İSTANBUL - SES üyeleri, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan 48 ebe, hemşire ve radyoloji teknisyene ‘geçici görevlendirme’ yapılmasını hastane önünde protesto etti.

 

İstanbul’da Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi üyeleri, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan 48 sağlık emekçisi ile Batman’da sendika üyesi sağlık çalışanlarının ‘geçici görevlendirme’ yapılmasına hastane önünde protesto etti.  “Geçici görevlendirmeler durdurulsun” pankartı ve “Liyakatsız görevlendirmeler geri alınsın, taşıma su ile değirmen dönmez” dövizleri taşıyan sendika üyeleri, sık sık “Baskılar, sürgünler bizi yıldıramaz” sloganı attı.

 

SES İşyeri Temsilcisi Handan Mısıroğlu Arık tarafından yapılan açıklamada, dünyada ve ülkemizde binlerce ölümle sonuçlanan Kovit-19 salgınının ilk günlerinde pandemi hastanesi olarak hizmet veren Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlarının travmatik bir süreç yaşadığı dile getirildi.

 

GÖREVLENDİRME ESASLARI YOK SAYILDI 

 

Hastanede görev yapan 48 ebe, hemşire ve radyoloji teknisyenine 27 Mayıs günü mesai bitiminde, iki ay süreyle Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'ne görevlendirmelerinin tebliğ edildiğini anlatan Arık, bu görevlendirmeler yapılırken yöneticiler tarafından uyulması ve izlenmesi gereken hiçbir usul-esas dikkate alınmadığını ifade etti.

 

Söz konusu kişilere karşı hakkaniyet ve adaletten yoksun bir yaptırım uygulandığını söyleyen Arık, “Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ilgili genelgede kurum içi geçici görevlendirme usul ve esasları açıkça belirtilmiş olup, söz konusu görevlendirilmede bu esaslar yok sayılmıştır” dedi.

 

ÖZEL DURUMLARI GÖZETİLMEDİ

 

İlgili yönetmelik gereği, olağanüstü haller dışında yapılan bütün geçici görevlendirilmelerde öncelikle “gönüllülük” esası olduğunun altını çizen Arık, “Eğer gönüllü yok ise ardından kurum içinde, hizmet puanı - çalışma yılı, liyakat, görevle ilgili kurumda tek çalışan olması ve görevlendirilen kişilerin özellikli durumları (ikametgah, küçük çocuğunun ve kronik hastalığının olması) gözetilmeyerek mesai bitiminde yarın yeni yerinizde çalışacaksınız denilmiştir. Sendika işyeri temsilcisi olan, annesi yoğun bakım ünitesinde yatan ve ona bakmakla yükümlü olan, çalıştığı birimde tek olan ve yerine ikamesi olmayan, evi çok uzakta olup ulaşım sorunu yaşayan, kişilerin bu özellikli durumları hiçbir şekilde gözetilmemiş ve 48 kişi mağdur edilmiştir” diye belirtti.

 

KABUL EDİLEMEZ

 

Arık, söz konusu hastanenin hizmete açılacağı gün kamuoyuyla paylaşılmasına rağmen orada çalıştırılacak personelin sağlanmadığını da dile getirdi. Bu açığın toplama personel ile son anda tamamlanmaya çalışıldığını belirten Arık, bu durumun ne verilen hizmetin kalitesi ne de oraya zorlama gönderilen personel açısından kabul edilebilir bir durum olmadığını vurguladı. Arık, “Yapılan bu görevlendirme, pandemi koşullarında özverili çalışmaları ile takdir toplayan sağlık çalışanlarına ağır bir tokat olmuş, iş barışı ortadan kalkarak moral ve motivasyon en aza inmiştir. Genelgede açıkça belirtilmiş kural ve kaidelerin dışında her kurumun yazılı olmayan ama fiiliyatta kabul görmüş kendi iç teamülleri vardır ve geçici görevlendirmelerde bu iç teamüller uygulanır” diye konuştu.

 

‘HUKUKSUZDUR’

 

Sağlık emekçilerinin hak ve çıkarları için mücadele eden SES üyelerinin ve temsilcilerinin bu hastaneye özel olarak gönderildiğini ifade eden Arık, sözlerini “25 yılı aşkın bir süredir çalışan, emek veren kişilerin seçilmiş olması manidardır. Üniversitenin ilgili bölümlerinden mezun olmuş açıkta iş bekleyen binlerce hemşire, tekniker varken, onların ataması yapılmayıp taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışmak siyasi basiretsizliktir, öngörüsüzlüktür ve bu açığı diğer hastanelerden dayatma usulü personel ile kapatmak haksız ve hukuksuz bir uygulamadır” diyerek noktaladı.