Avcı: İktidar daha fazla teşhir olmayı engellemek için kayyım atadı

img
VAN - Kayyım atamalarını değerlendiren Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı, “Her pratiğimizde teşhir olan merkezi hükümet apar topar daha fazla teşhir olmayı engellemek için kayyım atadı” dedi. 
 
Yerel seçimlerin üzerinden bir yıl geçmesi ve iktidarın kayyım atanması sonrası süreçle ilgili değerlendirmede bulunan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı, kayyım sonrası hem belediye eşbaşkanları hem de meclis üyeleri olarak halkın hizmetinde olmaya devam ettiklerini belirterek, halkın beklentisinin de bu yönde olduğunu ifade etti.
 
‘HALK BÜYÜK BİR CEVAP VERDİ’
 
31 Mart seçimlerini değinen Avcı, “31 Mart’ta elde edeceğimiz başarı AKP-MHP bloğuna bir mesaj olacaktı. Çünkü iktidar, birinci kayyum döneminde kitleleri HDP’den uzaklaştırmak, halkın iradesini kırma ve yerel yönetimi merkez yönetime bağlamak istemişti. 31 Mart’ta buna karşı bir cevap verildi. Seçim kampanyası yürütülürken AKP’nin il ve ilçe yöneticileriyle hiçbir alanda karşılaşmadık çünkü bu alanlarda devletin bütün kurum yetkilileri çalışıyordu. İktidar soyut ve somut tüm imkanları seferber ederek ve hatta devletin zor gücünü de kullanarak önümüzü kesmeye çalıştı. Ama başaramadılar ve tüm bu tehditlere rağmen büyük bir zafer elde ettik. Van’da 10 belediye kazandık. Ama 3 belediyemizin eşbaşkanlar KHK’li olduğu gerekçesiyle mazbatalar verilmedi. Diğer 7 belediyenin de mazbatasını geciktirerek verdiler” dedi. 
 
‘YOLSUZLUKLARI TEŞHİT ETTİK’
 
Mazbatayı aldıktan sonra tüm belediye eşbaşkanlarının büyük bir heyecanla göreve başladığını anlatan Avcı, “Halkın tüm baskılara rağmen bize irade beyanı vardı. Bizde de halkımıza verdiğimiz sözleri yerine getirme heyecanı vardı. Ama çok geçmeden belediyemize kayyım atadılar. Kayyım darbedir. Daha seçim sürecinde bile iktidar yetkilisi ‘kazansanız da kayyım atayacağım’ diyordu. Buradaki mesajın ilki ‘Kürt olarak kendi iradenizle kendi kendinizi yönetmensiziniz. Ben buna izin vermem’ ikincisi ise  ‘Biz çok iyi biliyoruz ki, siz Ankara merkezi hükümetin dediğini birebir uygulamayacaksınız’  mesajıydı. Bizler ilk günden kayyım gelecek diye beklemedik ve hemen halkımızın hizmetine girdik. Mahalle toplantıları, muhtarlar ve sivil toplum örgütleriyle toplantılar yaparak taleplerini aldık. Bu talepleri uzun, orta ve kısa vadeli yapılacaklar diye önümüze koyduk. Daha önceki kayyum bize yüklü bir borç bıraktı ve gözle görülen bir hizmette yoktu. Biz 2,3 ay içerinde pratiğimizle o borca rağmen, hem bir şeyler açığa çıkardık hem de ilk kayyumunun yaptıklarını teşhir ettik” dedi.
 
‘MUSLUKLARINI KESTİĞİMİZ’
 
Belediyenin sadece 3 kaleminden 5 milyon TL tasarruf ettiklerini ifade eden Avcı, “Bu durum her ay belediyede 5 milyon TL’nin bir kişinin cebine girdiğini gösterdi. Biz bir ay içerisinde o muslukları kapatarak o hırsızların peşine düştük. Dosyaları hazırladık ve suçüstü yakaladık. Bazılarını halka teşhir ettik bazılarını da görevden aldık. Daha önceki arkadaşlarımızın bıraktığı yerden devam ederek belediyenin kendine yetecek öz kaynaklarını oluşturuyorduk. Her pratiğimizde teşhir olan merkezi hükümet apar topar daha fazla teşhir olmayı engellemek için kayyım atadı. Bu da gösterdi ki AKP-MHP bloğu iktidar olduğu sürece bu kayyım rejimi devam edecek. Bugün yine sandık kurulsa biz Kürt halkı bir saatliğine de olsa gidip AKP-MHP bloğuna gereken büyük cevabı vermeliyiz. Halkımızın büyük cevabı yine vereceğine inanıyoruz. Şuan bile bütün dünya virüsle uğraşıyor ama onlar Kürt düşmanlığı üzerinden savaş yürütüyorlar” diye konuştu. 
 
‘ALANLARIMIZI KORUMAK ZORUNDAYIZ’
 
Merkezi sistemin zihniyeti bu şekilde devam ettiği sürece kayyımların da atanacağını çok iyi bildiklerini ve bu bilinçle göreve başladıklarının altını çizen Avcı, konuşmasını şöyle bitirdi: “Bugün bile artık hiç bir belediyemiz kayyım gelecek, gelmeyecek gibi bir düşünce taşımaması gerekiyor. Belediyelerimizin yapacağı tek şey sosyal belediyeciliğin en iyi örneğini sergileyerek hayata geçirmektir. İkincisi ise kayyım atanan yerlerde çantalarımızı eve alıp gitmedik, gitmiyoruz. Biz kendi alanımızı ve halkımızı koruyoruz, korumak zorundayız. Halk bize ‘size 5 yıllık mazbatayı verdik. Bu 5 yıl boyunca siz bizim seçilmişlerimizsiniz. Devlet sizin yerinize kayyım atamış bu bizim için önemli değil. Siz görev sürenizce yanımızda olmalısınız’ diyor. Bu talep haklı bir taleptir ve biz bu talebi yerine getirmeye çalışıyoruz. Kayyım atandıktan sonra da biz belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerimiz bir araya gelerek periyodik toplantılarımızı yapmaya çalışıyoruz. Burada asıl önemli olan şey kayyım sürecinde nasıl bir belediyecilik yapacağımız ve halkın sorunlarını nasıl çözeceğimizle ilgilidir. Bunun için de çalışan arkadaşlarımızla sürekli diyalog içerisindeyiz. Yine STK’larla aynı şekilde görüşüyoruz. Amacımız seçilmişler olarak neler yapabileceğimizin cevabını bulmaktır. Bu önemli bir sonuç verecektir. Bizlerin ve halkımızın kendi kendimize yetebilecek bir duruma gelmemiz gerekiyor.”
 
MA / Adnan Bilen