İhraç edilen sağlık çalışanları: Böylesi zorlu bir süreçte yer alarak yaşatmak istiyoruz

img

DİYARBAKIR - KHK’lerle ihraç edilen SES üyeleri, hızla yayılan Kovid-19 salgınının halkın sağlığını daha fazla tehlikeye atmadan bir an önce görevlerine iade edilmelerini talep ederek, “Böylesi zorlu bir süreçte yer alarak yaşatmak istiyoruz” dedi. 

 
Dünya ve Türkiye geneline yayılan koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte ülkelerin sağlık sistemleri de zorlu bir sınav veriyor. Salgının daha zirve yapmadığı Türkiye’nin sağlık sistemi ise uzmanlar tarafından yetersiz bulunup bir an önce eksikliklerin giderilmesi uyarısı yapılıyor. Türkiye’de, salgının zirve yapması durumunda hem hastanelerin alt yapısı hem de sağlık çalışanları yetersiz kalacağı yönünde ciddi eleştiriler yapılıyor. Farklı tarihlerde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK)  126 bin 300 kişi görevinden ihraç edildi. İhraç edilenlerden 11 bin 500'ü ise sağlık çalışanı. Yine en çok sağlık çalışanının ihraç edildiği sendikalardan biri de Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi. Farklı alanlarda çalıştıkları sırada KHK ile ihraç edilen SES üyesi 155 sağlık çalışanından 37’si görevine iade edilirken, geriye kalanların da yaşanan salgından kaynaklı halk sağlığının daha fazla tehlikeye girmeden bir an önce hukuksuz bir şekilde alındıkları görevlerine iade edilmelerini bekliyor. 
 
‘HALKLARI YAŞATMAK İSTİYORUZ’
 
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalıştığı 29 Ekim 2016 yılında hakkında herhangi bir adli ve idari soruşturma yokken görevinden alınan SES üyesi Rozerin Çatak, haksız-hukuksuz yere ihraç olan çok sayıda deneyimli ve tecrübeli sağlık çalışanları da bir an önce görevlerine iade edilmesini gerektiğinin altını çizdi. Gelinen süreçte Kovid-19 salgının çok hızlı bir şekilde dünyanın her tarafına yayıldığına dikkat çeken Çatak, “Genelde ülkenin özelde Diyarbakır halkımızın sağlık hizmetine ciddi anlamda ihtiyacı var ve daha da olacak gibi görünmektedir. OHAL İnceleme Komisyonun kararı beklenmeden bir an önce iade olmak ve koronavirüs  ile mücadelede aktif görev  almak istiyoruz. Yarın çok geç olmadan ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan, bir an önce sahada çalışmamız zorunlu hale geldiğini düşünmekteyiz. Sadece Türkiye’de değil tüm sınırları ortadan kaldırarak dünya haklarına da sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Şu an tüm dünya salgın durumu ile karşı karşıya ve biz halkları yaşatmak istiyoruz. Sağlık emekçileri çok hızlı bir şekilde görevine iade edilmelidir” talebinde bulundu. 
 
SORUŞTURMA TAMAMLANMADAN İHRAÇ 
 
Isparta Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne bağlı Gönen Toplum Sağlığı Merkezi’nde Tıbbi Sekreter olarak çalıştığı sırada 6 Ocak 2017 tarihli 679 Nolu KHK ile ihraç olduğunu belirten SES üyesi Barış Çali, ihraç olmadan 3 ay önce emniyet araştırmasıyla ve şahsına ait olmadığı bir sosyal medya hesabında yapılan paylaşım gerek gösterilerek, hakkında açılan idari soruşturmanın tamamlanmadan ihraç edildiğini söyledi. 
 
‘ZORLU SÜREÇTE GÖREV ALMAK İSTİYORUZ’
 
Pandemi olarak ilan edilen Kovid-19 salgınına karşı hem iktidar hem de halklar tarafından yeterince ciddiye alınmadığını dile getiren Çali, şunları söyledi: “Ülkede sağlık alanından yapılan kanunsuz ve haksız işten çıkarılmalar, böylesi zorlu bir süreçte sağlık sisteminde çalışabilecek büyük bir kalifiye sağlık emekçisi açığı oluşturmuştur. Bizler SES üyeleri olarak bütün dünyada büyük yıkım ve felaketlere sebep olan, birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan ve halk sağlığı sorunu olan Kovid-19 virüs tehdidini minimize etmek adına bu zorlu süreçte görev almak istiyoruz. AKP’nin bu salgın durumunu ciddiye alıp, bunu halk sağlığı sorunu olarak görmesi gerekirken, büyük bir ciddiyetsizlikle gerçekleri ters yüz ederek yaklaştığını görmekteyiz. İktidar bir an önce işin ciddiyetini sahiplenip KHK kanunsuzluğundan dönüp hastanelerdeki sağlık elemanı açığını da dikkate alarak bu konuda ivedilikle harekete geçmelidir. AKP hükümeti bu konuda toplumsal barışında zemini olabilecek bir tutum belirleyip ihraç edilen tüm sağlık emekçilerini böylesi zorlu bir süreçte virüsle mücadelenin daha sağlıklı bir hal alması için  işlerine iade etmelidir.”
 
‘İADEMİZ YAPILMALIDIR’
 
Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde (GYEA) sağlık teknikeri olarak çalışan ve 22 Kasım 2016’da 677 KHK ile görevinden ihraç edilen bir başka SES üyesi Fatma Kılıç ise ihraç edildiği güne hakkında herhangi adli ve idari soruşturmanın olmadığını belirti. SES olarak olağanüstü ve kriz durumlarında devlet memuru mantığıyla değil her türlü tehlikeye karşı yaşatmaktan yana olduklarını belirten Kılıç, “Bizler ihraç edilen emekçiler olarak gasp edilen haklarımızın tam da bu küresel salgının olduğu süreçte insanlığın yararı açısından iademizin yapılmasını talep ediyoruz” dedi. 
 
'KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAK İSTEMİYORLARSA…’
 
Hastanenin PCR laboratuvarında çalışan tek laboratuvar teknikeri olduğunu dile getiren Kılıç, Kovid-19 testleri hakkında bilgi sahibi olduğunu ve tecrübeli olduğunu dile getirdi. Virüsün yayılımını durdurmak için yapılması gerekenlerden biri de personel sayısını artırmak olduğunu dile getiren Kılıç, Sağlık Bakanlığı tarafından 32 bin sağlık elemanını alacağını sözünü hatırlatarak, “Kaş yapayım derken göz çıkarmak istemiyorlarsa; ihraç ettikleri kalifiye elemanları da işlerine iade edilsin. Çünkü yeni işe başlayacak arkadaşlarımız sahayı tanımıyorlar, onlara verilecek hizmet içi eğitimin yanında birlikte çalışacakları tecrübeli elemanlarında olması elzemdir. Sağlık emekçisi bu süreçte oluşabilecek krizleri yönetebilme yeteneğine de sahip olmalıdır” uyarısında bulundu. 
 
MA / Mehmet Şah Oruç