Başaran: İpek'i adaletsizlik öldürdü

  • kadın
  • 09:02 29 Ağustos 2020
  • |
img
BATMAN - Kadınlara yönelik artan cinayet ve şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğinin altını çizen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, İpek Er’in adaletsizlikten yaşamına son verdiğini söyledi. 
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, geçen yıl Temmuz ayında 31 kadın, bu yıl aynı ayda ise 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Kadın cinayetlerinde, her yıl önceki yıla göre artış yaşanırken, Batman’da Ağustos ayında en az 3 kadın öldürüldü. Siirt'te uzman çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğramasının ardından Batman'da yaşamına son veren İpek Er de öldürülen kadınlar arasında. Halkların Demokratik Partisi(HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, artan kadın cinayetlerinin nedenleri ve çözümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
'UYARILADA BULUNDUK'
 
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerinin yeniden artış gösterdiği bir dönemden geçildiğini ifade eden Başaran, bunun genel ve bölgesel nedenleri olduğuna dikkati çekti. Pandemiyle birlikte şiddetin artacağını defalarca dile getirdiklerini ve çağrı yaptıklarını hatırlatan Başaran, "Biz bu çağrıları yaparken kadına yönelik haklar tartışılmaya açıldı. İstanbul Sözleşmesi'nin tartışılmaya açılması dahi şiddeti artırdı. Erkekler iktidardan güç aldı. Çünkü yerleşen algı demek ki ‘eşit olmamamız gerekir’ deniliyor. Türkiye gibi ekonomik krizin de yüksek olduğu bir ülkede şiddeti artırıyor" diye belirtti.
 
‘FAİL SADECE KİŞİLER DEĞİL’
 
Kürt kentlerinin savaş sürecinden geçtiğine vurgu yaparak değerlendirmelerini devam ettiren Başaran, tecavüzün ve cinsel saldırıların savaşın bir konseptti olarak devam ettirildiğini kaydetti. Tecavüzün sadece Türkiye'de değil tüm dünyada savaşın bir aracı olarak kullanıldığını anımsatan Başaran, "IŞİD'in Rojava'da Êzidî kadınlara, Kürt kadınlara veya Arap kadınlara uyguladığı tecavüzler bunun yakın tarih örneğidir. 1990'lı yıllarda da Kürt kadınlara tecavüz edildi. Failler cezasız kaldı. Haberlerini yapan gazeteciler hakkında soruşturmalar açıldı. Şırnak'ta uzman çavuşun tacizi alkollü bir kişinin yaptığı bir olay olarak üstü kapatıldı. Kadınlara iktidarca ‘ya evin içinde aile kurumunun içinde köle olarak yaşarsın ya da bunu kabul etmezsen şiddete uğrarsın, tecavüze uğrarsın ve seni korumayız’ deniliyor. İşte İpek Er'e sosyal medya üzerinden neden oradaydı vb. söylemler kullanılıyor. Daha önce bu söylemler Pınar için, Şule için de söylenmişti. Toplumsal bir kabul oluşturulmaya çalışıyor. Sadece suçu işleyen değil, bu bir devlet, iktidar politikasıdır. Bunun faili sadece kişiler değildir. Ama onlar aklandıklarını söylüyorlar. Daha önce de aynı suçları işlediklerini söylüyorlar. Kendilerini korunduklarını söylüyorlar. Ve sadece 7 gün tutuklu kalıp serbest bırakıldı" diye konuştu.
 
'İPEK'İ ADALETSİZLİK ÖLDÜRDÜ'
 
Hukukun muhalefet ve iktidar için ayrı ayrı işletildiğini vurgulayan Başaran, şöyle devam etti: "Bugün eğer iktidarı eleştirirseniz, yıllara varan cezalar alırsınız. Bunun yanı sıra derdinizi anlatacak tek bir mecra dahi bulamazsınız." Adalete olan inancın iyice azaldığını dile getiren Başaran, şunları söyledi: "Kadınlar bugün haklarını eylemlerde, mücadelede ve en önemlisi ise sosyal medya platformlarında arıyor. Ne kadar gündem olabilirlerse sesleri o kadar daha iyi duyulabiliyor. Kadınlar dayanışma sayesinde seslerini duyurabiliyor. Bakın İpek Er adaletsizlikten yaşamına son verdi. Ölmeden önce ifadesinde iradesinin kırıldığını söylüyor, ama mahkeme bunu görmüyor ve rızası var diye gerekçe öne sürüyor. Oysa orda canına kıyabileceğini söylüyor. İpek'i bugün öldüren bir adaletsizliktir. Oysaki olması gereken adalet işlese İpek bugün yaşayacaktı." 
 
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANMALI'
 
Türkiye'de erkek kanunları ve adalet anlayışı olduğunu sözlerine ekleyen Başaran, şunları söyledi: "Bu ülkede kadınlar tehlikede. Bu büyük bir problem olarak ortada duruyor. Birçok kadın şiddete uğradıktan sonra koruma talep ediyor ama bu talepleri yerine getirilmiyor. Adalet gündem olunabildiği sürece işliyor. Oysaki olması gereken çok basit İstanbul Sözleşmesinin tüm yükümlülükleri uygulanması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi, yerine getirilirse kadınlar için her gün adalet istemek zorunda kalmayacağız. Sosyal medyada gündem olunmadan mekanizmalar kadınlar için uygulanmalıdır. Çözüm budur. Kadınların tüm haklardan eşit bir şekilde yararlanmalıdır. Kadın kurumlarının çoğaltılması için devletin adım atması gerekiyor. Savcısından hakimine kadar hatta polise dahi toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmelidir." 
 
MA / Metin Yoksu