Geylani: Çağın Dehaqlarına karşı çağın Kawaları kazanacak

img

ANKARA – "Efrin teslim alınmadı işgal edildi” diyen Kürt siyasetçi Hamit Geylani, Newroz’a katılım çağrısı yaparak, “Çağın Dehaqlarına karşı çağın Kawaları kazanacak” dedi. 

Zalim Dehaq’a karşı halkını koruyan Demirci Kawa’nın direniş günü olarak kutlanan Newroz, 1980’den sonra çağın zalimleri ile ezilenleri arasında güncelleyen mücadeleye dönüştü. Ortadoğu’da halklar tarafından baharın gelişi, doğanın dirilişi olarak da tanımlanan Newroz, Kürt’e dayatılan ölüme karşı ise direniş serhildanı olarak tarihe geçti.  1980’den 1990’lı yıllara kadar düğün salonlarında köylerde kutlanan Newroz 1990 yıllarda meydanlarda kitleselleşti. 
 
1990 - 2000’li yıllarda “serhildan jiyane”, “barış”, “çözüm” talepleriyle kutlanan Newrozlarda provokasyonların önüne geçebilmek için Kürtler kendi önlemlerini kendileri aldı. 
 
2000 - 2013 yılları arasında Kürt halkının alanlarda PKK Lideri Öcalan’a uygulanan tecridi protesto ettiği ve “Öcalan irademdir” dediği direnişlere tanıklık etti. 
 
2013 yılına gelindiğinde, başlatılan çözüm süreci ve Öcalan’ın mesajı ile tarihe not düşüldü. Kürtler tüm baskı ve asimilasyona rağmen Newrozlarını her yıl yeni bir direniş ruhuyla karşılarken 2014 ve 2015 arası Rojava Devrimi ve Kobanê direnişleri damgasını vurdu. 2016 yılında yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalan Kürtler, bu Newroz’u özyönetim direnişleriyle karşıladı. Bugün ise, Kürtler Efrîn’de işgal ile karşı karşıya. Kürtler bu kez Efrîn direnişiyle çağın Dehaqlarına cevap vermeye hazırlanıyor.
 
Kürtlerin her dönem dayatılan baskı ve zulüm politikalarına karşı yeni bir direniş ruhuyla alanlara çıktığını hatırlatan Kürt siyasetçi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Uzlaşma Kurulu Üyesi Hamit Geylani, “1980 öncesi Newroz Bayramı İran’da, Suriye’de, Irak’ta ve Türkiye Kürdistanı’nda kutlanıyordu. 1980’lerde Newroz köylerde piknik şeklinde ya da farklı şekillerde kültürel olarak kutlanıyordu” dedi.
 
‘1992’DE PROVAKASYON YAPILDI’
 
Özgürlük mücadelesinin ete kemiğe bürünmesi ardından Newroz’un kitlesel olarak alanlarda kutlanmaya başlandığını dile getiren Geylani, şöyle devam etti:  “Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurulmasıyla birlikte Kürtler alanlarda serhildanlarla Newroz’u kutladı. Hiç unutmuyorum 1992 Newroz’unda Cizre’de yapılan katliam sırasında Hakkâri il başkanıydım ve biz tam Newroz’u kutlarken bize haber geldi ve o zaman resmi kayıtlara göre 18 yaşın üstünde 57 kişi yaşamını yitirdi. Devletin hem legal, hem de illegal kontra gerillaları saldırısı üzerine yüzlerce insan yaralandı. O dönemde tüm Newroz etkinlikleri iptal edildi.”
 
‘ÜZERİMİZE PANZER SÜRDÜLER’
 
1992 Newroz’unda yaşadıkları anımsatan Geylani, şöyle dedi: “Hakkâri hastanesinin orada bir spor salonu vardı ve hınca hınç insan dolmuştu. İptal kararından sonra parti binamıza geldik. Kalabalığın birikmesiyle birlikte devlet bunu görünce paniğe kapıldı. Dönemin valisi Cemalettin Selim, Tugay Komutanı, İl Emniyet Müdürü, Askeri Garnizon’da toplantı yaptıktan sonra bizi toplantıya çağırdı. İl başkanı olarak ben, parti avukatımızı ve o dönem ANAP Belediye Başkanı Şükrü Çallı’da bizimle birlikte halkı sakinleştirmek için çaba gösterdi. Üçümüz Garnizona giderken üzerimize panzer sürüldü. Zor kurtulduk. Sonra Askeri Garnizon’da Vali tarafından tehdit edildim.”
 
