Sokağa çıkma yasaklarında yaşamlarını yitirenler anıldı

img

HABER MERKEZİ - HDP birçok yerde yaptığı açıklamayla sokağa çıkma yasakları döneminde yaşamını yitirenleri andı. Eylemlerde, "Dik çökmedik, bizimle gurur duyun' diyen Mehmet Tunç ve yoldaşları ile gurur duyuyoruz" mesajı verildi.  

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) birçok yerde sokağa çıkma yasaklarında kentlerin, ilçelerin ablukaya alınmasının 3’üncü yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. 
 
DİYARBAKIR 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, bölge kentlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının  3'üncü yıldönümüne ilişkin basın açıklaması yaptı. "Çî dîbe bîla bîbe dê encam mûhteşem be!(Ne olursa olsun sonuç muhteşem olacak)" pankartının açıldığı açıklamaya, HDP Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun ve Musa Farisoğulları, HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe yöneticileri ile TJA aktivistleri katıldı. 
 
Partililer adına basın metnini okuyan Remziye Tosun, sokağa çıkma yasaklarının üzerinden 3 yıl geçtiğini belirterek, "AKP Hükümetinin izlediği savaş politikaları; yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine, kitlesel göçertme, yerleşim yerlerinin yakılıp yıkılması, tarihsel hafızanın yok edilmesi ve etkileri uzun yıllar devam edecek olan toplumsal bir depreme sebep olmuştur" dedi.
 
'ÇÖKTÜRME PLANININ DEVAMI'
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme sürecini hatırlatan Tosun, "AKP iktidarı, Kürt halkının barış umudunu taşıdığı bir süreçte 'çöktürme planı' adını verdiği bir yıkım projesini hazırlamıştır. Kent ablukaları, yaşanan sivil ölümler, kentlerin yıkılması, siyasi kırım operasyonları, göçertme politikaları 'çöktürme planı'nın bir gereği olarak uygulanmıştır" diye konuştu.  
 
'KENTLER HARABEYE ÇEVRİLDİ'
 
Ablukalar ile en temel insan ve hak özgürlüklerin yok sayıldığını hatırlatan Tosun şöyle devam etti:"Kentler ağır silahlarla dövülmüş, evler, işyerleri doğrudan hedef alınarak taranmış büyük oranda kullanılamaz hale gelmiştir. Havan topunun neredeyse değmediği ev kalmamıştır. Ablukalar, büyük bir kültürel ve insani yıkıma yol açmıştır. İnsanlığın ortak inanç ve kültür mirası olarak kabul edilen kutsal mekânlar harabeye çevrilmiştir." 
 
'BARIŞ PARÇALANDI'
 
Kürt siyasal hareketinin özellikle çok güçlü olduğu kentlerin sosyo-politik yapısını değiştirmek amacı ile “kent soykırım”larının hayata geçirildiğini söyleyen Tosun, söz konusu kentlerin muhalif dinamiklerini yok etmek amacı ile çok kapsamlı bir saldırı politikası devreye konulduğunu kaydetti. Abluka döneminde yaşananlara dikkat çeken Tosun, şunları dile getirdi: "Kent yıkımları ve bodrumlarda yakılan insanlar, günlerce sokaklarda bekletilen cenazeler, ibadetini yaparken vurulan yaşlılar, sokağa çıkan ve vurulan çocuklar, hastaneye götürülemediği için kan kaybından ölen yaralılar, ailelerin evlatlarının cenazelerini morg yerine derin donduruculara bırakmak zorunda kalmaları ve daha nice vahşet insanlık tarihinin çetelesine bir utanç olarak eklenmiştir. Bu süreçte evlatlarımızın parçalanmış bedenleri ile birlikte toplumsal barış da parçalanmıştır."
 
'HESABI SORULACAKTIR'
 
Maxmur ve Şengal’e yönelik hava saldırısında 1'i çocuk olmak üzere 4 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Tosun, saldırının AKP-MHP ittifakının Kürtlere yönelik soykırım politikalarını bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi. Yaşananları unutmadıklarını dile getiren Tosun, "Kürt halkı AKP iktidarının zulmünü ve bu zulüm karşısında direnenleri hafızasına kazımıştır. Ablukalar boyunca ağır insanlık suçları işlenmiştir. Bu suçların hesabı elbet bir gün gerek ulusal gerek uluslararası hukuk nezdinde sorulacaktır" diye konuştu.  
 
'EVLATLARIMIZDI'
 
Yasaklar sürecinde yaşanan tahribata dikkat çeken Tosun, "Cizre, Silopi, Silvan, Nusaybin, Gever ve Sur’da hayatını kaybedenler komşularımız, dostlarımız ve akrabalarımızdı. O mahallenin çocuklarıydı; öpmeye kıyamadığımız evlatlarımızdı. Aynı sofrayı paylaştığımız, ekmeğimizi bölüştüğümüz insanlardı" ifadelerini kullandı. 
 
