Darp edilip üstüne bir de cezalandırıldı

img
ANKARA - Tutuklu bulunduğu Kayseri-Bünyan Cezaevi’nden mahkeme için Ankara-Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne getirilen tutuklu Sinem Oğuz, cezaevi girişinde gardiyanlarca darp edildi. Buna ilişkin sağlık raporu alıp, suç duyusunda bulunan Oğuz’a, cezaevi yönetimi tarafından ise 27 gün hücre cezası verilip, 3 ay ziyaretçi yasağı getirildi. 
 
Kayseri Bünyan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sinem Oğuz, yargılandığa dava kapsamında Ankara’da 9 Eylül 2018 tarihinde görülen duruşması için Ankara-Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne getirildi. Ancak verdiği ifadeye göre, cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kalıp, infaz koruma memurları tarafından darp edildi.
 
Maruz kaldığı saldırıyı 10 Eylül’de çıkarıldığı duruş salonunda anlatan Oğuz, kollarındaki ve boynundaki darp izlerini mahkeme heyetine göstermişti. 
 
Oğuz’un avukatı Alişan Şahin ise, müvekkilinin aldığı darp raporuyla birlikte suç duyurusunda bulundu.
 
HEM DARP, HEM CEZA
 
Yapılan suç duyurusuna ilişkin savcılık işlemleri devam ederken, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu tarafından Sinem Oğuz’a “aramaya karşı çıkmak” gerekçesiyle 3 ay ziyaretçi yasağı getirilip, “hükümlüleri ve tutukluları kasten ve ya neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamak ile görevlileri her türlü kasten yaralamak” gerekçesiyle 20 gün, “kurum görevlilerine hakaret ve tehditte bulunmak” gerekçesiyle de 7 gün hücre cezası verildi.
 
Verilen kararda gardiyanların beyanları esas alınırken, Oğuz’un aldığı darp raporu ise görmezden gelindi.
 
‘DARP EDEREK, KIYAFETLERİMİ ÇIKARDILAR’
 
Oğuz, 12 Eylül tarihinde verdiği yazılı savunmasında yaşanan olayı şu sözlerle anlattı: “Sincan Cezaevi’ne girdiğimde üst aramam yapılması için beni odaya götürdüler ve tüm kıyafetlerimi çıkarmamı istediler. Bunun çıplak arama olduğunu ve yasal olmadığını söyledim. Bir saate yakın bu durumu infaz koruma memurlarına anlattım. Cezaevi personellerinin ısrarlı cezaevi savcılığını arayıp, çıplak arama izni almaya çalıştılar. Bizzat beni Sincan’a getiren komutanda savcılık izni almak için savcıyı aramış, bu uğraşta bulunmuş ancak izin ve belge alamamışlardır. Bunun üzerine asker ve komutan tanıklığında cezaevi personelleri beni odaya alarak, zorla darp ederek, kıyafetlerimi üzerimden çıkarıp, yere attılar. Yere atılan, basılan ve yırtılan kıyafetlerimi giymek istemedim. Bunun üzerine yeniden kaba kuvvet kullanarak, darp edilerek kıyafetlerimi giydirdiler.”
 
‘SADECE ONURSUZ ARAMAYA SON DEDİM’
 
Gardiyanların kollarını tırnaklayıp, ters çevirdiklerini ve saçlarını çektiklerini de anlatan Oğuz, “Darp esnasında sert bir şekilde yüzükoyun yatırıldığım için her iki dizimde de morluklar ve kızarıklar oluşmuştur. Yapılan darptan sonra ‘insanlık onuru işkenceyi yenecek, onursuz aramaya son’ diye bağırdım. Yine üzerime çullanıp, ağzımı kapatmaya çalıştılar bende koridordaki kamera önünde işkence yapıldığını ve darp edildiğimi söyledim” dedi.
 
