14 günlük karantinadan çıkan yurttaş anlattı

img
İSTANBUL - Avrupa’dan dönüşte İstanbul’daki öğrenci yurtlarına yerleştirilip, 14 gün karantinada tutulanlar dün tahliye edilmeye başlandı. Bu yurttaşlardan biri, kaldıkları koşulları “Sadece yatak çarşafları değiştirilip, günde bir kez ateşimiz ölçülüyordu” diyerek anlattı.  
 
Tüm dünyayı tedirgin eden koronavirüsü (Kovid-19) salgını nedeniyle 17 Mart’ta yurtdışından Türkiye’ye getirilen yurttaşlar, İstanbul’daki Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı Kanuni Sultan Süleyman Erkek Öğrenci Yurdu, Fatih Sultan Mehmet Karma Öğrenci Yurdu ve Florya Beşyol Kız Öğrenci Yurdu’na yerleştirilmişti. Buralarda 14 gün boyunca karantinada tutulanlar, sürenin dolmasıyla birlikte dün tahliye edilmeye başlandı. 
 
Güngören’de bulunan Fatih Sultan Mehmet Erkek Öğrenci Yurdu’nda karantinada tutulan ismini vermek istemeyen bir yurttaş, ajansımıza gönderdiği video ve ses kaydında yaşadıkları süreci anlattı.
 
SADECE ÇARŞAFLAR DEĞİŞTİ
 
17 Mart’ta havaalanından otobüslerle getirildikleri yurda yerleştirildiklerini belirten yurttaş, karantinada kaldıkları süre boyunca yurdun hijyenik açıdan iyileştirilmediğini, kaldıkları odaların dahi temizlenmediğini dile getirdi.
 
Sadece çarşaf takımlarının değiştirildiğini aktaran yurttaş, “Odada tek kalıyorduk. Benim olduğum koridorda eşi ve annesi yanında olan insanlar vardı, onlar birlikte kaldılar. Tercih onlarındı sanırım. Bizlere herhangi bir test yapılmadı. Sadece günde bir defa ateşimiz ölçüldü” diye belirtti.
 
‘HİÇBİR PLANLAMA YOKTU’
 
Karantina sürelerinin dolması ile dün akşam saat 17.30’da kaldıkları yurttan alınıp Samandıra’daki Metro Turizm terminaline götürüldüklerini söyleyen yurttaş, burada yaşadıklarını şöyle aktardı: 
 
“Günler öncesinde insanların nereye gideceğinin listesini yapmış olmalarına rağmen otogarda hiçbir planlama yoktu. Yurtta listeler yapılırken herkesin gideceği şehre otobüsler tarafından götürüleceği söylendi. Bizlere başka ulaşım kullanma şansı tanınmadı. Buna rağmen otogara geldiğimizde Diyarbakır'a gidecek otobüs olmadığını ve Antep'e götürüleceğimizi söylediler. Diyarbakır otobüsünün planlamasını biz yolcular yaptık. Otogarda ne AFAD ne de Kızılay’dan biri vardı, sadece polisler vardı. Ekipler bizi bırakıp gittiler. Biletler iki katı fiyata satıldı. Ankara bileti 175 lira, İzmir 250 ve Diyarbakır 350 liraydı. Otobüslerde bize yiyecek paketlerinin verileceği söylenmişti öyle bir şey de yok. Metro Turizme mecbur edilmemizin nedeni de valilik.”