Açıklama, zılgıtlar eşliğinde sona erdi. 
 
BATMAN’DA CENAZE NAMAZI KILINDI
 
Batman’da ise HDP merkez ilçe binasında basın açıklaması için bir araya gelen grup, yaşamını yitirenlerin dini vecibeleri yerine getirilmeden defnedilmesini protesto etmek için cenaze namazı kıldı. Cenaze namazı öncesi cemaate seslenen Seyda Abdurrahman Akyüz, "Büyük bir savaş yaşandı. Bu savaşta 70 yaşındaki insandan kundaktaki çocuğa kadar insanlarımız öldü. Ve anneler çocuklarını buzdolaplarına koymak zorunda kaldı. Ve birçok insan dini vecibeleri yerine getirilmeden defin edildi veya kimilerinin bir mezarı dahi bulunmuyor" dedi.
 
HDP Merkez İlçe Halkla İlişkiler Eşsözcüsü Sabahat Acar, AKP Hükümetinin izlediği savaş politikalarının, yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine, kitlesel göçertme, yerleşim yerlerinin yakılıp yıkılmasına sebep olduğunu söyledi. 
 
'1925'Lİ YILLARA DÖNÜLDÜ'
 
Yaşanan ile birlikte AKP'nin 1990'lı yılların güvenlikçi kodlarına değil 1925'li yılların soykırım politikalarına döndüğünü söyleyen Acar, "Ablukalar sırasında hukuk, ahlak ve insanlık dışı şiddet yöntemleri kullanılmış, Kürt halkının hafızasından yüz yıllar boyunca silinmeyecek vahşet görüntülerini ortaya çıkmıştır. Kürt kentlerinde yaşatılan vahşeti, insanlık suçlarını unutmadığımız gibi bu zulme karşı ortaya konulan direnişi de unutmadık, unutmayacağız. Kürt halkı AKP iktidarının zulmünü ve bu zulüm karşısında direnenleri hafızasına kazımıştır. Ablukalar boyunca ağır insanlık suçları işlenmiştir. Bu suçların hesabı elbet bir gün ulusal ve uluslararası hukuk nezdinde sorulacaktır" dedi. 
 
Açıklama "Şehit namirin" sloganıyla sona erdi. 
 
ANTEP
 
HDP Antep Gençlik Meclisi'nin partinin Antep il binasında düzenlediği toplantıya, HDP PM üyesi Ömer Faruk Koç, HDP İl Eşbaşkanı Sultan Bayındır, Gençlik Meclisi Sözcüsü Ekrem Tuç’un yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Toplantının düzenlediği salona “Tecrit Kaybedecek, Özgürlük Kazanacak” pankartı asıldı. AKP hükümetinin yürüttüğü savaş politikasının sonucu olarak yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini, kitlesel göçlerin başladığını ve tarihsel hafızanın yok edildiğini dile getiren Tuç, Kürt halkına karşı yürütülen inkar ve imha politikalarına karşı direnen, Mehmet Tunç, Asya Yüksel, Seve Demir ve Pakize Nayır’ı andı. 
 
‘TUNÇ VE YOLDAŞLARIYLA GURUR DUYUYORUZ’
 
“Diz çökmedik. Bizimle gurur duyun” diyen Mehmet Tunç ve yoldaşlarıyla gurur duyduklarını ifade eden Tuç, Kürt kentlerinde yaşatılan vahşeti ve insanlık suçlarını unutmayacaklarını söyledi. Tuç, “Ablukalar boyunca ağır insanlık suçları işlenmiştir. Bu suçların hesabı elbet bir gün gerek ulusal, gerek uluslararası hukuk nezdinde sorulacaktır” dedi.
 
MERSİN
 
HDP Mersin İl Örgütü de, partinin il binasında basın toplantısı düzenledi. HDP Mersin İl Eş Başkanı Zuhal Önen, 14 Aralık 2015 tarihinde Kürt kentlerinde aylarca süren ablukaların üzerinden 3 yıl geçtiğini hatırlatarak, “AKP hükümetinin izlediği savaş politikaları; yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine, kitlesel göçertme, yerleşim yerlerinin yakılıp yıkılması, tarihsel hafızanın yok edilmesi ve etkileri uzun yıllar devam edecek olan toplumsal bir depreme sebep olmuştur” diye konuştu.
 
