İncin ve Kurt'un duruşmaları görüldü 2018-05-17 20:17:19   HAKKARİ – 1995 yılında Recep Kurt ve Kerim İncin'in öldürülmesinden sorumlu tutulan dönemin Geçimli Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Yunus Karaca’nın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tanık olarak dinlenen eski korucu Aziz Yalçın, "Korucuların İncin ve Kurt'u karakola teslim ettiklerine şahit oldum" dedi.    Hakkari merkeze bağlı Taşbaşı (Kelêtanê) köyüne 1995 yılında baskın yapan askerler, "PKK`ye yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla Recep Kurt ve Kerim İncin'i gözaltına almış, götürüldükleri operasyon bölgesinde Geçimli (Rondikê) Karakol Komutanı Astsubay Yunus Karaca ve Uzman Çavuş İbrahim tarafından öldürüldüğü belirtilmişti.   Mahkemenin beraat kararının ardından aile avukatı Cemal Demir'in 2014 yılında temyize gönderdiği dosya "Bazı tanık beyanlarının mahkemede alınmamış olması” nedeniyle Yargıtay tarafından bozuldu. Yeniden görülmesi kararı verilen davanın ikinci duruşması bugün Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.    ‘İKİ KÖYLÜ ASKERLERİN ELİNDEYDİ’    İncin Ailesinden kimsenin katılmadığı duruşmaya Recep Kurt’un eşi Zilfe Kurt ve Aziz Kurt ile o dönem Eski Taşbaşı (Kelêtan) köyünde yaşayan köylüler tanık olarak katıldı. Tanık olarak dinlenen eski korucu Aziz Yalçın, "İncin ve Kurt'u tanıyorum. Olayın yaşandığı gün ben köyün karşısında bulunan bir kulübede nöbet tutuyordum. Korucuların İncin ve Kurt'u karakola teslim ettiklerini gördüm. Ardından başlatılan operasyonun ardından kendilerinin öldürüldüğünü öğrendim" dedi.    Mahkeme heyetinin askerlerin öldürdüğünü gördünüz mü sorusuna 'Hayır' cevabı veren Yalçın "Operasyon sırasında bölgede askerlerden başka kimse yoktu. Ve öldürülen iki köylünün elleri arkadan bağlıydı. Başka kim öldürmüş olabilir?" dedi.    Mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmayı 24 Temmuz 2018 tarihine erteledi.    ‘DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’   Duruşma açıklama yapan Recep Kurt’un eşi Zilfe Kurt, eşinin askerler tarafından öldürüldüğünü belirterek şöyle konuştu. “Bizler köyümüzden zorla çıkarıldık. Irak’a gittik. Bir yıl sonra Recep Hakkari’deki ailesini ziyaret etmek istedi. Kelêtan köyünde muhtarın evinde iken askerlere teslim edildi ve ölüm haberini aldık.  Bizler bu davanın peşini bırakmayacağız adaletin yerini bulması için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.    CENAZEYİ YILLAR SONRA BULDUĞUMUZDA ELLERİ HALA BAĞLI BİR ŞEKİLDE DURUYORDU   Babasını küçük yaşta kaybettiğini ve babasını katledenlerin peşine düştüğünü belirten Aziz Kurt ise, “1994 yılında köyümüzden kaldırıldık. Ertesi yıl babam Hakkari’ye geri gelirken Eski Taşbaşı (Kelêtan) köylüler tarafından askerlere teslim edildi ve katledildi. Yıllar sonra babamın ve arkadaşı Kerim İncin’in cenazelerinin bulunduğu yerden almaya gittiğimizde babamın ve arkadaşının elleri halen arkadan bağlıydı. Babamın bedeninde piyade silahına ait 24 mermi çıkartılırken, Kerim’in cenazesinden ise aynı piyade silahına ait 14 mermi çıkartıldı. Bizler o dönem bu katliama karışanların bulunup adalet önüne çıkarılmasını istiyoruz. Tek istediğimiz adaletin tecelli etmesidir. Davamızın peşini bırakmayacağız” diye konuştu.