Resimlerle ‘Kuş Kadınların Ülkesi’ne yolculuk

img

İSTANBUL - “Kuş Kadınların Ülkesi” adlı 24'üncü kişisel resim sergisini açan ressam Lale Temelkuran, “Kadınların yüreği hep kuşlar gibi çarpıyor bu ülkede. Belki beraber hayret ederiz hayata. Aynı toprakta yaşıyoruz, aynı kuşlara bakıyoruz sonuçta" dedi.

Ressam Lale Temelkuran’ın “Kuş Kadınların Ülkesi” adlı 24'üncü kişisel resim sergisi, Kadıköy'deki Artev Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Sergiyi gezmek isteyenleri, aralarında “Gitmek ve gidememek”, “Beyaz başörtülü kadınlar için”, “Kadınlar” ve “Kavuşmak” adıyla hayatın içinden 45 resim bekliyor. 
 
“Beyaz başörtülü kadınlar için” adlı resmin Kürt kadınlarının yaşam ve duruşlarından yola çıkarak çizilmesi dikkat çekiyor. Çizimlerini akrilik tekniği kullanarak yapan Temelkuran'ın yarattığı masalsı tablolarda göze çarpan diğer figürler de kuşlar, balıklar, kadınlar, yakalanamayan ve tutulamayan canlılar var. 
 
Temelkuran,"Kuş Kadınların Ülkesi"ni İrlanda, Filistin, Amerika, Venezuela, Küba ve en çok da Ortadoğu coğrafyasında yaşayan kadınlar olarak niteliyor. 
 
‘İÇİNİZDEKİ KUŞLAR ANNEMİNKİLERE BENZİYOR MU?’
 
Yazar Ece Temelkuran ise, sergide yer verilen resimlerin anlatıldığı broşürde, “Kuş kanadı kalem olsa… Annem de kuş kanatlarıyla resim yapıyor. İçinizdeki kuşlar annemin kuşlarına benziyor mu? Benimkiler benziyor” önsüzüyle eşlik ediyor. 20 Şubat'a kadar açık olacak olan sergiyi gezmek isteyenler, Pazar ve Pazartesi günleri hariç diğer günler 11.00 ila 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilecek.
 
Ressam Lale Temelkuran “Kuş Kadınların Ülkesi”ni anlattı. 
 
‘AYNI TOPRAKTA AYNI KUŞLARA BAKIYORUZ'
 
Zamanın kalbini yitirmiş bir kuş gibi uçtuğunu söyleyen Temelkuran, “Olup bitenler beni bazen acı acı güldürüyor, bazen susturuyor. Ama hep çizecek bir sözüm var. Şaşırmaktan vazgeçmediğim için olmalı. Belki beraber hayret ederiz hayata diye umuyorum. Aynı toprakta yaşıyoruz, aynı kuşlara bakıyoruz sonuçta" sözleriyle 24'üncü kişisel sergisini özetledi. 
 
'KADINLARIN YÜREĞİ KUŞLAR GİBİ ÇARPIYOR’
 
Sergiye “Kuş Kadınların Ülkesi” adını koyma nedenini derin bir iç çekerek anlatan Temelkuran şöyle devam etti: “İsmi yaşadığımız dünyadan, ülkeden alıyor. Kadınların yüreği hep kuşlar gibi çarpıyor bu ülkede çünkü. Kadınların aynı acıları yaşayarak neler hissettiklerini, olaylara sadece kendi açılarından değil de daha çok dünyaya bakabildiklerini düşünüyorum. Kuş, simgesel bir durum sadece. Ziyaret etmeye gelenleri, bir kadının içinden geçenlerin yansıması karşılayacak. Resimlerde insanlığa, kadınlara, çocuklara dair, yaşayan her şeyle ilgili bir parça bulacaklar. Sergi açmak karakterime çok uygun değil. Resimleri yaparken yalnızsınız; ama sonrasında yaptıklarınızı paylaşıp güzel tepkiler aldığınızda bu da farklı bir mutluluk oluyor. Burada olmak benim için heyecan verici.”
 
MÜLTECİ KADINLARI ‘GİTMEK VE GİDEMEMEK’ İLE RESMETTİ
 
Resimlerinin her birinin belli bir karakteri olduğunu söyleyen Temelkuran, “Gitmek ve gidememek” adlı çalışmasını, “Dünyanın her yerinden olan kadınları anlatan temel bir nokta. Gitmek ve kalmak arasında tercih yapmak zorunda kalan, tüm yükleri taşıyanlar kadınlar oluyor genelde. Tanınsın tanınmasın hepimiz göçten çok etkileniyoruz. Göç eden kadınların acıları hepimizi etkiliyor. Bundan kaçmak mümkün değil. Bütün kadınların hissettiklerinin etkileşimi olarak ortaya çıktı diyebilirim” sözleriyle anlattı. 
 
'DÜNYAYI KADINLAR YÖNETSEYDİ SAVAŞLAR DA OLMAZDI’
 
Dünyanın insanların birbirine dokunabilmesiyle güzelleşebileceğine inandığı için “Dokunabiliriz” adlı resmi çizdiğini söyleyen Temelkuran, “Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı savaşlar da olmazdı. Çünkü kadın yok edici değil, var edicidir. Kadınlar yaratmaya, yaşama yönelik düşünüyorlar o zaman dünya çok daha güzel ve yaşanılır bir yer olacaktı. Kötü günlerden geçiyoruz; ama umudumuz var her şeye rağmen. Hiçbir kötü şey uzun sürmez, nehirler hiçbir zaman tersine akmaz” diye konuştu. 
 
'KENDİ HİKAYESİNİ GÖRENLER RESMİ SATIN ALABİLİR’
 
Resme döktüğü hikayesinin bir başkasının hikayesiyle birleşebileceğini ya da çakışabileceğini de ifade eden Temelkuran, “Resme bakınca kendi hikayesini görenler satın alabilir. Bu yüzden de ben harikalar yaratıyorum, bunun fiyatı bu kadar eder demiyorum. Onu sanatseverlere bırakıyorum” dedi.
 
MA / Necla Demir – Bilal Seçkin