ESP’li Taşkıran: Öcalan’ın çözüm iradesi var

img
DİYARBAKIR - Öcalan’ın Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan sorunlara ilişkin çözüm beyanlarına dikkati çeken ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, demokratik kesimlerin Kürt halkıyla birlikte ortak mücadele yürütmesi durumunda devletin adım atabileceğini söyledi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla 7 Ağustos’ta yaptığı son görüşmede Kürt sorunun çözümüne ilişkin “Barış” çağrısı ve beyanlarını değerlendiren Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, çözümün geliştirilmesi için ortak mücadeleye vurgu yaptı. 
 
‘ÇÖZÜM ARAYIŞI ÇOK DEĞERLİDİR’
 
Kürt sorununun Türkiye ve Ortadoğu sorununa dönüştüğünü belirten Taşkıran, soruna karşı çözüm geliştirilmesinin elzem olduğunu hatırlattı. Öcalan’ın Türkiye ve Ortadoğu’daki sorunlara karşı çözüm iradesinin olduğuna vurgulayan Taşkıran, “Çok büyük yapısal bir krizi yaşıyoruz. Son dört yılda müzakerelerin sonlandırılmasıyla devlet yeniden savaş politikalarıyla ilerliyor. Bu nedenle çözüm arayışı çok değerlidir” dedi. 
 
‘ÇAĞRIYA YANIT VERMELİYİZ'
 
Öcalan’ın “Üçüncü yol” önerisinden hareketle, demokratik kesimlerin, HDK ve HDP ile “Üçüncü cephe” oluşturarak ülkede yaşanan sorunlara karşı çözüm geliştirmesi gerektiğini ifade eden Taşkıran, “Burjuva blokların çözüm önerileri oyalamaları ya da savaş politikaları karşısında kendi çözüm önerisini ortaya koyan bir pratiğe ihtiyacımız var. O nedenle çözüm çağrısında bizim yanıt vermemiz gerekiyor. Bütün siyasi öznelerin, devrimci, demokratik bütün güçlerin bu çağrıya ‘evet varız’ demelidir. Tüm kesimler çözümün gerçekleşmesini istemeli. Bu çözüm Kürt halkının statüsünün tanınmasıyla gerçekleşebilir. Türk halkının diğer halklarla eşit temelde varlığının tanınmasıyla gerçekleşir” diye belirtti. 
 
‘SORUMLULUK ALMAK GEREKİYOR’
 
Kürt sorununun “Terör” kavramıyla çözümünün mümkün olmadığını sözlerine ekleyen Taşkıran, “AKP’nin 17 yıllık politikası ve son 4 yılda yaşadıklarımız ortada. Bunun karşısında halkı, emekçi bir çözüm geliştirerek, onurlu bir barış arayışının tarafı olmak zorundayız. Özellikle batıdaki demokratik devrimci güçlerin sorumluluk alması gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘DEVLETİ ÇÖZÜME ÇEKEBİLİRİZ’
 
Demokratik kesimlerin Kürt halkıyla birlikte yürüteceği mücadeleyle devletin adım atabileceğini dile getiren Taşkıran, şöyle devam etti: “Kürt halkı bu mücadeleyi yürütüyor. Rojava’da bir devrim var. Hem ulusal sorunlar hem politik özgürlük sorunlara önemli bir yanıt açığa çıkmış oldu. Rojava bu çözümsüzlüğün karşısında ortaya çözüm koydu. Aynı zamanda mücadelesini sistemini ortaya koydu. Bu sistemin yaygınlaşması, bu sistemin gelişmesi gerekiyor. O yüzden bütün işgal politikalarına karşı çözüm arayışının yolu; çözümü devletten beklemek değil, çözümü devlete dayatmak. O nedenle ‘AKP çözüm üretebilir’ hayalinin sonuçlarını, son dört yıldır yaşıyoruz. Sayın Öcalan o dönem uyardı; masa devrilebilir, hazırlıklı olun, başka bir savaş gelişebilir, hatta darbe gelişebilir dedi. Bütün bunları yaşayarak gördük. Dolayısıyla kendi gücümüzle devleti çözüme çekebiliriz.” 
 
‘COĞRAFYANIN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ’
 
Öcalan’ın çözüm önerisinde Kürt Ulusal Birliği’nin önemine de vurgu yapan Taşkıran, şunları dile getirdi: “Ortak mücadele dışında başka bir seçeneğimiz yok. Kürdistan’da ulusal birlik çok kritik bir yerde duruyor. Türkiye’ye adım attırmak, Suriye’deki statüyü kalıcı hale getirmek, Güney Kürdistan’daki belirsizlik durumunu Irak merkezi hükümetini gerçek bir çözüme zorlamak istiyorsak, ulusal birlik hayatidir. Aynı zamanda Ortadoğu halklarının ortak mücadelesi; tıpkı Rojava’da Arap, Çerkes, Ermeni, Alevi ve Kürtlerin ortak mücadelesi gibi. Rojava’ya yönelik her türlü girişime karşı tutum alacağız, direneceğiz diyorlar. Çünkü bu onların yaratığı bir gelecek ve bu geleceğe sahip çıkacaklarını söylüyorlar. İşte biz de böyle bir gelecek yaratmak için ortaklaşmak ve birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu coğrafyanın yüzyıllardır dayatılan kaderini değiştirebiliriz.”
 
‘BİRLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ’
 
Çözümün geliştirilmesi için Ortadoğu kadınlarının birlikte mücadele etmesi gerektiğini ifade eden Taşkıran, şunları söyledi: “Çünkü faşizm demek, şiddet demek. Bunu ortadan kaldırmak için Kürt kadınlarıyla, Ortadoğu kadınlarıyla mücadelemizi birleştirmek zorundayız. 25 yıldır bu hattan yürüyoruz ve bunu stratejik mücadele olarak görüyoruz. Kürt kadınlarıyla, batıdaki kadınların ortak mücadelesini zorunluluk olarak görüyoruz.”