Hataylı kadınlar: OHAL şiddetin kılıfı haline geldi

  • kadın
  • 09:02 19 Şubat 2018
  • |
img

HATAY - Hatay’daki kadın kurumları, kriz ortamında debelenen erkekliğin kadını sokakta görmeye tahammül edemediğini belirterek, “OHAL şiddet yöntemlerine başvurmanın kılıfı haline geldi. Cinayetleri ve şiddeti durdurmak için güçlü bir sese ihtiyaç var” dedi. 

Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte kadına yönelik artan cinsel saldırı, şiddet, baskı ve cinayetler kamuoyunun ilk gündemleri arasında yer almaya devam ediyor. Hatay Mor Dayanışma üyesi Aylin Yüksel, kadına yönelik şiddetin her dönem yaşanan gelişmeler paralelinde farklı biçimlerde kendini gösterdiğini belirterek, “Baskı ve şiddet argümanlarıyla donanmış OHAL süreci ile beraber kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde bir artış olduğunu görüyoruz. İktidar erk durumunu artıran söylemleriyle bu şiddeti meşrulaştırıyor. ‘Çok seviyordu öldürdü’ tarzı haberler rakamları kat be kat arttırıyor. OHAL ile birlikte büyüyen militarizm ve ataerkil zihniyetin kodlarıyla pompalanan erkeklik, kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılmasına sebep oldu. Krizler sarmalında debelenen erkeklik kadınları sokakta görmeye bile tahammül edemiyor” diye konuştu.
 
‘OHAL ŞİDDETİN KILIFI HALİNE GELDİ’
 
İstatistik verilere bakıldığında her geçen yıl kadın cinayetlerinde bir artış yaşandığını kaydeden Yüksel, “Toplumsal krizlerin oluşturduğu gerginlik kadınlara ve çocuklara şiddet ve istismar olarak yansıyor. Fatura hep kadınlara ödetiliyor. OHAL şiddet yöntemlerine başvurmanın kılıfı haline geldi. İktidar bu sorunun özünü görmek yerine pembe otobüs gibi işe yaramayan sahte uygulamaları devreye koymaya çalışıyor. Son getirilen yasalarla da anlaşılacağı gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleştirilerek devam ettirilmek isteniliyor” ifadelerini kullandı.
 
‘MAKUL KADIN KİMLİĞİ YARATILMAK İSTENİLİYOR’
 
Eril zihniyetin kadınların özgürlük alanlarını sınırlandırarak “Makul kadını” yaratmaya çalıştığını belirten Yüksel, şöyle dedi: “Türkiye'nin imzacı olduğu uluslararası İstanbul ve Cedaw sözleşmeleri uygulanmaya konulmuyor. Tam tersine uygulamalar devreye sokulmaya çalışılıyor. Bütün bunlara karşı direnen bir dayanışma ve birliktelik var.” 
 
‘ERKEK İKTİDARDAN VE YARGIDAN CESARET ALIYOR’
 
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerdeki artışı tek başına OHAL ile değerlendirilemeyeceğini ifade eden Kadın Emeği Kolektifi üyesi Sevgi Kurtdere de, iktidar ve yargının erkekten yana aldığı tavrın bunda etkili olduğunu vurguladı. “Erkek nasıl olsa erk zihniyetini savunan ve bu yönde politikalar geliştiren iktidarın ve yargının yanında olduğunu biliyor. Ve bu güvenle katil olabiliyor” diyen Kurtdere, şiddete maruz kalan kadını izlemekle yetinen topluma da tepki göstererek, bunda toplumda geliştirilen “Karı koca arasına” girilmez mantığının etkili olduğunu aktardı. 
 
‘GÜÇLÜ BİR SESE İHTİYAÇ VAR’
 
Kadın cinayetlerinin bireysel değil toplumsal bir sorun olması gerektiğini kaydeden Kurtdere, şöyle devam etti: “Devletin toplumsal bir sorun olarak el atması ve kadın cinayetlerini önlemesi gerekir. Kadın kurumları olarak da şiddet politikalarına karşı mücadelemizi daha da büyütmemiz gerekiyor. Kadın cinayetlerini ve şiddeti durdurmak, kalıcı çözüm için güçlü bir sese ihtiyaç var.”