Zuğurli: Devlet her türlü araçla Kürtlere yöneldi 2019-09-08 09:01:27   DİYARBAKIR - İki yıl tutuklu kaldıktan sonra cezaevinden çıkan Lice Belediyesi eski Eşbaşkanı Rezan Zuğurli Ataş, eski ve yeni kayyum atama gerekçeleri arasında bir fark olmadığını belirterek, devletin elindeki her türlü araçla Kürtlerin kazanımlarına yöneldiğini söyledi.    Lice Belediyesi Eşbaşkanı iken 9 Şubat 2017’de görevden alınarak yerine kayyum atanan Rezan Zuğurli Ataş, 2012 yılında "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla hakkında Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 4 yıl 2 ay hapis cezası verilmesi üzerine 17 Ağustos 2017’de tutuklandı. Van T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne henüz 1 yaşını doldurmayan çocuğu Alişer Robin Ataş’la birlikte giren Zuğurli, cezaevinde 2 yıl 15 gün kaldıktan sonra cezaevinden çıktı.    Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Rezan Zuğurli, kendi dönemlerindeki kayyumları ve cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.   ÇIPLAK ARAMA VE DARP   Diyarbakır’da merkez Yenişehir ilçesi Lise Caddesi üzerinde yanındaki annesiyle birlikte 17 Ağustos 2017’de darp edildikten sonra tutuklandığını hatırlatan Zuğurli, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 21 gün kaldıktan sonra  oğluyla birlikte sevk edildiği Van T Tipi Cezaevi’nin daha girişinde çıplak aramaya maruz kaldığını ve gardiyanlar tarafından darp edildiğini anımsattı.   ÇOCUĞUYLA CEZAEVİNDE KALDI   Emzirdiği oğlu Alişer ile geçirdikleri yaklaşık 3 aylık cezaevi sürecinde çok zorlandıklarını dile getiren Zuğurli, “Sürekli Alişer’in arkasındaydık ve yeni yeni yürümeye başlamıştı. Ranzalarda uyutuyordum. Çok az bir süre dahi yalnız bırakamıyordum, çünkü sürekli ranzadan düşüyordu. Kafasını çarpıyordu, merdivenlerden düşüyordu. Neredeyse haftada bir iki defa acile götürüyordum. Çok farklı şeyler yaşadık. Çocuk psikolojisi de farklıdır. Alişer neden kapalı ortamda olduğunu algılamıyordu ama birebir maruz kalıyordu. Örneğin havalandırma kapısı kapandığında, ‘Neden kapatıyorlar’, ‘Neden kapıya vuruyorlar’ diye soruyordu. Ben çocuğumu emziriyordum, daha bir yaşındaydı. İki üç ay sonra çocuğumu yanımdan göndermek ve sütten kesmek zorunda kaldım. Çıktıktan sonra örneğin bir daha cezaevine gelmek istemiyordu” diye konuştu.  Tutuklu anneler ve çocuklar konusunda kalıcı çözümlerin yaratılması gerektiğini belirten Zuğurli, buna ilişkin haklarından da faydalanamadığını söyledi.    KAYYUMDAN ÖNCE YETKİ ALINDI   Evde annesinden ayrılmayan Alişer ise cezaevine ilişkin “gardiyan, hapis” gibi sözcüklere verdiği tepkilerle henüz cezaevi etkisinden çıkamadığını gösterirken, belediyelere kayyum atamalarından önce yetkilerin ellerinden alındığını, çalıştırılmadıklarını, iş yapamaz hale getirildiklerini hatırlatan Rezan Zuğurli, “İşçi ihaleleri olsun, farklı ihaleler olsun, yetki imzası dahi elimizden alınmıştı. Son karar imzası kaymakamlığa aitti. Ondan sonra işçi alımları kaymakama bildiriliyordu. Yetki namına hiçbir şey elimizde bırakılmamıştı. Son süreç, kayyum atama süreciydi” diye konuştu.    3 DAVANIN 2’SİNDE BERAAT    Kayyum atandıktan daha önce hakkında süren bir davadan hüküm giymesiyle birlikte başkanlığının düşürülerek tutuklandığını anımsatan Zuğurli, kayyum atamasına ilişkin açılan 3 davadan ikisinden beraat ettiğini, katıldığı bir eylemde de “Trafiğin güvenliğini tehlikeye atmak"tan 1 yıl 3 ay hapis cezası aldığını ve bunun da  5 yıl ertelendiğini söyledi.   ‘HUKUKSUZ VE ADALETSİZ’   Yeni kayyum atamalarının Kürtlerin başarısını tahammül edememe olarak değerlendiren Zuğurli, devletin elindeki her türlü araçla Kürtlerin kazanımlarına yöneldiğini ifade etti. Zuğurli, “2016 -2017 sürecine hukuksuz bir süreç diyorduk. Ama şu an daha hukuksuz, daha adaletsiz bir süreç yaşanıyor. Şimdi görevden alınacaklarsa neden seçildiler? Kürtlerin mücadelesini sekteye uğratmak adına yapılanlardır. Bütün halkın iradesi gasp ediliyor. Asla bunları kabul etmiyoruz. Bu hukuksuzluğun durdurulması gerekiyor” dedi.   ‘HİÇBİR FARK YOK’   Önceki kayyum atamalarıyla şu an ki kayyum atama gerekçelerinin arasında bir fark olmadığını belirten Zuğurli, “Şu anda aynı gerekçe söz konusu. Özellikle 3 büyükşehir belediyesinin kazanılmasını sindiremiyorlar. Göz korkutma ve tahakküm kurma anlayışı var” diye kaydetti.   MA / Aydın Atay