ESP davasında 3 tahliye

img

İSTANBUL - ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu ile 6 ESP yöneticisinin tutuklu yargılandığı davada Otlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verilirken, 3 ESP üye ve yöneticisi tahliye edildi.

 
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Çiçek Otlu ile ESP üye ve yöneticilerinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Dava öncesi adliye önünde basın açıklaması yapan ESP, "Genel Başkanımız Çiçek Otlu'ya özgürlük" pankartı açtı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, HDP İstanbul Eşbaşkanı Esengül Demir, Devrimci Parti Genel Başkanı Musa Piroğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) MYK üyeleri ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri ESP’lilere destek olmak için adliye önünde toplandı. 
 
ESP MYK üyesi Şahin Tümüklü, Otlu'nun dünya görüşü ve insanlık adına yaptığı mücadelelerden dolayı tutuklu olduğunu söyledi. Tümüklü, "ESP olarak işçi ve emekçilerin sömürülmesine karşı işçi sınıfının yanında mücadele edenleriz. Çocuk istismarcılarına, tacizcilere, tecavüzcülere karşı kadın özgürlük mücadelesinin yanı başında, omuz omuza mücadele edenleriz. Kürt halkının eşitlik, barış, kardeşlik mücadelesinde yan yana, iç içe mücadele edenleriz. Genel başkanımız bu mücadele içerisinde, partinin tüzüğü ve programı gereğince birçok eylem ve etkinlik bahane gösterilerek bir yıldır tutsak ediliyor. Eğer bunlar suç ise, biz de şuan burada aynı suçu işliyoruz" ifadelerini kullandı.
 
'ÜLKE CEHENNEME ÇEVRİLİYOR'
 
Ülkede gazetecilerin, siyasetçilerin, yazarların, öğrencilerin tutuklandığını ifade eden Devrimci Parti Genel Başkanı Musa Piroğlu da, "Tutuklama terörü ile bütün ülke bir karanlığa boğulmak isteniyor. Bu adalet binalarında, çocuk katilleri, çocuklara tecavüz edenler serbest bırakılıyor. Kadınları öldürenler, kadınlara tecavüz edenler serbest bırakılıyor. Fakat hakkını arayan, ezen ve ezilenden yana duran, sömürüye, zulme itiraz eden herkes baskı altında alınmaya çalışılıyor." dedi.
 
'KADINLAR HEDEF ALINIYOR'
 
HDP Milletvekili Mizgin Irgat ise, iktidarın sözüne, muhalefetine, söylemine "hayır" diyen, devrimci demokratik bir pratiğe sahip olan Çiçek Otlu'yla dayanışmak için burada olduklarını söyledi. İktidarın saldırdığı öncelikli mücadele alanlarından bir tanesinin kadın mücadelesi olduğunu söyleyen Irgat, "Yapılan operasyonların bu temelde yapıldığını biliyoruz. Operasyonların tamamına baktığımızda, cinsiyetçi, eril sistemi eleştiren kadın yoldaşlarımız öncelikli hedef haline getirildi. Ama biz kadın milletvekilleri olarak diyoruz ki, kadın mücadelesinin olduğu her yerdeyiz." diye konuştu.
 
Açıklama, atılan "Çiçek Otlu serbest bırakılsın" sloganının ardından son bulurken, grup duruşmaya katılmak üzere adliye binasına geçti.
 
OTLU SEGBİS İLE KATILDI
 
ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu ile ESP üye ve yöneticilerinin yargılandığı duruşmaya Ankara Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan Çiçek Otlu ile tutuklu ESP PM üyesi Ali Haydar Keleş, Onur Katar SEGBİS'le, Sincan Cezaevi’nde tutuklu ESP PM üyesi Hilmi Toy, ESP üyesi Bedran Çoğaltay ile Halit Kaya, Adar Temel ve Yücel Karakaya katıldı. Çok sayıda tutuksuz sanığın da yer aldığı duruşma, kimlik tespitiyle başladı.
 
