23 yıldır cezaevinde olan hasta tutuklu Özkan’ın baskılarla geçen yaşam hikayesi

img

DİYARBAKIR - 23 yıldır cezaevinde olan 80 yaşındaki hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın, evinin yakılmasıyla göç ile başlayan yaşam hikayesi, bir kızının çatışmada yaşamını yitirmesi ve 3 oğlunun bir bir tutuklanmasıyla devam etti. Kızı Selma Özkan, “30 kilo kalan bir insan cezaevinde kalabilir mi?” diye soruyor. 

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'a yönelik düzenlenen suikasttan sorumlu tutularak, aldığı müebbet hapis cezası sonucu 23 yıldır cezaevinde olan hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın 1992 yılında göç ile başlayan hikayesi, o günden beri devam eden baskılarla sürüyor. 1992 yılının bahar aylarının başlangıcıyla Lice ilçesinin Sîsê (Yolçatı) köyünde olan Özkan ailesinin evi askerler tarafından yakılması üzerine göç yoluna düşerek, Mersin’de yaşamaya başlar. Burada devam eden baskılar üzerine Özkan’ın kızı Servet Özkan, 1995 yılında PKK’ye katılır. PKK’li Özkan 6 yıl sonra 2001 yılında iddialara göre Lice ilçesinin Çemê Elîka (Birlik) köyünde yaşanan çatışmalarda yaşamını yitirir. Ancak aile henüz Özkan’ın cenazesine ulaşmış değil. 
 
GÖÇ İLE BAŞLAYAN HİKAYE
 
Bir yıl aradan sonra 1996 yılında Mersin’de “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla gözaltına alınan Özkan, ek iddianamelerle delilsiz müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma ve görme eksikliği gibi çeşitli sağlık sorunları bulunan Özkan; yeme, içme giyinme, banyo, tıraş, tuvalet ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor. Özkan’ın cezaevinde olduğu 2013 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Bahtiyar Aydın dosyasının 20 yıllık zaman aşımına uğramaması için tekrar dava açması üzerine Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Bu davanın üzerinden 6 yıl geçmesi ve ağır sağlık sorunlarına rağmen infazı durdurulmayan Özkan, 2015 yılında Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulundan yüzde 87 vücut fonksiyonlarının işlevsiz olduğuna dair “Cezaevinde kalamaz” raporu aldı. Yine tahliye edilmeyen Özkan, defalarca fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. 2019 yılının Mart ayında yeniden kurula başvuran Özkan’a, bu kez “Cezaevinde kalabilir” raporu verildi. Sağlık sorunlarıyla boğuşan Özkan, cezaevinde adeta ölüme terk edildi. 
 
ÇOCUKLARI BİR BİR TUTUKLANDI
 
Özkan’ın hikayesi, kendisinin 23 yıldır cezaevinde olmasıyla kalmıyor. Özkan’ın uzun süre cezaevinde kalması üzerine ailesi, 2006 yılında Diyarbakır’a geri döndü. Ailenin Diyarbakır’a gelmesinden kısa bir süre sonra 2017 yılının Mart ayında bu kez Özkan’ın oğlu Nevzat Özkan (37), Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’nda gözaltına alınarak, tutuklandı. “Örgüt üyeliği” ile suçlanan Özkan, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve o günden beri cezaevinde. Verdiği dilekçelerle babasıyla aynı cezaevine geçen Özkan, bu sürede hasta tutuklu olan babasının bakımlarını da yürüttü. 
 
AHMET 11 YILDIR, MURAT 4 YILDIR TUTUKLU
 
Nevzat Özkan’ın tutuklanmasının ardından 2008 yılında bu kez Özkan’ın bir diğer oğlu Ahmet Özkan (36), Sur ilçesinde gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece "örgüt üyeliği" iddiasıyla 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. O günden beri cezaevinde olan Özkan, bulunduğu cezaevinde ağabeyi Nevzat Özkan ile baba Özkan’ın bakımını yürütüyor. Baba Özkan ve iki oğulun yılları cezaevinde geçerken, bu kez 10 Kasım 2015’te oğlu Murat Özkan (39) gözaltına alındı ve tutuklandı. “Örgüt üyeliği” ile suçlanan Özkan’ın 4 yıldır mahkemesi devam ediyor.
 
ÇOCUKLARI YILLARDIR BABASININ BAKIMINI YÜRÜTÜYOR
 
Yıllarca birlikte Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde kaldığı babasının tedavi ve bakımını yürüten Nevzat Özkan, 2017 yılında Antep H Tipi Cezaevinde sevk edildi. Son iki yıldır Ahmet ve Murat Özkan kardeşler kendi talepleri üzerine sevk edildikleri Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde, baba Özkan’ın tedavi ve bakımını yürütüyor. Ahmet ve Murat kardeşler, baba Özkan’ın son zamanlarda kötüye giden sağlık sorunlarından dolayı nöbet tutuyor. 
Özkan, yıllarca cezaevi görüşlerinde bir araya geldikleri çocuklarıyla bu kez aynı kaderi paylaşıyor. Özkan’ın eşi Emine Özkan (75), kızı Selma Özkan (47) ve oğlu Vedat Özkan ise son 23 yılını cezaevi kapılarında geçirirken, diğer yandan 2001 yılından bu yana PKK’li Servet Özkan’ın cenazesini arıyor.
 
