Van'daki STÖ'ler: Bir an önce harekete geçin

img

VAN – Tecrit ve açlık grevlerine dair açıklama yapan Van Barosu, Tabip Odası, İHD, TİHV, ÖHP ve TUHAY-DER, ortak talep doğrultusunda eylemi sürdüren DTK Eş Başkanı Leyla Güven ve cezaevlerindeki eylemcilerin durumuna dikkat çekerek, Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumların bir an önce harekete geçmesini istedi. 

 
Van Barosu, Van-Hakkari Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilciliği, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Van Şubesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ve tecride karşı başlatılan açlık grevine dair ortak açıklama yaptı. Baroda yapılan açıklamada konuşan Van Baro Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi, açlık grevi eylemi 104’üncü gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in ve cezaevlerinin durumunu hatırlatan Çiftçi, hükümetin ve yetkili kurumların duruma dair sessizliğini sürdürdüğüne dikkat çekti. 
 
‘TÜM ÇAĞRILARA KULAK TIKANMIŞTIR’
 
Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin yoğun bir şekilde arttığına işaret eden Çiftçi, “İhlallerin sonlandırılması için yapılan tüm çağrılara ise kulak tıkanmıştır. Leyla Güven’in ve diğer açlık grevindeki tutukluların seslerinin duyurulması için milletvekillerinin yapmak istedikleri yürüyüşlere açıkça engel olunmuş, vekiller, polisler tarafından darp edilmiştir. Anayasal haklarını kullanan milletvekillerine yapılanlar, siyasal iktidarın soruna bakışını da ortaya koymuştur. Hak ihlalleri sonlandırılmamakta, açlık grevcilerinin seslerine kulak tıkanmakta, tek tipleştirilmiş medya yüzünden bu sesi duyurmak isteyen milletvekillerinin hakları dahi ihlal edilmektedir” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ağırlaştırılmış tecridin uygulandığını söyleyen Çiftçi, “Abdullah Öcalan ve beraberindeki üç mahpusa uygulanan tecrit, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’a açıkça aykırıdır” diye belirtti.
 
‘GEREKLİ ADIMLAR ATILSIN’ 
 
Sayıları gün geçtikçe artan açlık grevi eylemcilerinin sağlık sorunlarına değinen Çiftçi, ”Siyasal iktidardan ve demokratik bir hukuk devletinden beklentimiz çözüme katkı sunma adına, diyalog geliştirmeye çalışan tüm birey ve kurumlara katkı sunacakları ortamın yaratılmasıdır. Bağımsız gözlemci heyetlerin açlık grevindeki tutsaklarla görüşmelerine olanak sağlanması ve yine TTB ve Tabip Odaları gözetiminde ilgili uzmanlardan oluşmuş bir heyetin açlık grevi eylemcilerinin sağlık problemlerini yerinde tespit, gözlem, izleme olanaklarının yaratılması için gerekli adımların atılmasıdır” diye konuştu. 
 
‘İLGİLİ KURUMLAR HAREKETE GEÇSİN’
 
Siyasal iktidar ve ilgili tüm yetkili kurumların, eylemcilerin talebini, süreç daha tehlikeli bir noktaya evirilmeden değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Çiftçi, şöyle devam etti: ”Bugün itibariyle Leyla Güven’in başlattığı ve destek veren 321 açlık grevcisinin tek bir talebi vardır o da; uygulanan tecridinin kaldırılmasıdır. Bu talebin yerine getirilme sorumluluğu şüphesiz siyasal iktidarıdır. Taleplerin karşılamayıp hapishanelerde devam eden süresiz- dönüşümsüz açlık grevleriyle ilgili olarak, eylemci mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak üzücü sonuçlarından da yine siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle öncelikle Adalet Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir. Leyla Güven ve diğer açlık grevcilerinin talebinin, ulusal ve uluslararası mevzuat da dikkate alınarak ivedilikle değerlendirilmesi ve bu hususta net kararlar alınması için geç olmadan derhal harekete geçilmesini bekliyoruz. Soruna temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için Adalet Bakanlığı’nı, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını duyarlı olmaya davet ediyoruz.”