Kışanak: Özgürlük iradesine sahip çıkarak savaşı durdurabiliriz

img

DİYARBAKIR - Tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Efrin saldırısının kadının özgür iradesini güçten düşürmeye dönük olduğuna vurgu yaparak, "Biz kadınlar özgürlük iradesine sahip çıkarak bu savaşı durdurabiliriz" mesajı verdi.  

Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nden ajansımızın sorularına cevap verdi. Cezaevlerindeki atmosferin dışarıdaki atmosfer ile aynı olduğunu kaydeden Kışanak, tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı. Dışarıdaki OHAL’i aşan uygulamaların cezaevinde de kendini gösterdiğini belirten Kışanak, kadınların örgütlü mücadele ile bu süreci aşacağını vurguladı. 
 
‘SEÇİM GÜVENİRLİĞİ SAĞLANSA BİLE SEÇMEN İRADESİ KABUL GÖRECEK Mİ?’
 
Cezaevlerinde milyonlarca insanın iradesinin rehin edildiği bir süreçte dışarıda seçim güvenirliğinin konuşulduğuna dikkat çeken Kışanak, “Hadi diyelim tüm partiler seçim güvenliği konusunu aştı. Peki, seçilen halk iradesinin güvence altına alınacağına dair söylem var mı? Seçim güvenliği ile birlikte en önemli sorunun iktidarın halkın iradesine saygı göstermesidir. Yerel seçimlerde ortaya çıkan halk iradesi bugün tasfiye edildi. 7 Haziran seçimi iptal edildi. 1 Kasım’da tekrar seçilenler bu kez hapse atıldı. 16 Nisan referandumundaki şaibeler ortada duruyor. Sözde muhalefet edenler halk iradesinin aynı akıbete uğrayacağının hesaba katmalıdır” dedi. 
 
‘SANAL YARGILAMALAR BU DÖNEME DAMGA VURDU’
 
Türkiye’de şu an hukuksuzluğun hukuk halini aldığını vurgulayan Kışanak, kadınların 1980 darbesinde de kenetlenerek direndiğini ifade etti. O dönem darbecilere boyun eğmeyen kadınların bugün de yaralarını sarıp zorbalığa direneceğinin altını çizen Kışanak, “Darbe dönemindeki askeri mahkemelerde bile bugün kadar hukuksuzluk yaşanmıyordu. O dönem şeklen de olsa kâğıt üzerinde yazan kanunlara mahkeme heyetleri uymaya yada kanunlara uydurmaya çalışıyordu. Şimdi ise bir yargılamadan mahkemeden bahsetmek mümkün değil” değerlendirmesi yaptı. 
 
İnsanların mahkeme heyetleri önüne çıkmadan ceza aldığına işaret eden Kışanak, her siyasi tutuklu hakkında Türkiye’nin değişik yerlerinde onlarca dava açıldığını kaydetti. Tutukluların davalarının olduğu kentlerden uzak cezaevlerine götürüldüğünü vurgulayan Kışanak, “Kimse duruşmalara götürülmüyor. Görüntülü ve sesli diye sanal yargılama ortaya çıkarmışlar. Açıkça göstermelik bir yargılama yapılıyor. Darbe döneminde gözaltındaki işkence ve yargısız infazlar, bugün sanal cezalara dönüştü” diye kaydetti. 
 
‘ONLARCA KADIN SEÇİLMİŞ CEZAEVİNDE’
 
Darbe döneminin çok üstünde kadının tutsak edildiğine değinen Kışanak, darbe esnasında sadece 2 kadın belediye meclis üyesinin cezaevinde olduğunu, ancak şimdi kadın milletvekilleri, belediye eşbaşkanları olmak üzere yüzlerce seçilmiş kadının cezaevinde olduğunun altını çizdi. Darbe döneminde tutuklama için örgütsel bağ arandığını hatırlatan Kışanak, “Şimdi siyasetçilerin yaptığı bir konuşma tutuklanması için yeterli ya da sosyal medya da ifade özgürlüğünü kullanması. Terör denilerek her şeyin üstü kapatılıyor. Yasa bile hazırlamışlar, örgüt üyesi olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek diye. Yani herhangi bir bağın olmasa da istedikleri an sana istedikleri örgütten ceza verebilirler” dedi. 
 
‘KAYYUMLARLA KADINI EVE KAPATMAK İSTİYORLAR’
 
Belediyelere atanan kayyumların en çok kadın kazanımlarını hedef aldığını vurgulayan Kışanak, şu değerlendirmede bulundu: “Kayyum ataması kadınların yerel yönetimlerin katılmasını engellemektir. Kayyumların kadın kurumlarını kapatması, kadın çalışmalarını durdurması da kadını siyasi ve toplumsal alandan tasfiye etme politikasının bir devamıdır. Kayyumları atayan eril zihniyetin ağababaları ‘siyasi tasfiyesini biz yaptık, eş başkanları cezaevine koyduk toplumsal alandaki tasfiyeyi de siz yapın’ diyor. Kadınları dört duvar arasındaki şiddet ortamına geri göndermek istiyorlar. Siyasi operasyonların en önemli hedefi kadın özgürlük mücadelesidir. Bizim sahsımızda kadın iradesi kırmak istiyorlar ama biz içeride direneceğiz. Bunu mümkün olmadığını eril zihniyet e göstereceğiz.”
 
‘KADINLAR EFRİN SAVAŞINI DURDURABİLİR’
 
Efrin’deki saldırıların da kadının özgür iradesinin güçten düşürmeyi hedeflediğine dikkat çeken Kışanak, son olarak, “Biz kadınlar savaş, ölüm, talan, tecavüz, yıkım, göç ve tacize karşı herkesin kendi mahallesinde kendi komşuları ile barış içerisinde yaşamasının mücadelesini vereceğiz. Erkek egemen zihniyetine karşı örgütlü mücadele verilmezse eril zihniyet geri götürülmez. Kadınlar olarak özgürlük iradesine sahip çıkarak bu savaşı durdurabiliriz” mesajı verdi.   
 
MA / Cihan Ölmez