‘HER NEWROZ’DA YENİ BİR YÖNELİM OLDU’
 
Akabinde ise peşi sıra her yıl Newroz’larda farklı yönelimler olduğunu aktaran Geylani, “HADEP döneminde birçok arkadaşımızın Hakkâri’de yazıhaneleri havaya uçuruldu. Büyük bir yönelim oldu. Newroz bildirilerine, pankartlarına Newroz’un ‘w’ harfine saldırılar olmaya başladı.  Müracaatlar kabul edilmiyordu. Bunların peşini faili meçhuller takip etti. İl başkanlarımız, yöneticilerimiz katledildi. Tutuklamalar, gözaltılar cezalandırmalar oldu” diye konuştu. 
 
‘KÜRTLERİN BAYRAĞI BUGÜN HER YERDE’
 
Türkiye’nin korkular ve panikler üzerine kurulduğunu ifade eden Geylani, sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkes birbirinden korkuyor. Sistem partileri, kurumları birbirinden korkuyorlar. MİT’i askerinden, polisinden korkuyor. Tüm bunların birleşimi ise Kürtlerin var olmasından korkuyor.” Geylani, tüm yönelimlere rağmen Kürt halkının her dönemde serhildanları büyüterek, alanlara çıktığını vurguladı. Bugün Kürtlerin Efrîn işgaline karşı alanlarda olacağına dikkat çeken Geylani, şunları ifade etti: “Efrin işgali kadının,  çocuğun katledilmesi üzerinden kendilerine göre bir bayram olarak, zafer olarak kutlayabilirler. Halkımız tarihler boyunca farklı katliamlara maruz kaldı. Ancak gelinen nokta da Kürt halkının özgürlük mücadelesi bayrağı sadece Kürdistan topraklarında değil tüm dünya topraklarında dalgalanmaktadır.” 
 
‘GİRDİLER AMA PİŞMAN OLACAKLAR’
 
TSK ve ÖSO’nun Efrin’de ilk iş olarak Devrimci Kawa’nın heykelinin yıkmasına dikkat çeken Geylani, “O manzara bana ırkçılığı hatırlattı. Sağa sola saldırarak, terör estirerek, Kürt mücadelesinin simgelerini indirerek, yerine başka bayraklar ya da başka simgeler asmaları gülünç bir durum. Şehir merkezine girdiler ama nasıl çıkacaklar. Çıkamayacaklar, çıktıkları zamanda tüm kayıplarıyla birlikte pişmanlık duyacaklar. Efrin’de yaşayan tüm halklar öz topraklarına gelerek, özgürce yaşayıp, kendi simgelerini yeniden asacaklar” diye konuştu.
 
‘ZAFER KAWALARIN OLACAK’
 
Geylani, sözlerini şöyle tamamladı: “Diyorlar, ‘Efrin’e girip, teslim aldık.’ Teslim değil, Efrin’e girip işgal ettiniz. Halkların yaşam biçimine, özgürlüklerine, barışına saldırıdır. Her saldırının bir sonu vardır. O işgal bir gün, bir hafta, bir ay, bir yıl devam eder. Hiçbir haksız işgalin sonu yoktur. İşgal, işgale uğrayan halkın demokratik mücadelesiyle yıkılacak. Halk yeniden oraya gelip, özgür yaşamını devam ettirecek. Efrî’ni halkımız direnişiyle geri alacaktır. 2018’de de çağın Dehaqlarına karşı çağın Kawaları özgürlük ve barış mücadelesini ete kemiğe büründürerek, zafere ulaştıracaktır.”
 
MA / Berivan Altan