Muğla'da kadın katliamlarına karşı eylem

  • kadın
  • 23:34 27 Ağustos 2020
  • |
img
MUĞLA - Kadın katliamlarına karşı bir araya gelen Muğla Kadın Platformu üyeleri, her sabah kadın katliamı haberiyle uyanmak istemediklerini belirterek, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istedi. 
   
Muğla Kadın Platformu, Zeynep Şenpınar başta olmak üzere katledilen tüm kadınlar için başlattıkları eylemlerinin 11’inci haftasında da kentteki Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya geldi. "Kadınlar, katliamları durdurma kadar, meydanlardan alanlardan geri adım atmayacak" pankartının açıldığı açıklamada, “Erkek vuruyor devlet koruyor" sloganları atıldı.  Aydın Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu’ndan avukat Alev Öztürk’ün yanı sıra çok sayıda kadın açıklamaya katıldı. 
 
‘KATLİAMLAR POLİTİKTİR’
 
Burada konuşan Leyla Kalın, katledilen kadınlar için isyanda olduklarını belirtti. Kalın, kadın şiddetinin tesadüf olmadığına işaret ederek, “Sözde namus kavramı ile özdeşleştirilecek bir durum değil, ‘cinnet geçerdim öldürdüm’ denilecek bir durum değildir. Her zaman söylediğimiz gibi kadın cinayetleri politiktir. Kadınlar, erk hukukun yargılamaya korktuğu, en yakınındaki bazen hiç tanımadığı erkekler tarafından sistematik olarak şiddete, tacize ve tecavüze uğruyorlar. Bir sonraki sabaha ‘kadın katliamı’ haberleriyle uyanmak istemiyoruz” diye konuştu. 
 
‘ORHAN ARAMIZDA DOLAŞIYOR’
 
Batman'da Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tecavüzüne uğradıktan sonra intihar girişiminde bulunan İpek Er’nin yaşam mücadelesini kaybettiğine değinen Kalın, failin aralarında dolaştığını ifade etti. Kalın, iktidara seslenerek, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ü uygulayın" dedi. 
 
KATLEDİLEN GÜLEDA CANKEL
 
Sonrasında konuşan Güleda Cankel’in avukatı olan Aydın Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Av. Alev Öztürk,  geçtiğimiz hafta Cankel’in karar duruşmasında verilen kararı anımsattı. Öztürk, şunları söyledi: “Eğer devlet yetkilileri İstanbul Sözleşmesi’ni yerine getirmiş olsaydı Güleda yaşayacaktı” dedi. Savcı, İl Emniyet Müdürü ve görevli polis memurları hakkında “görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Öztürk, “Dava duruşması ise tasarlanmayı resmileştirmiş üstelik işkence edilerek öldürülmesi ağırlaştırılmış müebbet ceza alması için her şey mevcut ama mahkeme hayır dedi. ‘Kasten’ dedi. Bu karar  tesadüfi değildir, mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.