'OHAL’in kaldırılmasıyla İmralı’da süresiz görüş yasağı kaldırılacak mı?'

img
VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit sisteminin yasallaştırılmak istendiğine dikkat çeken HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, “OHAL’in kaldırılmasıyla süresiz görüş yasağı kaldırılacak mı?” diye sordu.
 
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 5 Nisan 2015 tarihinden sonra ağırlaştırılan tecrit sürüyor. Avukatlarının Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı 773’üncü ve ailenin yaptığı başvurular, “5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda” yer alan “Hükümlüler hakkında getirilen kısıtlamalar” gerekçesiyle reddediliyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili ve aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı olan Ebru Günay, Öcalan üzerindeki tecride ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘TECRİT ÜLKEYE YAYILDI’
 
15 Şubat 1999’dan bu yana İmralı Adası’nda Olağanüstü Hal (OHAL) sisteminin uygulandığını ifade eden Günay, 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL ile sistemin tüm ülkeye yayıldığını söyledi. İmralı Adası’ndaki uygulamaların OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle yasal düzenlemelere kavuşturulduğunu belirten Günay, “OHAL uygulanmadan önce İmralı Adası, İmralı rejimi içerisindeki o defacto uygulamaların başında avukat görüş yasağı, aile görüşünün sınırlandırılması veya yapılmaması, açık görüşün yapılıp yapılmaması, yine avukat görüşlerinin kayıt altına alınması gibi uygulamalar vardı. 2016’dan sonra bazı şeylerin öyle tesadüf olmadığı, bir yerde denendikten sonra yayılmaya başladığını çok somut gördük” dedi.
 
‘İMRALI’DA TECRİT KARADA SAVAŞ VE KATLİAM’
 
İmralı Adası’ndaki uygulamaların Türkiye’de bulunan bütün cezaevlerinde uygulanmaya başlandığını ve yasallaştırıldığını dile getiren Günay, şunları söyledi: “İmralı sisteminin kendisi bir olağanüstü rejim halidir. Bunun karada uygulanma biçimleri var. İmralı’da tecrit uygulandığında, karada savaş, katliam, sokağa çıkma yasağı olarak uygulanıyor. Son 4 yılda hiç olmadığı kadar katliam, hiç olmadığı kadar savaş ve sokağa çıkma yasakları, kent yıkımlarına kadar varan bir süreci yaşadık.” 
 
AİLE VE AVUKAT GÖRÜŞ YASAĞI
 
Öcalan üzerinde sürdürülen avukat ve aile görüşü yasağına dikkat çeken Günay, “Darbe öncesi süreçte fiili olarak engellenen ve hiçbir dayanağı olmayan hava muhalefeti veya 'koster bozuk' gerekçelerine dayandırılan bir avukat görüş yasağı vardı. Sonraki süreçte İmralı heyetinin görüşmelerinin kesilmesiyle birlikte daha politik farklı gerekçelerle yapılan bir görüşme yasağı vardı. OHAL’in ilan edilmesinden sonra ilk icraat Bursa İnfaz Hakimliği’nin aldığı yasak kararı var. Aslında OHAL’İn gerekçe gösterilmesinin dayanağı, OHAL kanunu sonrası oluşturulan İnfaz Hakimliği kararıydı. Buna ilişkin dönem avukatları olarak her türlü girişimde bulunmamıza rağmen maalesef sonuç alamadık. Bu karar kendisini  devam ettirdi” şeklinde konuştu.
 
‘OHAL’İN KALDIRILMASIYLA SÜRESİZ GÖRÜŞ YASAĞI KALDIRILACAK MI?’
 
“OHAL’in kaldırılmasıyla süresiz görüş yasağı kaldırılacak mı?” diye soran Günay, “Sayın Öcalan ile görüşmenin sağlanması, iktidarın Kürt sorununa ve Sayın Öcalan’a yaklaşımıyla ilgilidir. Sonuçta İmralı Adası’ndaki fiziki temasın ya da heyetin ziyaretleri süresinde bir OHAL yoktu. 2015 yılında OHAL yoktu. Bu ülke 2013-2014 gibi Newroz deklarasyonlarının yayınlandığı bir süreçten evirilerek, daha mutlak tecrit ve olağanüstü hal durumuna geldi. Kürt sorununu çözümsüz bırakma noktasında bir yaklaşım var. Hükümet gerçekten Kürt sorununu çözmek istemeyen, bu sorunu görmezden gelen mantığıyla hareket ediyor. OHAL sonrasında yasal düzenlemeler tecrit sistemini yasallaştırmaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘TECRİT DERİNLEŞTİKÇE SAVAŞ DERİNLEŞİYOR’
 
Öcalan ile görüşmelerin yapıldığı dönemlerde ülkede barışçıl ortamın hakim olduğunu ifade eden Günay, “Bu 19 yıllık deneyimin sonucudur. İmralı’da tecridin derinleştiği, fiziki temasın kesildiği, tecridin daha görünür ve mutlak olduğu dönemlerde ise savaş derinleşir. Savaş ve tecrit arasında aslında çok doğru bir orantı var. Savaş derinleştiğinde tecrit, tecrit derinleştiğinde savaş derinleşiyor. Sayın Öcalan ile fiziki temasın başlaması, kuşkusuz bu ülkenin geleceği açısından çok ciddi barışçıl ortamlara zemin sunacaktır” diye noktaladı. 
 
MA / Özgür Paksoy – Müjdat Can