'NEDEN BASIN AÇIKLAMASINA KATILDIN DENMEMELİ'
 
Çiçek Otlu, “ESP, Yargıtay'ın verdiği onayla demokratik siyaset yapan, bu ülkede sosyalizmin kurulmasını isteyen bir parti. Bu anlamıyla işçilerin sömürülmesinin sona ermesini, Kürt halkının özgürlüğünün sağlanmasını, Alevilerin inanç özgürlüğüne kavuşmasını, öğrencilerin demokratik ve bilimsel bir eğitim görmesini, LGBTİ'lerin varoluş haklarına savunmasını, kadınların eşit olarak yaşamasını savunan bir partidir. Benim gözümde demokratik olan bu talepler için yapılan eylemler iddianamenin gözünde illegal faaliyet olarak görülüyor. Ben bir siyasi partinin genel başkanıyım. Nasıl ki bir cerraha neden ameliyat yaptın, bir avukata neden savunma yaptın diye sorulamazsa, bana da neden basın açıklamasına katıldın diye sorulamaz. Bu parti, bu faaliyetleri yapmak zorunda. Program ve tüzüğü bunu gerektiriyor. Onun programını kabul etmiş biri olarak, program katliamlara dur diyorsa onu yerine getirmekle görevliyim. Söz, eylem özgürlüğünü istemek durumundayım" diye konuştu.
 
'BU GÜZEL İNSANLARI ANMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR'
 
Yeliz Erbay ve Şirin Öter'in cenaze törenlerine katıldığına dair herhangi bir fotoğraf olmadığını söyleyen Otlu, cenazeye katıldığını belirtti. Cenazelere katılmakla suçlanan Otlu şunları söyledi: "Sosyalist bir kadın olarak kadın özgürlük mücadelesine inan bir kadın olarak, onlarca kurşunla katledilen devrimci kadınlara düşmanlık sergilendi. Kadınların katledilmesine hayır diyen biri olarak binlerce kadın gibi ben de bu cenazelere katıldım. Sosyalist kadın kimliğimden dolayı da suçlamayı kabul etmiyorum. Aynı şekilde Yasemin Çiftçi'nin de cenazesine katıldım. Tanıdığım bir devrimciydi. Suçlamalar arasında Hasan Ocak anmalarına katıldığım söyleniyor. Katılmakla kalmadım, konuşmalar da yaptım. 25 yıldır Cumartesi anneleri Galatasaray Meydanı'nda kayıplarını arıyor. Gözaltında kaybetmek insanlık suçudur. İnsanlık suçuna karşı bütün eylemlere katıldım. Sadece Hasan Ocak için değil gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç için de bu eylemlere katıldım. Barbar örgüt DAİŞ'in diri diri insanları yakmasına, kadınları köle pazarlarında satmasına karşı savaşta yaşamını yitirenlerin de cenazelerine katıldım. Serkan Tosun'un cenazesine katılmadım. Cezaevinde olmasaydım katılırdım, anmalarına katıldım. Bu güzel insanların yanlarında olmayı, onları savunmayı da bir borç biliyorum. Suruç'ta yitirdiğimiz genç yoldaşlarımızı anmak boynumuzun borcudur. Ankara katliamı, Sultanahmet katliamı, Taksim katliamında yaşamını yitirenlerin hepsinin cenazelerine katıldım. Dün olduğu gibi bugün de Suruç için adalet, herkes için adalet dedik, demeye de devam edeceğiz."
 
'BİZ YAPINCA SUÇ OLUYOR'
 
Otlu, siyasetçi olarak verdiği demeç ve yaptığı sosyal medya paylaşımlarını da aktardı. HDP'nin bileşeni bir parti olarak, HDP'nin savunduğu demokratik özerklik talebini de savunduğunu ve bu yönlü demeçler verdiğini söyledi. Mahkeme başkanının, "Nerede verdin, sosyal medyada mı" sorusuna Otlu, "Birçok gazete ve ajansta görüşlerim yer aldı" yanıtı verdi.
 
Otlu, çocuk istismarlarıyla ilgili AKP ve MHP yöneticilerinin son günlerde yaptığı açıklamalara dikkat çekti. Otlu, "Biz onlarca çocuğun istismara uğradığı Ensar Vakfı'yla ilgili açıklamalar yaptığımız için suçlanıyoruz. AKP, MHP çocuk istismarlarıyla ilgili açıklamalar yapıyor. Biz dile getirdiğimizde suç işliyormuşuz gibi yansıtılıyor. Ben Ahmet Kaya'nın mezarında yumruğum havada fotoğraf çektirseydim yine suçlanacaktım. Ama Cumhurbaşkanı Danışmanı İbrahim Kalın fotoğraf çektiriyor suç olmuyor" diye konuştu.
 
3 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
 
Verilen aranın ardından duruşma savcısı, Hilmi Toy, Onur Katar ve Halit Kaya'nın tahliyesini istedi. Ardından avukatlar savcının mütalaasına karşı beyanda bulundu. Avukat savunmaları ardından mahkeme heyeti, Hilmi Toy, Onur Katar ve M. Halit Kaya'nın tahliyesine karar verildi. Çiçek Otlu, Ali Haydar Keleş, Yücel Karadağ ve Adar Temel'in tutukluluğu devam kararı verildi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.