Kadifekaleli kadınlar: Yıkımla uyuşturucu ve hırsızlığın önünü açtılar 2018-11-07 09:00:16 İZMİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır devam eden yıkım çalışmalarına tepki gösteren Kadifekaleli kadınlar, "Kentsel Dönüşüm Projesi" adı altında mahalleye belediye hizmetinin yapılmadığını belirtti. Leyla Kaygısız, “Buralarda yıkım yaparak uyuşturucu ve hırsızlığın önünü açtılar” dedi.  İzmir'in Konak İlçesine bağlı Kadifekale mahallesinde 2010-2012 yılları arasında "Kentsel Dönüşüm Projesi" adı altında başlatılan kamulaştırma işlemi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sürdürülüyor.  Yıktığı 2 bine yakın ev yerine "kent ormanı" yaptığını ve Kadifekale'nin çehresinin değiştiğine yönelik sık sık açıklamalar yapan belediyeye tepki gösteren mahalleli kadınlar, projenin rant alanına dönüştüğüne dikkat çekti.    Mahallede yıkım kararı alındığından bu yana sıkıntılı günler geçirdiklerini ifade eden kadınlar, belediyenin okul, sağlık ocağı ve ulaşım sorunlarıyla ilgilenmediğini belirtti.    Kadifekale’de Kürt illerinden gelen ailelerin yaşadığını hatırlatan 30 yıldır mahallede oturan Leyla Kaygısız, belediyenin evleri yıkmadan önce insanların güzel bir yaşantısının olduğunu vurguladı. Kadınların ekonomik gelirlerini sağlamak için tandırlarda ekmek pişirerek satışa sunduğunu dile getiren Kaygısız, defalarca belediye tarafından tandırların yıkıldığını belirtti.    'TURİSTLER ARTIK GELMİYOR'    Kadifekale'de daha çok manevi bir kültürün olduğunu söyleyen Kaygısız, şöyle devam etti: “Şimdi herkes bir yere gitti. Bununla birlikte alışveriş merkezleri, mağazalar, marketler getiriliyor. Hiçbir şey kalmadı. Okul, sağlık ocağı bırakılmadı. Evler yıkıldıktan sonra hiçbir çalışma yapılmadı. Yıkılan bazı evlerin hala enkazları duruyor. Çöplerini dahi almadılar. Kadifekale’yi kaderine terk ettiler. Hijyen hiçbir şekilde yok. Belediye resmen bizi bırakmış. Hizmet göremiyoruz. Acilen misafir gelse evimize alışveriş yapacağımız, otobüs kartı alacak yer yok. Yıkımlar olmadan önce asla kapılarımızı kapatmazdık. Kadınlar, gençler bir araya gelir çimlerde otururduk. Şimdi evimizin kapısının önüne çıkamıyoruz. Bunun tek sebebi; madde bağımlılarının olması. Özellikle; madde bağımlılığı daha çok Kürt gençleri üzerinde yaygın. Kaç kez emniyete başvuru yaptık. Bütün başvurularımız yanıtsız kaldı. Uyuşturucunun önünü kesmediler. Buralarda yıkım yaparak uyuşturucunun ve hırsızlığın önünü açtılar. Daha önce turistler de geliyordu, artık gelmiyor.”    ‘HİZMET YOK’   Evlerin yıkımından sonra defalarca belediye seçimlerinin yapıldığını ifade eden Kaygısız, “Her seçimde gelip vaatlerde bulunuyorlar. Kadifekale'den çıktıkları andan itibaren kesinlikle akıllarına dahi gelmiyoruz. Şu ana kadar belediye hiçbir sözünü yerine getirmedi. Önümüzdeki seçimlerde yine gelecekler ve yine konuşacaklar; ama bir şey yapmadan geri gidecekler. Doğduğumdan bu yana Kadifekale'de yaşıyorum. Kesinlikle belediyenin çalışmalarını beğenmiyoruz. İlerleme olmadığı gibi gerileme yaşanıyor. Çocuk parkı yaptılar; ama yarım bırakıldı. Sularımız bile 3 buçuk ay sonra geldi. Belediye bize ‘evleri yıkacağız, buraları ağaçlandıracağız’ demişti. Bu evlerin yıkılmasının tamamen politik olduğunu düşünüyorum. Bu bölge heyelan bölgesi değildi. Deprem olduğu zaman bile hissetmiyoruz. O kadar ki sağlam yerdeyiz. Sadece evleri yıkıp yerine yeni bir hizmet yapmadan kendi haline bıraktılar. Amaçları; insanları birbirinden uzaklaştırarak, mahalleli arasındaki dayanışma kültürünü ortadan kaldırmaktı. Yıkıma rağmen bu konuda başarılı olamadıklarını belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.    'KADİFEKALE'DE NEFES ALABİLİYORUM’   Yıkım olmadan önce Kadifekale'de apartman olmadığını tarihi ve müstakil evlerin olduğunu hatırlatan Neula Selman da, 15 yıldır mahallede yaşıyor. Kadifekale'nin özellikle doğasının çok güzel olduğunu söyleyen Selman, yıkımla birlikte doğanın talan edildiğini ve insanların evlerini taşımak zorunda kaldığını kaydetti. Belediyenin halkı parayla evlerinden çıkarttığını dile getiren Selman, yıkımdan sonra hiçbir düzelmenin olmadığını vurguladı. Selman, "Birçok insan gitti. Bazıları gittikleri için pişman oldu, bazıları da gidip tekrar geri döndü. Burası çok rahattı, huzurumuz vardı. Hepimiz kardeş gibiydik, mutluyduk. Kavga, huzursuzluk yoktu. Şimdi kim, nerede, ne yapıyor bilemiyoruz. Kaç kere tandırımızı yıktılar. Hala evlerimizi yıkacaklarını söylüyorlar. İzin vermeyeceğim. Çünkü ancak burada nefes alabiliyorum. Çocuklarım, 'Anne sen başka bir yere gidersen çabuk ölürsün' diyorlar.    Belediye seçimleri olsa ne olur, hepsi gelip konuşur ve bir şey yapmaz. En güzel pratikleri konuşmak. Başka bir şey yapmıyorlar. Kadifekale'de yüzlerce ev yıktılar; ama yerine hiçbir hizmet yapılmadı. Suyumuz bile ya çamur gibi akıyor ya da günlerce kesiliyor” diye konuştu.    MA / Ayşe Sürme – Ruken Demir