‘7 GÜN İŞKENCE GÖRDÜ’
 
Yıllardır cezaevi kapılarında babasının tahliye edilmesini bekleyen Selma Özkan, babasının tutuklandığında hiçbir sağlık sorununun olmadığını ifade ederek, gözaltında 7 gün boyunca gördüğü işkence sonucu sağlık sorunlarının başladığını söyledi. Babasının kafasından darbe aldığını, bundan dolayı soğuk su ile yıkanması gerektiğini; ancak bunun cezaevi koşullarında her zaman istenilen düzeyde olmamasının var olan sağlık sorunlarını artmasına neden olduğunu söyledi. 
 
‘ARTIK BİZİ TANIMIYOR’
 
Babasının cezaevinde 4 kez geçirdiği kalp krizi sonucu anjiyo ameliyatı geçirdiğini dile getiren Özkan, “Doktorlar artık kalbinin krizlere dayanamayacağını söylüyor. Doktor olası bir kriz durumunda geçireceği bir ameliyatta kurtarılmasının zor olduğunu da söyledi. Babamın hangi hastalığını anlatsam; bir değil, iki değil. Özellikle hafızasını tamamen kaybetmiş durumda. Artık bizi tanıyamıyor” şeklinde anlattı.
 
‘4 YILDIR LİCE DAVASININ AKIBETİNİ BEKLİYORUZ’
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davanın yeniden açılması ardından dosyanın Diyarbakır ve Adana mahkemeleri arasında mekik dokuduğunu ve 4 yıldır karara bağlanmadığını söyleyen Özkan, “Babamın olayla ilgisi olmamasına rağmen, o tarihlerde babamın orda olmamasına rağmen 23 yıldır cezaevinde. Dünya kamuoyu suikastın JİTEM tarafından yapıldığını biliyor. Babam işkence altında imzaladığı ifadeden dolayı ceza verildi. 4 yıldır Lice davasının akıbetini bekliyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘30 KİLO BİR İNSAN CEZAEVİNDE KALABİLİR Mİ?’
 
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 2015 yılında verdiği “Cezaevinde kalabilir” ve 4 yıl aradan sonra verdiği “Cezaevinde kalabilir” raporuna dikkat çeken Özkan, “4 kez kalp krizi geçirdi, yüksek tansiyon sorunu var, böbrekleri iflas etmiş, bağırsaklarından ameliyat geçirdi ve kalın bağırsakları alındı, zehirli guatr var. Gün geçtikçe daha kötü bir duruma geliyor. 2015 yılında doktorların kendisi sağlık durumunun kötü olduğunu ve ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu verdi. İkinci kez aynı hastane bir sağlık sorununun olmadığını, dalga geçerek, ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu verdiler. Babamın serbest kalmak için hasta olduğunu ileri sürdüğünü söylediler. 81 yaşındaki bir insan nasıl cezaevinde kalabilir. 30 kilo kalan bir insan cezaevinde kalabilir mi?” diye sordu.
 
Hasta tutukluların serbest bırakılması yönünde Adalet Bakanlığına ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunan Özkan, “Herkes hasta tutuklulara ses vermelidir” dedi.
 
EŞİ ÖZKAN: MAHKEMEYİ BEKLERKEN TOPRAĞA GÖMECEĞİZ
 
Özkan’ın eşi Emine Özkan, ilerleyen yaşına rağmen hayatının cezaevi kapılarında geçtiğini belirterek, hasta tutuklu eşinin tahliye edilmesini bekliyor. Eşi Özkan’ın sağlık sorunlarını sıralayarak, artık kendilerini tanıyamaz duruma geldiğini ve bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Eşi Özkan’ın aynı cezaevinde olan çocukları Ahmet ve Murat Özkan’ın gözü önünde eriyip gittiğini ifade eden Özkan, “Çocuklarım sabaha kadar nöbet tutuyorlar. Mahkeme sonucunu beklemenin ne anlamı var? Mahkemeyi beklerken toprağa gömeceğiz. Artık serbest bırakılsın” ifadelerini kullandı.
 
‘BIRAKSINLAR KENDİ EVİNDE ÖLSÜN’
 
Adalet Bakanlığına seslenen anne Özkan, “Mehmet Emin artık cezaevinde dayanamaz. Çocuklarım dayanabilir. Ama Mehmet Emin’in dayanması mümkün değil, saatler, saniyeler bile önemlidir. Artık serbest bırakılıp dışarıda tedavi olmalıdır. Cezaevinde bir şey olursa, çocuklarım da canına kıyar. Bıraksınlar, kendi evinde ölsün, en azından çocuklarım kahrolmasın. Başka bir şey istemiyorum. Evimizden, yurdumuzdan olduk, bize yaşatılan her şeye razıyız. Yeter ki artık Mehmet Emin’i serbest bıraksınlar” diye konuştu. 
 
MA / Özgür Paksoy