KESK'ten Cumhurbaşkanlığı'na faks: OHAL Komisyonu etkin ve denetlenebilir bir hukuk yolu değildir

img

İSTANBUL - KESK İstanbul Şubeler Platformu,  “OHAL İnceleme Komisyonu lağvedilip hukuksal süreç başlatılsın” talebiyle Cumhurbaşkanlığına faks gönderdi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, "Yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı birlikte mücadele" sloganıyla başlattığı program çerçevesinde "OHAL İnceleme Komisyonu lağvedilip hukuksal süreç başlatılsın"  talebiyle Kadıköy Postanesi önünde bir araya gelip Cumhurbaşkanlığı'na faks gönderdi. “OHAL komisyonu kalksın, yasal süreç başlasın” pankartının açıldığı eylemde Cumhurbaşkanlığına gönderilecek faksı KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Zeliha Baksi okudu.

Baksi, AKP iktidarının 15 Temmuz darbe girişimini fırsata dönüştürüp ilan ettiği OHAL ve KHK’larla emekten, barıştan ve demokrasiden yana olan kamu emekçilerini işten atarak susturulmaya çalıştığını belirtti. Haklarını alana kadar susmayacaklarını ifade eden Baksi, işten atılan arkadaşlarının işlerine geri dönene kadar mücadelelerinin devam ettireceğini söyledi.

‘YETKİLİ MAHKEMELER KARAR VERMELİ’

Cumhurbaşkanlığına gönderecekleri faksı kamuoyuyla paylaşmak için bir araya geldiklerini dile getiren Baksi, gönderecekleri faksta yer alan ifadeleri şu şekilde paylaştı:

“Türkiye Cumhuriyeti ulusal hukuk sistemi içerisinde mevzuatça belirlenmiş bir yargı mercii olmayan ancak OHAL KHK’ları ile ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirilmiş olan OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nun, aşağıda maddelendirilen gerekçelerle lağvetmelidir. KHK ile ihraç tüm kamu emekçilerinin görevlerine iadesine, hakkında suça bulaştığı iddia edilen kamu emekçileri hakkında ilgili hukuki işlemlerin hukuk sistemimizde yer alan yetkili merciiler marifeti ile yürütülmelidir. Ve devamı ile gerçekleşecek ihraçlarda iptal davalarının Türkiye hukuk sisteminde yetkili mahkemeler aracılığıyla yapılmasına karar verilmelidir.

SUÇLARIN NE OLDUĞU BİLİNMİYOR

OHAL KHK’sı ile gerçekleşen ihraçların hiç birinde kamu emekçilerine savunma hakkı tanınmamıştır. OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu çalışma usul ve esasları doğrultusunda incelediği ve incelemekte olduğu dosyaların hiç birinde başvurucular halen ne ile suçlandıklarını bilmemektedirler. Bu hali ile komisyonun varlığı uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve ilgili mevzuatlarda yer alan savunma ve adil yargılanma hakkına engel teşkil etmektedir. Çalışma esaslarına göre OHAL İnceleme Komisyonu, incelemelerini ‘terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı’ yönünden yapar. İlk yayınlanan KHK’dan bu yana Anayasa'nın en temel ilkesi olan hukuk devleti ilkesi görmezden gelinmektedir.

ŞEFFAF BİR FAALİYET YÜRÜTÜLMÜYOR

Komisyon etkin ve denetlenebilir bir hukuk yolu değildir. İhraçlara ilişkin başvuruları ele alması ve sonuçlandırması dosya yoğunluğundan ötürü yılları bulmakta, mağduriyet sürelerini uzatan bir hale bürünmektedir. Komisyonca itirazları hakkında olumlu karar verilen kişilere bile tam bir onarım ve tazminat garantisi yoktur. Komisyona başvuru yapan başvurucuların dosyalarının hangi aşamada olduğuna ve içeriğine dair karar açıklanana kadar herhangi bir bilgi alamamaktadır. Bu anlamıyla OHAL İnceleme Komisyonunun karar vermiş olduğu dosyalar da dâhil olmak üzere hiçbir aşamada açık ve şeffaf bir faaliyet yürütmemektedir.”