‘KIZLAR BU KADIN DARP RAPORU ALACAKMIŞ…’
 
Ardından yeniden odaya alındığını aktaran Oğuz, “Ağrı hissedince darp raporu almak istedim. Başgardiyan olduğunu anladığım ve herkesin başkan olarak hitap ettiği personel, ‘Kızlar bu kadın darp raporu alacakmış, siz de hemen 3 kişi gidip, darp raporu alın’ demesiyle birlikte birkaç personelde benimle kampüs polikliniği geldi. Gelen personeller yarım saat boyunca hem sağlıkçılar hem de oradaki gardiyanla konuştular akabinde revir doktoru alay edermiş ve yalan söylermiş gibi beni yüzeysel inceleyerek, gönderdi. Döndüğümde de cezaevi personelleri tarafından hakarete uğradım ve kaldığım misafir hücre de bir bardak su dahi verilmedi.
 
‘PSİKOLOJİMDE CİDDİ HASARLAR OLUŞTU’
 
Tutuklu olmam insan olmadığım anlamına gelmez. Yaşadığım bu olay psikolojimde ciddi hasarlar oluşturmuştur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Yasal işlemlere karşı çıkıyormuş gibi gösterilerek, kişi suçlanmaktadır. Ben kimseyi darp edip, küfretmedim aksine zorla kaba kuvvet kullanılarak, kıyafetlerim çıkarılmıştır” diye belirtti.
 
Oğuz’un darp raporunda “Her iki kolunda kızarıklar ve sıyrıklar tespit edildiği ancak iş gücüne mani bir durum olmadığı” ifadeleri yer aldı.
 
6 İNFAZ MEMURU AYNI BEYANDA BULUNBDU
 
Cezaevi idaresi tarafından olaya dair biri başgardiyan olmak 6 infaz koruma memurunun ifadesi alındı. Kopyala-yapıştır şekilde olması dikkat çeken savunmalarda şu ifadeler yer aldı: “PKK tutuklusu Sinem Oğuz’a üst araması yapacağımız ve nasıl yapılacağı vardiya baş memurumuz tarafından birkaç kez söylendi. Tutuklu Sinem Oğuz, ‘Beni istediğiniz şekilde arayamazsınız. Ben siyasi tutukluyum, şerefsizler, ucubeler, tüm sakatları toplayıp, gardiyan yapmışlar’ gibi hakaretler ve tehdit içerikli sözler tarafımıza sarf etmiştir. Biz aramamızı yapmak istediğimiz sırada ayakları ve elleri ile bize saldırdı. Biz de zor yetkisini aşmadan bize vurmasını engellemeye çalıştık. Arama esnasında kendisi bana karşı saldırmasından dolayı kolumda ve vücudumda kızarıklık ve tırnak izleri mevcuttur. Kesinlikle Sinem Oğuz’a arama esnasında orantısız güç kullanarak, darp etmedim. Sürekli kendisi küfür, tehdit ederek, bize vurmaya çalıştı. Beni darp ettiği için şikâyetçiyim.”
  
AV. ŞAHİN: YARGISIZ İNFAZ
 
Bu beyanlar doğrultusunda cezaevi idaresinin suçlu bulduğu Oğuz, hakkında verilen cezalara ilişkin itirazda bulundu. Oğuz’un avukatı Alişan Şahin, müvekkili adına yapmış olduğu suç duyurusu hakkındaki soruşturma devam ederken, cezaevi yönetiminin verdiği kararı “yargısız infaz” olarak tanımladı.
 
Şahin, “Haklı olduğumuz şikayetimizde yangından mal kaçırma anlayışı ile maddi gerçeği gölgede bırakma faaliyetidir” dedi.   
 
Gardiyanların ifadesinin ve sağlık raporlarının tek kalemden çıktığına dikkat çeken Şahin, “Bu nasıl oluyor, hepsi aynı şekilde anlatıyor. Bu onur kırıcı, insan hakları ile bağdaşmayan bir olaydır. Bir hükümlünün tek başına 6 infaz koruma memurunu darp ettiği yalanı ancak hukukun ayaklar altında olduğu ülkelerde maddi gerçek olarak kabul edilir. Müvekkiline yönelen bu haksız saldırıların faillerinin bir an önce yargılanarak hak ettikleri caydırıcı cezayı almaları için adil bir yargılama yapılmasını umuyoruz” dedi.
 
MA / Berivan Altan