Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yenişehir İlçe Örgütü, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan saldırıya ilişkin parti binası önünde açıklama yapmak istedi. HDP binasının kapısını kapatan polis, “Diyarbakır Valiliğinin eylem etkinlik yasağı” karanını gerekçe göstererek açıklama yapılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Aralarında HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’un da bulunduğu partililerin binadan çıkışlarına izin verilmedi. Bina önünde açıklama yapma girişimleri sonuç vermeyince HDP’liler, açıklamayı parti binasının penceresinden megafonla yaptı. 

 

‘İNSANLIK SUÇU’

 

Kent Milletvekili Remziye Tosun, savaşın haksız ve hukuksuz olduğuna dikkati çekerek, saldırının yüzlerce sivilin ölümüne neden olduğunu kaydetti. Tosun, Suriye toprakları üzerinde demografik değişiklik planları yapmanın ve bunları adım adım uygulamaya sokmaya çalışmanın uluslararası bir suç olmasının yanı sıra bir savaş ve insanlık suçu olduğunu vurguladı. AKP-MHP iktidarın ne pahasına olursa olsun Kürtlerin bir statüye sahip olmaması yönünde çaba sarf ettiklerini dile getiren Tosun, “Bunun için neredeyse her türlü ittifakı geliştirmekte ve İŞİD gibi yapıların çete türevleri ile iş çevirmektedir. Unutulmamalı ki, Kürtler bu toprakların asli parçasıdır ve halk olmaktan gelen haklara sahiptir” dedi.

 

Açıklamanın ardından “Bijî berxwedana Rojava” sloganları atıldı.

 

BİBER GAZIYLA MÜDAHALE 

 

Şırnak'ın İdil ilçesinde de HDP İlçe Örgütü tarafından yapılmak istenilen açıklamaya polis saldırdı. Aralarında, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ve Belediye Eşbaşkanı Songül Erden'in de bulunduğu çok sayıda partili ve yurttaş açıklama yapmak için parti binasında bir araya geldi. Bu sırada parti binası çok sayıda zırhlı araçla polisler tarafından abluka altına alındı.

 

Polisler, Valilik tarafından kentteki eylem ve etkinliklere ilişkin aldığı "yasak" kararı gerekçesiyle açıklama izin vermeyeceklerini belirtti. Buna rağmen parti binası önüne çıkarak açıklama yapmak isteyen guruba polisler gazlı müdahalede bulundu. Yine, parti girişinde bulunan TOMA'dan su sıkıldı. 

 

SEÇİLMİŞLER BAYGINLIK GEÇİRDİ

 

Müdahalenin ardından Milletvekili Nuran İmir ve Belediye Eşbaşkanı Songül Erden'in de bulunduğu birçok kişi baygınlık geçirdi. Baygınlık geçirenlere ilk müdahaleyi partililer yaptı. 

 

Baygınlık geçirenleri için ambulans çağrılırken, parti binası önündeki gerginlik sürüyor. 

 

URFA'DA 4 İLÇE SAVAŞ HALİNDE 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa İl Örgütü, Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıya karşı basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP Urfa Milletvekilleri, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik ve HDP il ve ilçe örgütlerinin yöneticileri katıldı. 

 

'İLÇELER PARAMİLİTERLERE TESLİM EİDLDİ'

 

Urfa’nın Ceylanpınar, Akçakale, Birecik ve Suruç ilçelerinin savaş alanına çevrildiğini belirten HDP'li Ömer Öcalan, Ceylanpınar’a yaptıkları ziyarette caddelerde eli silahlı paramiliter güçlerin olduğuna şahitlik yaptıklarını anlattı. Öcalan, “DAİŞ kalıntıları olan adına SMO dedikleri kişilere bu ilçeler teslim edilmektedir. HDP olarak bu çatışmalı durumun karşısında olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Kimileri çıkıp 'bu duruma savaş demeyin çünkü karşımızda bir devlet yok örgüt var' diyorlar, ancak yaşananlar ortadadır. Ceylanpınar Serekaniye hattında ayın 12’sinde sivillere yapılan bombardıman görüntüleri ülke ve uluslararası kamuoyuna yansımıştır. Biz bu savaşın karşısındayız. Bu Kürtlere açılan bir savaştır. ABD’den AB’ye kadar birkaç devlet dışında tüm devletler uluslararası kurumlar bu savaşın karşısındadır. Dünya kamuoyunda da halklar bağlamında Kürtlere büyük bir destek vardır. Dünya halkları eylem ve etkinlik içerisindedir. Türkiye bu savaşla ve çatışmayla büyümez. Ortadoğu’nun temel problemlerinden olan Kürt meselesi artık uluslararası bir problem haline gelmiştir” diye konuştu.

 

4 İLÇE 40 KÖY

 

Savaş bölgesinde yaşayan halkın diken üstünde olduğunu ifade eden Öcalan, dünyanın dört bir yanından Kürt halkının büyük bir acı yaşadığını kaydederek “Kürt halkı bu saldırıyı kendisine yapılmış görmektedir. Türkiye Cumhuriyeti çok iyi bilmektedir ki 7 yıllık süreç içerisinde Efrin’den Irak’a kadar sınır hattı boyunca ülkeye bir fişek dahi atılmamıştır. 9 Ekim’den itibaren onlarca insan sınır hattında yaşamını yitirmiş, yaralanmıştır. 4 ilçemiz savaş halindedir. Devlet  yetkilileri 40 civarındaki köye boşaltma kararı çıkarmıştır. O köylerde yaşayan halk çiftçilik yapmaktadır. Evleri, hayvanları, geçim kaynakları oradadır. Orayı boşaltmak istemeyen köylülere ‘Sizin can güvenliğinden biz sorumlu değiliz’ demişlerdir. Yetkililerin görevi bu çatışmayı derinleştirmekten ziyade çözüm üretmektir. Devleti bir an önce müzakere ve diyaloga çağırıyoruz. Bu savaş ülkenin ne ekonomisine, ne sosyal yaşamına, ne de politikasına katkı sunmayacaktır. Ülkeyi büyütmeyecek daha da daraltacaktır. Biz bu savaşın son bulması için elimizden geleni yapacağız” dedi.

 

2014 TEKRARI

 

Suruç’a yoğun bir sevkiyatın olduğunu söyleyen Suruç Belediye Eşbaşkanı Hatice Çevik ise, gerçekleşen saldırılar sonucu çok sayıda can kaybı ve yaralı olduğunu ifade ederek, “Bizler yaşatmak için mücadele ediyoruz, yok etmek için değil. Savaş yıkımdır, acıdır, gözyaşıdır ve kimseye faydası yoktur. Belediye olarak olabilecek her türlü tehlikeye karşı ne yapabiliriz diye çalışıyoruz. Kriz masamızın çalışmaları devam ediyor. Ceylanpınar’dan gelen ve yardım talep eden aileler var. Onlara yardımcı olmaya çalıştık, ancak sayı çok fazla. Boşaltılan köylerden başvuran aileler var. Evlerini boşaltmak zorunda olan bu ailelerin gidecekleri bir yerleri maalesef yok. Bizler insani yardım konusunda tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Umarım 2014 gibi bir süreçle karşı karşıya kalmayız” ifadelerini kullandı.