Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminde üstlendiği rolle Türkiye siyasetine damga vurdu. Özellikle Kürtlerin ağırlıkta yaşadığı ilçelerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun ciddi bir oy artışı sağlaması HDP ve Kürtlerin önemini bir kez daha hatırlattı. Tekçilik üzerine kurulu AKP-MHP ittifakı ile ulusalcı cephenin öncülüğünü yapan CHP’nin İYİ Parti ve Saadet Partisi’yle kurduğu ittifakın tarafı olmadan “Üçüncü yol stratejisi” yürüten HDP, Türkiye siyasetine yön verdi. 

 

Kürt tarihi ve kültür araştırmacısı Mehmet Bayrak, Kürtlerin bir kez daha belirleyici konumda dikkat çekerek, "Dost düşman biliyor ki bu seçimin kazanılması Kürtlerin sayesinde oldu" dedi. 

 

'KÜRTLERİN PAYINI HERKES BİLİYOR’ 

 

Kürtlerin "üçüncü yol stratejisi" kapsamında onurlu bir tutum takındığını dile getiren Bayrak, Kürtlerin seçimlerdeki asıl amacının demokrasi olduğunu belirtti. Bayrak, "Kürtler için mesele demokrasiydi ve gerisi teferruatı. Böylede oldu. Bu nedenle Kürtler onurlu bir çizgi izleyerek, ortak paydalarda buluşabilecek adayı destekledi. Bu sadece İstanbul için değil diğer tüm büyükşehirlerde de CHP adaylarının kazanmasında Kürtlerin çok önemli payının olduğunu herkes biliyor. Ve herkes bu hakkı teslim ediyor" diye belirtti. 

 

'KÜRTLER DOĞRU ÇİZGİDE'

 

Tüm meselenin diplomasiyi iyi bilmekten geçtiğini ifade eden Bayrak, "Ben Rojava ve  Efrin sürecinde 'Kürtler belki ilk defa kendileri için savaşıyorlar' demiştim. Çünkü o dönem bir yandan Türkiye, bir yandan Suriye yönetimi bir yandan da farklı güçler, Kürtleri kendi yanlarına çekmeye çalışıyordu. Fakat Kürtler her iki sistemi de reddederek kendi talepleri ve kendileri için savaşa girdiler. Ve savaşta başarılı çıktılar. Tüm mesele gerçekten diplomasiyi iyi bilmekte. Kürt çıkarlarını öne almakta ve demokrasi cephesinde ortak paydalarda geçiyor. Yani başarılı bir politika.  Söylemek istediğim şey bu. Kürtlerin diplomasi çok iyi kullanmaları son derece önemlidir. O nedenle bulundukları toplumlarda demokrasinin ortak paydasında birleşerek ama Kürtlerin demokratik haklarının mutlaka savunulduğu bir politika izlemesi gerekiyor. Akılcı politika izlemek gerekiyor. Ve Kürtler bunu yaptı. Mesela en son AKP seçimi yeniden kazanmak için, ne idüğü belirsiz olan 'Tunceli Üniversitesi'nden bir şahısı sekiz yıldır neredeyse kimsenin görüştürülmediği Öcalan’la görüştürülerek, farklı algı yaratarak yeniden Kürtleri kullanılmaya çalışıldı. Ama Kürtler yaşadıklarından önemli dersler aldıkları için, böylesi bir oyuna gelmediler. Ve desteklemeleri gereken yeri desteklediler ve çok ciddi bir sonuç alındı. Bu da Kürtlerin doğru bir çizgide ilerlediklerini gösteriyor" diye konuştu. 

 

'HDP TÜRKİYE İÇİN BİR ŞANSTIR'

 

HDP'nin izlediği yol ve stratejisiyle Türkiye toplumu için önemli bir rol oynadığını ve şans olduğunu yineleyen Bayrak, şöyle devam etti: "Çünkü demokrasiye muhtaç olan tüm kesimler için bir siyaset izliyor. Yani Kürt sorununa sıcak bakacak, Türkiye'ye demokrasi getirecek. Türkiye'ye demokrasi, Kürtlere özgürlük ve haklar getirecek bir oluşum çevresinde kenetlendiler. Şimdi en büyük güç haktır ve haklılıktır. Kürtlerde haklıdır. Dolayısıyla kendi haklarını istiyorlar. Demokratik haklarını istiyorlar, insani haklarını istiyorlar. Bu anlamda Türkiye'ye bir demokrasinin gelmesi ve başta Kürtler olmak üzere; diğer etnik ve inanç grupların demokrasi çerçevesinde demokratik haklarını, özgürlüklerini almasından başka bir çözüm yoktur. Türkiye'nin geleceği de buna bağlıdır." 

 

‘HERKES BUNDAN DERS ÇIKARMALI’ 

 

Türkiye'nin daha refah, daha güvenilir, daha yaşanabilir bir ülke olması adına bundan sonraki süreç için asıl meselenin derin toplumsal uzlaşı olduğuna dikkat çeken Bayrak, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin bundan sonraki süreçte derin bir toplumsal uzlaşıya ihtiyacı vardır. Buna sonsuz ihtiyaç var. Ve umuyorum ki bu son yerel seçimlerde alınan ders iyi bir ders olur ve herkes bundan olumlu bir ders çıkarır. Uzlaşmanın, dayanışmanın, ittifakın, demokratik güç birliğinin herkes tarafından anlaşılır. Yani HDP'nin Türkiye'de üçüncü bir çizgide durması Türkiye'deki tüm partilere bir alan açmıştır. Demokrasiye inanan, ihtiyacı olan, mağdurun mazlumun yanında yer alan tüm unsurlara dayanışma gösterdi. Bu nedenle bu ittifak büyük bir fırsattır. Bundan sonra izlenecek yol konusunda da bize büyük ipuçları veriyor diyebilirim."

 

MA / Selman Güzelyüz