Kerestecioğlu: Savaşın hapishanelerinden açık havaya çıkacağız

img
ADANA - HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Adana’da katıldığı panelde “vatanın namusu” söylemiyle Efrin’e dönük girişilen savaşın, kadınlar üzerindeki erkek egemen denetimi artırdığını ifade etti. Kerestecioğlu, buna rağmen "Mutlaka savaşın hapishanelerinden açık havaya çıkacağız" dedi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Kadın Meclisi, "Kadınlar neden barış istiyor" konulu panel organize etti. Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele konuşmacı olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ile Avukat Hülya Gülbahar katıldı.
 
Eğitim Sen Adana Şubesi Kadın Sekreteri Seher Kılıç'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan HDP’li Filiz Kerestecioğlu, kadın mücadelesinin kendileri arasında çok büyük bir dostluğun parçası olduğu üzerinde durdu.
 
'SİYASETİN ETKİ GÜCÜNDEN KORKAN AKP'
 
Türkiye’de bugün barış demenin suç olduğu, akademiden yargıya ve medyaya her alanın siyasallaştığı zorlu bir dönemi yaşadıklarını söyleyen Kerestecioğlu, "Yüzlerce insanın ölümüne neden olan ve Türkiye’de de düşmanlığı büyüten bir savaşa girildi. AKP’nin kararlı barış adımları atması gerekirken neden Türkiye’de ve Efrin’de savaşı yeniden başlattığı üzerine düşünmek önemli. Öncelikle, her yerde hızla kadrolaşan, derin çıkar ilişkileri, sermaye bağlantıları kuran ve yolsuzluk soruşturmaları ile yargılanma korkusunu yaşayan hükümet, hangi şartta olursa olsun yeniden iktidar olmak, Erdoğan da başkanlık koltuğuna oturmak istiyor. Diğer yandan AKP’nin Suriye’de Esad’ı devirme, PYD karşısında ÖSO, IŞİD, El Nusra gibi grupları ülkeye hakim kılma planı suya düştü. PYD’nin tüm dünyaca mahkum edilen IŞİD’e karşı mücadelesi ve Cerablus’a ilerleyişi karşısında YPG’yi güçten düşürmek için AKP savaşı açıkça Türkiye’ye taşımaya karar verdi. Son olarak ise, tüm neoliberal yeniden yapılandırma politikalarına rağmen büyümesi durmuş, sıcak paraya dayalı, işsizliğin ve yoksulluğun arttığı Türkiye’de sol, feminist, ekolojist bir siyasetin etki gücünden korktu AKP" dedi.
 
‘KADINLAR AYAKLANMIŞ DURUMDA’
 
AKP’nin kadınlara yönelik yeni muhafazakar politikaları uygulamaya koymaya çalıştığını söyleyen Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ve diğer AKP'lilerin kadınlara yönelik söylemlerine işaret etti. 
 
Kerestecioğlu, buna karşı ise kadınların mücadele içerisinde olduklarını belirterek, şunları söyledi: "Her kadın bulunduğu her alanda, içinde bulunduğu koşulları çerçevesinde direniyor. Kürtaj yasağına karşı başlayan direnişte, kadına yönelik şiddete, çocuk istismarcılarına af getiren yasaya karşı büyüyen tepkide ve özellikle her gün daha fazla kadının politik hakları için mücadeleye katılmasında bu ayaklanışı görebiliriz."
 
'KÜRT KADINLARIN TÜM VAROŞLARINI KUŞATTI'
 
Kerestecioğlu, sözlerinin devamında kendilerinin çeşitli ülkelerle pazarlık masalarına oturup, bu savaşı başlatan "önemli insanlar" arasında olmadıklarını da söyledi. 
 
Kerestecioğlu, "Ne savaşın yarattığı yeni elit sınıfa mensubuz, ne savaştan para kazanıyoruz ne de savaşa gösterdikleri rıza karşılığı erkeklere vaat edilen imtiyaz, hizmet, fedakarlık ilişkilerinin parçasıyız. Savaş en çok bizlere zarar veriyor. Savaş evlerimizden çatışma bölgelerine, bedenlerimizi ve benliğimizi işgal ediyor. Aramızdaki eşitsizlikleri ve farklılıkları inkar etmeden, birbirimizi dinlemeye ve değişmeye ihtiyacımız var. Savaşın ümitsizliği içinde bizler köprüler kurabiliriz. Bizler biliyoruz ki, Kürt kimliği ve dili üzerindeki baskı, Kürt kadınların tüm varoluşlarını kuşattı. Zorunlu göç, mülksüzleşme ve yoksullaşma kadınlara özgü acılar yaşattı bizlere. Kadınlar, sosyal çevrelerinden koparak dilini bilmedikleri şehirlerde eşlerine bağımlı yaşamak zorunda kaldılar. Ya çalışamadılar ya da güvencesiz, gündelik işlerde zaman zaman ayrımcılığa uğrayarak çalışmaya mecbur oldular. Askeri ve polisiyle sadece acı yaşatan bir devlet karşısında korkuyla hayatlarını devam ettirdiler. Kadınlar savaş suçlarına maruz kaldılar; cezaevlerinde cinsel ve fiziksel şiddete, saldırıya uğradılar" diye konuştu. 
 
'AÇIK HAVAYA SAHİP ÇIKACAĞIZ'
 
"Fakat savaşın Türkiye’de yaşayan tüm kadınların hayatında büyük etkisi var. Savaş sırasında erkeklik ve güç fetişleştirilir" diyen Kerestecioğlu, "Türkiye’de de 'vatanın namusu' söylemiyle çıkılan bu savaş, kadınlar üzerindeki erkek egemen denetimi artırdı. Savaşa gidip dönen eşlerin ve çocukların travmalarını iyileştirmek de taşıdıkları şiddet potansiyeliyle baş etmek de kadınlara düştü. Türkiye’de milliyetçilik ve militarizm kadınları hem siyasi sahneden dışladı, hem de yarattığı şiddet ortamıyla kadınları daha fazla şiddete açık hale getirdi. Eğitime, sığınaklara, iş ve barınma sorunlarına harcanacak bütçe, yıllarca askeri harcamalara ayrıldı. BM’nin denetimine karşı güvenlik harcamaları büyük oranda kamufle edilmesine rağmen Mili Gelir’deki payı çok. Bugün toprağa, suya, bedenimize emeğimize ve kimliğimize saygılı bir barışın tesisinden daha onurlu bir amaç hayal edemiyorum. Mutlaka savaşın hapishanelerinden açık havaya çıkacağız.
 
Panel soru ve cevap bölümü ile son buldu.