Kürt kentlerinde yaşatılan vahşeti, insanlık suçları ile zulme karşı ortaya konulan direnişi de unutmayacaklarını dile getiren Önen, şöyle devam etti: “Kürt halkı AKP iktidarının zulmünü ve bu zulüm karşısında direnenleri hafızasına kazımıştır. Ablukalar boyunca ağır insanlık suçları işlenmiştir. Bu suçların hesabı elbet bir gün gerek ulusal gerek uluslararası hukuk nezdinde sorulacaktır.  Kürt halkına karşı yürütülen inkar ve imha politikalarına karşı direnen Mehmet Tunç, Asya Yüksel, Seve Demir, Pakize Nayır, Berjin Demirkaya, Aziz Yural, Rohat Aktaş, Rozerin Çukur ve daha nice direniş timsalini onur ve minnet ile anıyoruz. ‘Dik çökmedik, bizimle gurur duyun’ diyen Mehmet Tunç ve yoldaşları ile gurur duyuyoruz.” 
 
Açıklama alkışlarla son buldu.
 
VAN 
 
HDP Van İl Örgütü, sokağa çıkma yasaklarında kentlerin, ilçelerin ablukaya alınmasının 3’üncü yıldönümü ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) dün gece Şengal ve Maxmur kampının savaş uçaklarıyla bombalanmasını protesto etti. HDP Van il binasında yapılan toplantıda konuşan Van Milletvekili Murat Sarısaç, “AKP hükümeti çöktürme planıyla bu süreci bitirerek bir yıkım sürecini başlattı. Bu süreçte kentlere uygulanan abluka ile ağır silahlarla vurulmadık tek bir Kürt evi kalmadı, bütün kasabalar adeta haritadan silindi. Bu vahşet bütün dünyanın gözü önünde yaşandı ve kimse yaşananlara müdahale etmedi. Anneler cenazeleri buzdolabına kaldırdı, tarihi miras yok edilerek hafızadan silinmek istendi. Bütün bunlar Kürtlerde büyük tahribatlara neden oldu" diye konuştu. 
 
‘İL BİNALARIMIZ BASILIYOR’ 
 
HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in tecride karşı 37 gündür sürdürdüğü açlık grevine de dikkat çeken Sarısaç, “Sayın Abdullah Öcalan üzerinde 3 yıldır ağırlaştırılmış tecrit uygulanmaktadır. Sayın Güven’in de tecrit politikalarını protesto etmek için başlattığı açlık grevine destek olmak amacıyla ilimizde açlık grevleri başlatıldı. Dünyanın her yerinde en masum eylem biçimi olarak bilinen açlık grevine yönelik müdahaleler yaşandı. Anayasa’da ve evrensel hukukta suç olmayan açlık grevlerine yönelik saldırılar ne yazık ki sürüyor. Arkadaşlarımızın yeniden barışın olması ve tecridin bitmesi için başlattıkları açlık grevlerine hukuksuz bir şekilde saldırılar oldu. İl binalarımız basılıyor ve arkadaşlarımız gözaltına alınıyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘SALDIRILAR KÜRT HALKINA YÖNELİK’
 
TSK’nin Şengal ve Maxmur’a yönelik operasyonunda sivil insanların öldürüldüğünü söyleyen Sarısaç, “Kürtler burada yaşadıkları acılardan sonra kaçarak Maxmur'a sığındı; ama yine de kurtulamadı. IŞİD’in elinden kendi direnişiyle kurtulan Şengal halkı yine Türkiye’nin saldırılarına maruz kalıyor. Bu saldırılar tüm Kürt halkına yöneliktir. Ancak tüm bunlara direnen bir halk var. Halkımız bugün de direnmeye devam ediyor. Halkımız diz çöktürme politikalarını kabul etmiyor” ifadelerini kullandı. 
 
İSTANBUL
 
HDP İstanbul İl Örgütü, de sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümünde parti binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Esengül Demir ve Cengiz Çiçek'in yanı sıra çok sayıda ilçe yöneticisi de katıldı.Salona yasaklar sürecinde yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve "Diz çökmedik bizimle gurur duyun" pankartı asıldı. 
 
'İNSANLARIN DİRİ DİRİ YAKILMASINA TANIKLIK ETTİK'
 
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, "Devlet her zaman Kürt halkını siyasi soykırımla yok etmeye çalıştı. 2015 yılında Cizre, Nusaybin, Sur’da aynı şeyleri gördük ve bu aynı şey teklik üzerinden kurulan soykırımcı bir yaklaşım. 21'inci yüzyılda insanların diri diri yakılması, çocukların annelerinin kucağında yaşamını yitirmesine tanıklık ettik. Bu fiziksel soykırım ve çökertme politikası bu yıl itibariyle 3 yılı geride bıraktık. Bütün sonuçlarını ise bütün ağırlığı ve vahametiyle yaşamaktayız. Unutmadık" dedi. 
 
Yapılan konuşmalar ardından basın metnini ise HDP Kadın Meclisi İl Sözcüsü Aysun Çeper, ortak basın metnini okudu.