Değirmendere mahallesinde yaşayan Akdağ, ailesi ile birlikte seralarda çalışarak emeğini kazanıyor. Tarım işçiliğinin yanı sıra evinin önünde bulunan küçük bahçesinde mantar üreticiliği de yapan Akdağ, her tarım işçisi gibi güne sabah saat 05.00’te başlıyor. Seçim çalışmaları nedeniyle tarlalarda yarım gün çalışmaya devam eden Akdağ, günün geri kalan saatlerinde ise, seçim çalışmalarına odaklanıyor. Mardin’in Kızıltepe ilçesinden ekonomik nedenlerle yaklaşık 40 yıl önce ilk olarak Manisa’ya oradan da İzmir’e göç eden Akdağ, ailesi ile birlikte 40 yıldır tarım işçiliği yapıyor. 1996 yılından bu yana da emek mücadelesi içinde aktif siyaset yürütüyor. 
 
GREV ÖRGÜTLEMEDEN, BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞINA
 
1996 yılında Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile siyasete giren Akdağ, emek mücadelesinin yanında kadın hareketlerinde de yer aldı. HADEP Kadın Kolları’nda aktif mücadele yürüten Akdağ, il ve ilçe yöneticiliğinin yanı sıra ilçe başkanlığı da yaptı. HADEP’ten sonra Demokratik Halk Partisi (DEHAP) içinde yer alan Akdağ, 2014 yılında HDP’den Menderes Belediye Eşbaşkan adayı olurken, 2017 yılına kadar HDP Menderes İlçe Eşbaşkanlığı görevinde bulundu. Akdağ, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde uzun yıllar işçilerin sorunları ile ilgilendi. Tarım işçilerinin emeklerinin karşılığını alamaması nedeniyle 2002 yılında Manisa’da tarım işçileri tarafından gerçekleştirilen greve de öncülük etti. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 4 bine yakın işçi ile gerçekleştirilen grev işçi ücretlerinin iyileştirilmesi ve 12 saat olan uzun çalışma saatini 8 saate düşürülmesi ile sonuçlandı.  
 
‘ESNAF, GENÇL, İŞÇİ VE KADINLARIN SESİNİ MECLİS’E TAŞIMAK İÇİN’
 
Halen işçilik yapmaya devam eden Akdağ, gelinen noktada işçilerin 2002 öncesi sorunlarla yeniden karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Bugüne kadar hiçbir üreticinin ürettiği ürünün karşılığını alamadığını aktaran Akdağ, “Üreticiler çiftçiler kendi zararını ve fidesini bile karışlayamayacak durumda. 2009 yılında İzmir’in Menderes ilçesine gelerek kendi ekonomimi devam ettirmek için seracılık yapmaya devam ettim. Seracılık ile beraber siyasal faaliyetlerimi devam ettirdim” dedi. HDP’den milletvekili adayı olduğunu ve esnafın, gençlerin, kadınların ve işçilerin taleplerini Meclis’e taşımayı amaçladığını dile getiren Akdağ, “Bundan sonra biz kendi emeğimize sahip çıkacağız. Başaracağımıza inanıyoruz. Bu amaç ile siyasetimizle, kendi emeğimize sahip çıkmak amacıyla 24 Haziran’da başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
 
Doğayı çok sevdiğini belirten Akdağ, doğanın katledilmediği bir coğrafyada üretim yapmak istediklerini kaydetti. Savaş karşıtı olduğunu ve demokratik talepleri olduğunu belirten Akdağ, “Biz coğrafyamızda barışın olmasını istiyoruz. Tüm seçmenlere çağırımız şu; biz emekçi kadınlar ile beraber kazanacağız. Bunun için seninle başaracağız. Hep birlikte başaracağız. HDP’nin siyasal anlayışını ve tüzüğünü benimseyen biriyim. HDP din, dil ve ırk gözetmeden ekolojik sistemi savunan bir parti. O yüzden hepimiz HDP’de buluşalım istiyorum” diye konuştu. 
 
‘ERİL ZİHNİYETİN OLMADIĞI BİR TOPLUMDA ÜRETİP, TÜKETMEK İSTİYORUZ’
 
Türkiye’de tarım işçiliğinde gelişme kaydedilmediğini de dile getiren Akdağ, ürünün üreticiden alındığı fiyatla tüketiciye ulaştığı fiyat arasında uçurum olduğunu belirterek, amacının öncelikle tarım işçilerinin sorunlarının çözüme kavuşturulması olduğunu söyledi. Akdağ, şöyle devam etti: “Bunun için kooperatifleşmeler olması gerekiyor. Halkı ve tarım üreticileri ile işçileri kooperatifleşmeye teşvik edebilir ve eğitimleri sunabiliriz. Kooperatifleşmenin halkın örgütlenmesini ve kendi haklarına sahip çıkma noktasında tekçi düzene karşı birlik ittifakının geliştirilmesini sağlayabiliriz. Üreticilerin hak ettiğini kazanması için bizler Meclise gidersek elimizden geleni yapacağız. Biz Meclise gitmesek bile partimizin buna yönelik projeleri var. Partimiz daha önce dile getirdiği gibi yine dile getirecek ve çözümler üretmeye devam edecektir. Bizler kutsal bir iş yapıyoruz. Üreterek topluma en büyük katkıyı sunuyoruz. Üreterek kazandığımızı demokratik bir coğrafyada tüketmek istiyoruz. Barışçıl bir toplum, kadınların sokaklarda katledilmediği bir toplum, eril zihniyetin olmadığı bir coğrafyada ürettiğimizi tüketmek istiyoruz. Paylaşmak istiyoruz. Yaşamak istiyoruz. HDP’de ben yok, biz varız.”
 
MA / Ruken Demir - Ayşe Sürme