Psikolojik şiddete maruz kalan kadın işçiden çağrı: Birleşelim

  • kadın
  • 15:33 28 Nisan 2018
  • |
img
İSTANBUL - Rafi Tekstil'de yaşadığı psikolojik şiddeti anlatan kadın işçi, tüm işçilere “Kendilerine yapılan her türlü baskılara karşı sessiz kalmasınlar. En korktukları şeyi yapalım, birleşelim” çağrısı yaptı. 
 
Tekstil İşçileri Koordinasyonu, Rafi Tekstil'de bir kadın işçinin psikolojik şiddete maruz kalmasının ardından işten çıkarılmasını protesto etmek amacıyla fabrikanın önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP), Devrimci İşçi Partisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çalışma Komisyonu ve çok sayıda işçi destek verdi. 
 
“Rafi Tekstil’de tacize mobbinge ve işten çıkarılmaya sessiz kalmayacağız” pankartının açıldığı eylemde, “Esir değil; işçiyiz, yarının sahibiyiz”, “Tacize mobbinge boyun eğme, kendi gücüne güven, örgütlen” dövizleri taşındı. 
 
YAŞADIKLARINI ANLATTI
 
Eylemde ilk olarak psikolojik tacize maruz kalan ve ismini vermek istemeyen kadın işçi konuştu. Kadın işçi şunları söyledi: “7 buçuk yıl çalıştığım işyerinde ustabaşı Mehmet Zeki Dede tarafından psikolojik baskıya maruz kalıyordum. 2017 yılının Temmuz ayında izin tarihimin belirlenmesiyle ilgili yaptığımız konuşma sırasında anlaşmazlık sonucu çıkan tartışmada kabalaşarak bağırmaya başladı ve beni tehdit etti. ‘Burada benim dediklerimi yapacaksın, aksi takdirde hakkında ahlaki dedikodu yayarak seni buradan çıkmaya mecbur ederim’ diyerek uzun zamandır uyguladığı psikolojik baskıyı bir adım ileri taşıyarak psikoloji tacizde bulundu. Haddini aştığı ve bu şekilde konuşamayacağını söyledim. Bölüm sorumlusuna, patronlardan Tarık Şenol, Sebahattin Gül ve Ahmet Kale’ye durumu ileterek gerekeni yapmalarını söyledim. Bursa’da Yazaki Metal Fabrikası’nda tacize karşı mücadele ettiği için işten atılan Dilek Gültekin’den haberim oldu ve buradan sessizce çıkıp gitmektense mücadelemi yükseltmeye karar verdim. Özelde kadın işçilere genelde tüm işçilere uygulanan zorbalıkları teşhir edip bunlara karşı onurluca mücadele etmeye karar verdim. 
 
RAFİ TEKSTİL’E DAVA AÇTIM 
 
Çalışma Bakanlığı ve İHD’den gelen denetimler sonrası patron Mehmet Zeki Dede’de oluşan telaş ve panik bizim tarafımızdan fark ediliyordu. Burada iş hukuku ve barışını korumakla sorumlu olan patron ve yönetim, bana yapılan haksızlığa sessiz kalmakla yetinmemiş, mağdur olan ben olmama rağmen benden savunma isteme gafletine düşmüştür. Bu psikolojik taciz suçuna Rafi Tekstil yönetimi de ortak olmuştur. Bu sürece kadar atılan adımlar ve mücadelem sonucu 30 Ocak 2018 tarihinde iş akdim haksızca feshedilmiştir. Buna karşı olarak iş mahkemesine başvuruda bulunarak Rafi Tekstil’e dava açtım.”
 
13 Ağustos’ta görülecek duruşmaya tüm sendikaları, işçi örgütlerini ve dernekleriyle kadın örgütlerini dayanışmaya çağıran kadın işçi, “Buradan tüm işçilere sesleniyorum. Kendilerine yapılan her türlü baskılara karşı sessiz kalmasınlar, en korktukları şeyi yapalım birleşelim” dedi. 
 
‘ALTERNATİFİMİZ ÖRGÜTLENMEKTİR’ 
 
Ardından İşçi Emekçi Kadın Komisyonları adına konuşan Burcu Koçlu, kadın işçilerin işçi sınıfının yaşadığı tüm sorunları yaşamalarına rağmen aynı zamanda çifte sömürüye de maruz kaldığını belirtti. İşten atılanların genelde kadın olduğunu dile getiren Koçlu, “Düşük ücretlerde çalıştırılan kadın işçiler oluyor. Mobbinge, baskıya kolayca maruz bırakılan işçiler kadın işçiler oluyor. Kadın işçilerinin sorunu ortada olmakla beraber alternatifimiz de ortadadır. Nedir bizim alternatif? Bizim alternatifimiz mücadele etmektir. En önemlisi örgütlenmektir, örgütlülüğümüzü yükseltmektir” dedi.
 
1 MAYIS’A ÇAĞRI
 
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir ise, tekstil dünyasında sadece mobbing, taciz, psikolojik baskının değil, aynı zamanda sömürünün de olduğunu söyledi. Demir, “Tekstil dünyasında işverenler kendi aralarında iş birliğinde son derece başarılılar. İşçilerin sendikalaşması, örgütlenmemesi için bir ittifak halindedirler. Örgütle olan ve çalışmış olan işçileri kendi iş yerlerinde çalıştırmazlar. Bundan haberdardırlar. Bu bilgiyi birbirleriyle paylaşırlar” diyerek tepki gösterdi. 
 
Demir,  işçilerin yaşadığı haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı 1 Mayıs’a katılım çağrısında bulunarak, “Bu sömürüye karşı mücadeleyi yürütmesi gereken emekçiler tam da 1 Mayıs öncesinde emeğinin karşılığını almak için alanlarda olmalı” dedi.
 
Eylem, yapılan konuşmaların ardından son buldu.