Özman: 21'inci yüzyılın sinema ustaları kadınlar olacak

  • kadın
  • 10:46 8 Mayıs 2018
  • |
img
DİYARBAKIR - Filmmor Kadın Kooperatifi kurucusu Melek Özman, kadınların sahneden indirildiği bir süreçte kadın sinemacılığının yaygınlaşmasının bir zorunluluk olduğunu söyledi. Kadınların 21’inci yüzyılı değiştireceğini vurgulayan Özman, sinema ustalarının da kadınlardan çıkacağını söyledi. 
 
Umudunu ve gücünü kadınlardan alan Filmmor Kadın Kooperatifi, 16 yıldır Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali kapsamında Türkiye’nin birçok şehrinde insanlarla buluşuyor. Kadınların gözünden eserleri sergileme amacı güden festivalin bu yıl ki son durağı Diyarbakır oldu. 
 
Filmmor Kadın Kooperatifi’nin kurucusu Melek Özman, kadınların yaşamlarını, sorunlarını ve hayallerini kendi objektiflerinden yansıtmaları amacıyla böyle bir festival düzenlediklerini söyledi. 
 
‘OHAL’LE ARTAN CİNSİYETÇİLİK SİNEMAYA DA YANSIDI’ 
 
Erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü her alanda kadına yönelik cinsiyetçiliğin olduğuna vurgu yapan Özman, OHAL’le birlikte artan cinsiyetçi yaklaşımların sanat ve sinemaya da yansıdığını, dolayısıyla kadınların sahneden indirildiği bir süreçte kadın sinemacılığının yaygınlaşmasının bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. 
 
‘2015’TE DİYARBAKIR’A GELDİĞİMİZDE KADINLAR SALONA SIĞMAMIŞTI’ 
 
Diyarbakır’a en son 2015 yılında yine festival için geldiğini belirten Özman, kayyum atanmadan önce belediyenin kadın kurumları olduğunu, her türlü sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin orada yapıldığını hatırlattı. Kayyumla birlikte kadın kurumlarının da kapatıldığını kaydeden Özman, “Şu anda kadınların kendini var edebileceği bir mekanları yok. Daha önce geldiğimizde Cigerxwîn Sinema Salonu’ndaydık ve oraya sığmamıştık, yüzlerce kadın salondaydı. Gültan Kışanak ve diğer değerli siyasetçi kadınlar vardı. O gün Filmmor Festivali’nde bulunan kadınların birçoğu burada yok. Bazıları tutuklu, bazıları başka koşullardan kaynaklı uzaklarda. Bu elbette çok üzücü. Bu gelişimizde de Cigerxwîn’de yapmak isterdik; ama artık kayyum dolayısıyla festival yapma olanağımız yok. Ama biz kadınlar olarak sanatımızı, filmlerimizi her koşulda kadınlarla buluşturmak için ‘Ne söz biter ne yol ne düş’  diyerek, mekanları değiştiren, geniş kılan, dar kılan biz kadınlarız diyoruz. Bu mekanı geniş kılarak söz ve yol biriktirmek için düşlerimizi paylaşmak için buradayız” ifadelerini kullandı. 
 
’21’İNCİ YÜZYILIN SİNEMA USTALARI KADINLAR OLACAK’
 
Hayatın her alanında olduğu gibi sanat ve sinema camiasında da erkek egemenliğinin hakim olduğuna dikkat çeken Özman, “Türkiye’de neredeyse sinema sektörünün yarısından fazlasını erkekler oluşturuyor. Daha önce yapılan festivaller, erkek festivalleri olduğu için biz kadın filmleri festivali yapıyoruz. Ve sadece festivalde yönetmeni kadın olan filmlere yer veriyoruz. Kadınların sadece bir yönetmen olarak sinemaya katkı sunacaklarını düşünmüyorum. Kadın bakış açısıyla yapılacak filmlerin cinsiyetçi dili ve bakış açısını da değiştireceğine inanıyorum. Biz bu yüzden kadın film yönetmenleri demiyoruz, 21’inci yüzyılın ustaları diyoruz. Çünkü hayatta, sinemada yeni bir kadraj açacak olan ve gelecek yüzyılı değiştirecek ve biçimlendirecek olan kadınlardır” dedi. 
 
‘OHAL’İN OLDUĞU YERDE ÖZGÜRLÜKLERDEN BAHSEDEMEYİZ’
 
OHAL koşullarının hüküm sürdüğü hiçbir yerde özgürlüklerden bahsedilemeyeceğinin altını çizen Özman, baskı atmosferinin sanata ve sinemaya da yansıdığını dile getirdi. Ülkede devam eden OHAL koşullarının ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Özman, şöyle devam etti: “Çünkü baskının hakim olduğu hiçbir alanda sanat ve sinemanın özgürlüğünden bahsedemeyiz. Kadın açısından işler daha zor. Kadınlar, sektördeki ayrımcılık ve cinsiyetçilikle mücadele ediyor. Bunun yanı sıra kadına dair özgürce sinema yapabilecek alanlar yaratmak için mücadele ediyor. Hani sürekli denir ya kadın mücadelesi dört yönlü yürütülüyor. OHAL koşullarında 44 yönlü bir mücadele sürdürülüyor. Her anlamda bir iyileşmenin yaşanabilmesi için ülkenin bir an önce normalleşmesi gerekiyor. Hepimizin özgürce sinema yapabildiği, özgürce festivaller yapabildiği koşullar için barış ve demokrasiye ihtiyacımız var.” 
 
'ÖZGÜRLÜĞÜN YOLUNU KADINLAR AÇACAK’
 
Toplumda yaşanan umutsuzluk duygusunun son yıllarda filmlerin temasına da yansıdığını belirten Özman,  bu konuya dair şunları söyledi: “Biz, kadın ustalar olarak yaşama dair kadın gerçekliğini sahneye taşıyarak umutsuzluğu değil, umudu var etmeyi amaçlıyoruz. Sadece sinemada değil, gerçek yaşama baktığımız zaman dünyada kadınlar hakikatin kaydını tutuyor. Bu umutsuzluk çağının hakikatini kadınlar belgeliyor. Bunun hikayesini, filmini yapıyorlar; ama bir taraftan kulağımıza gelen sözün bittiği yerdeyiz deniyor. Hayır böyle demelere de dur demek istiyoruz aslında. Çünkü ne söz biter, ne yol biter ne de düş biter. Kadınların mücadelesi hep böyleydi. Bin yıllardır uğraştığımız hiçbir alanda, hiçbir şey kadına tepside sunulmuyor. Geri püskürtüldüğümüz yıllar olacak, zorlandığımız yıllar olacak; ama muhakkak kadınlar yolu açacak. Biz kadınlar bütün engellere, bütün baskılara karşı özgürlüğün yolunu açacağız.”