Amed Emek ve Demokrasi Platformu’nun koronavirüs açıklaması

img

DİYARBAKIR – Koronavirüsün Türkiye’yi ciddi boyutlarda tehdit ettiğine dikkat çeken Amed Emek ve Demokrasi Platformu, yaşanan krizin en az hasarla atlatılabilmesinin halk sağlığını koruyan önlemlerin alınmasından geçtiğini belirtti.

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Koronavirüs salgının geldiği aşama ve yapılması gerekenler ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Salgının Türkiye’yi ciddi boyutlarda tehdit eder noktaya geldiğinin belirtildiği açıklamada, salgın sürecinin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca salgın konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’yle birlikte, bilim insanları, sağlık meslek ve emek örgütleri ile yerel yönetimlerin işbirliğiyle sürecin yürütülmesi istendi.

KORONAVİRÜSLE MÜCADELE SÜRERKEN…

Açıklamada, Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesi sürerken iktidarın, Kanal İstanbul projesinin 8 milyar bedelli ilk ihale gerçekleştirmesine,  Afrika Yatırım Bankası’na 800 milyon doları aktarılmasına, ayrımcı infaz düzenlemesine, belediyelere kayyım atamasına da tepki gösterildi.

KORONA ÖNERİLERİ

Açıklamada son olarak, koronavirüse karşı çözüm için şu öneriler yapıldı: “Alınan tedbirlerin yetersiz olduğuna dikkat çekenleri hedef haline getiren tehditkâr dile derhal son verilmelidir. Test sayısı hızla artırılmalı, yaygın test uygulamasına geçilmelidir. Salgın süresince vatandaşların sağlığa erişimi ücretsiz olmalıdır. Çalışmak zorunda olanlar için gerekli koruyucu tedbirler alınmalı. Bu süreçte gelir ve hak kaybı yaşayan, ücretsiz izine çıkarılan, sözleşmesi fesih edilen veya yenilenmeyen tüm kamu çalışanlarının hak kayıpları derhal giderilmelidir.  Virüsten koruyucu ürün ve malzemeler dar gelirlilere ücretsiz olarak dağıtılmalıdır. Temel gıda ve hijyen maddeleri ihtiyaçları kamu kaynaklarından karşılanmalı. Temel gıda ve ihtiyaç maddelerinde KDV oranları sıfırlanmalı sıkı fiyat denetimi yapılarak karaborsa ve fırsatçılığa izin verilmemelidir. Konutlarda harcanan elektrik, su, doğal gaz ve iletişim ücretsiz hale getirilmelidir. Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları ertelenmelidir. Cezaevlerinde öncelikle tutukluların hızla tahliyesi sağlanmalıdır. Yaşadığımız krizden en az hasarla çıkmanın tek yolunun toplumsal dayanışmayı yükseltmekten, başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm çalışanları ve halkı koruyucu önlemlerin hiç vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesinden geçtiğinin altını tekrar çiziyoruz.”