Efrin kent merkezinde bir araya gelen Kongreya Star Efrin üye ve yöneticisi kadınlar, dünya kadınlarına çağrıda bulundu. Ellerinde Kürtçe, Arapça ve İngilizce “Her yer Efrin” ve “Dünya kadınları ayağa kalkın” dövizleri taşıyan kadınlar Kürtçe, Arapça, Türkçe ve İngilizce açıklama yaptı. Açıklamayı Fatma Lekto, Hevin Huso ile Aytan İsa yaptı.

 

20 Ocak’tan bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ona bağlı gruplar şiddetli bir şekilde Efrin Kantonu’na saldırıların başlatıldığı belirtilen açıklamada, “Efrîn halkını göç ettirmek ve Efrin’i işgal etmek amacıyla Türk savaş uçakları, obüs ve toplar ile Efrîn kentini, köylerini, yerleşkelerini ve mülteci kamplarını bombalıyor. Tarihi mekanlar ve ibadet yerleri de Türk ordusunun bombaladığı yerler arasında yer alıyor. Evrensel insan haklarının yerle bir edilmesine, savaş suçlarına ve işlenen katliamlara karşı uluslararası kurumlar şimdiye kadar sessiz kaldılar” diye kaydedildi. 

 

‘İŞTAR KÜLTÜRÜNÜN ETKİLERİ 3000 YILDIR KORUNUYOR’

 

Saldırılarla kadın tarihi, kültürü ve kök damarlarının yok edilmeye çalışıldığının ifade edildiği açıklamada, “Efrîn en eski yaşam yerleşkesi ve tarım-köy devriminin gerçekleştiği Verimli Hilal’in en önemli kentlerinden biridir. Kadın bu tarihi süreçte tarihi rolünü oynadı ve özgür birlik temelinde yeni bir yaşamı oluşturdu. Bu yüzden bu çağda var olan devrimi kadın devrimi olarak ilan ettiler. Efrîn’de yerel halkın geleneklerinde Tanrıça İştar ortak yaşamın sembolü görülmüştür. M.Ö 3000 yılına dayanan Eyn Dara Tapınağı gibi çok sayıda yerde İştar kültürünün etkileri korunmuştur” denilerek, İştar Tapınağı başta olmak üzere tarihi mekanlar üzerindeki bombalama ve yıkımların da kadın ve halklar üzerinde meşrulaştırmaya çalışıldığı ifade edildi.

 

‘ZULME KARŞI MÜCADELEMİZİ YÜKSELTECEĞİZ’

 

Bombalanan her tepenin, her zeytin ağacının ardında onlarca yüzyıllık kahramanlık destanlarını kadınların mücadeleleriyle yazdığı vurgulanarak şöyle denildi: “Biz Efrîn kadınları olarak birinci kadın devriminin mirasını koruma kararlılığını sürdüreceğimize dair sözümüzü yineliyoruz. Bizler irademizle, ısrar etme gücümüzle mücadelemizi ve direnişimizi sürdüreceğiz. Zulme, köleliğe ve işgale karşı mücadelemizi yükselteceğiz. Ve ikinci kadın devrimini topraklarımızda gerçekleştireceğiz. Rojava devriminde kadınlar başından beri DAİŞ ve işgalci güçlere karşı önemli bir rol oynadı. Arin Mirkan, Avesta Xabur ve Barîn Kobanê şahsında kahramanlığın destanını yazdılar. Ve bütün dünya kadınları için özgür kadının sembolü oldu. Aynı zamanda demokratik özerklik sisteminin kurulmasında da büyük bir emeğin sahibi oldular. Yine özgün kurumlarını komün, meclis, akademi ve kooperatiflerde kurduk. Ve kadının öz savunma gücünü her alanda örgütledik. En büyük silahımızın kadın dayanışması olduğunu gördük. Bu temelde biz gücümüzü, birliğimizi ve irademizi geliştirdik. Bugün Efrîn’de binlerce kadın toprağını, yaşamını ve geleceğini savunmak için silahlandı.”

 

‘KIZKARDEŞLERİMİZE SESLENİYORUZ’

 

Açıklamanın sonunda dünya kadınlarına şu çağrı yapıldı: “Efrîn’de dünyanın gözü önünde uluslararası insan hakları kanunlarının yerle bir edilmesine karşı dünya kadınları olarak dayanışmayı güçlendirmek ve ortak mücadeleyi yükseltmek en büyük silahımız dünya kadınları olarak dayanışmayı güçlendirmek ve ortak mücadeleyi yükseltmek en büyük silahımız olacaktır. Tanrıça İştar’ın izinde savaş sistemini ve erkek iktidarını ortadan kaldıralım. Biz özgürlük isteyen bütün dünya kadınlarına sesleniyoruz: İnsanlık değerlerini korumak için, Efrîn için ayağa kalkın! Gelin hep birlikte dayanışma ve eylemlerimizi büyütelim, kadın devrimini bütün dünyaya yayalım! Dünyadaki kızkardeşlerimize sesleniyoruz: Acil harekete geçelim. Dünyanın her yerinden kadınlar #WomenRiseUpForAfrin kampanyasına destek sunalım. Zengin yöntemlerle kadınların özgürlük ve barış isteklerini büyütelim. Türk devletinin savaşını durduruncaya kadar bu kampanyaya devam edeceğiz.”

 

Açıklamanın sonunda akşam saat 20.30’da twitter üzerinden #WomenRiseUpForAfrin hastagi ile kapmanya başlatılacağı duyuruldu.