Netice Taşdelen davasında mahkemeye 31 fotoğraf sunuldu

  • kadın
  • 18:00 6 Şubat 2018
  • |
img

İSTANBUL - Netice Taşdelen’i öldüren Abdulhakim Taşdelen ve kardeşlerinin yargılandığı davanın duruşmasında avukatlar, 31 fotoğraf mahkemeye sundu. 

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde 2 Aralık 2016 tarihinde eşi Netice Taşdelen’i öldüren Abdulhakim Taşdelen ve 5 erkek kardeşinin yargılandığı davanın 2'nci duruşması, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 
 
Duruşmaya, tutuklu sanık Abdulhakim Taşdelen ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmada tarafların avukatları da hazır bulunurken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Kadın Dayanışma Vakfı üyeleri de davayı takip etti. Yapılan kimlik tespitinin ardından Netice Taşdelen'in 7 yaşındaki kızı Y.T. çağrıldı. Avukat Tuğba Torun, tanık çocuğun pedagog eşliğinde dinlenilmesini ve sanık Abdulhakim Taşdelen’in ise mahkeme salonundan çıkarılması gerektiğini söyledi. Sanık avukatı ise pedagoga gerek olmadığını belirtti. Mahkeme heyeti, pedagog getirilmesine karar verdi. 
 
Sadece pedagog ve avukatların katılımıyla ifadesi alınan  Y.T.’nin beyanı daha sonra mahkemede okundu. Okunan beyana göre, “Annem öldü. Banyoda kan ve bıçak vardı. Annemin ölümü ile ilgili sırrım yok” denildi.
 
'ABDULHAKİM'İN DÖVDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ' 
 
Y.T'nin beyanı ardından tanık Sami İmre dinlendi. Sanık Abdulhakim Taşdelen'in eniştesi olduğunu ifade eden İmre, "Kardeşim Netice olay günü bana telefon açtı. Ablamın morali kötüydü. Eşim de konuştu ablamla. Ablam ve eniştem arasında kavga oluyordu. Ablamın gözünün altı morarmıştı" diye konuştu. 
 
Daha sonra dinlenen Türkan İmre de, olay günü telefonla görüşen Netice Taşdelen'in moralinin bozuk olduğunu söyledi. İmre, "Daha önce de Netice'nin suratında morluklar olduğunu gördüm. Abdulhakim’in kendisini dövdüğünü söyledi" diye belirtti. 
 
'İLK İFADESİ KABUL EDİLSİN'
 
Netice Taşdelen'in avukatları, Y.T.'nin yönlendirildiğini ve bu doğrultuda ifade verdiğini belirterek, şöyle dedi: “Çocuk, 'ailemin sırrı var' demesine rağmen şimdi sorulduğunda çok düşünerek ‘yok' dedi. Bu sır olaydaki faildir. Çocuk mağdur olduğu için annem öldü, babam da cezaevinde olmasın denilerek yönlendirilmiştir. Bu ona yerleştirilmiş bir kaygıdır. Çocuk baskı ve kaygılarla bu şekilde ifade vermektedir. Suça bulaşan kişilerin etkisindedir. Onların baskıları altındadır. Kendisine söylenen kurguyu hatırlamaya çalışıyor. Yaşı küçük olduğu için yönlendirilmiştir. İlk ifadesi kabul edilsin.” Netice Taşdelen’in avukatları, adli tıp raporunun sadece beyanlara göre hazırlandığını ve dijital verilerin dikkate alınmadığını ifade ederek, yeni bir rapor hazırlanmasını talep etti. 
 
Sanık avukatı da, Abdulhakim Taşdelen'in tahliyesini talep etti. Daha sonra söz alan Netice Taşdelen’in avukatları, adli tıp raporunun sadece beyanlara göre hazırlandığını ve dijital verilerin dikkate alınmadığını kaydederek, yeni bir rapor hazırlanmasını istediklerini vurguladı. Avukatlar, 31 fotoğrafı da mahkemeye sundu.
 
Mahkeme heyeti Abdulhakim Taşdelen'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 28 Mart’a erteledi.  
 
'DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
 
İstanbul Kadın Meclisleri duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yaptı. Kadınlar adına açıklama yapan İzel Uysal, "Bu davada kadının apaçık öldürüldüğü ortadayken kadının intihar ettiğini söylüyorlar. Ama adli tıp raporları da gösteriyor ki Netice vahşi bir şekilde katledilmiştir. Sorumluların yargılanmasını ve indirim almadan cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. 
 
Avukat Tuğba Torun da, "Bu davalarda adli tıp raporunu hazırlayan kişilerin daha dikkatli ve özenli davranması gerekiyor. Bu raporlar çelişkili olmamalıdır" ifadelerini kullandı. 
 
İDDİANAME HAKKINDA 
 
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Netice Taşdelen’in okuryazar olmaması nedeniyle intihar mektubunun ona ait olmadığı tespit edildi. İddianamede, Taşdelen’in, Abdulhakim Taşdelen tarafından banyoda bıçaklandığı, sonra diğer şüphelilerle birlikte yaralı halde battaniyeyle mutfak balkonuna taşınıp aşağı atıldığı, polisler gelene kadar suç delillerinin yok edildiği aktarıldı. Abdulhakim Taşdelen’e “Eşi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanığın 5 erkek kardeşi hakkında ise “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından 6 aydan 5 yıla kadar, “Kasten öldürme” suçuna ise müebbet hapis cezası istenerek dava açıldı.