TİS sürecinde ilk görüşme: Kamu emekçilerinin onurlu yaşam talebi var

img

ANKARA - 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren 5'nci dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri sürüyor. Toplantı konuşan KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz, “Biz kamu emekçilerinin öncelikle bu ülkede insanca, onurluca yaşam talebimiz var” dedi.

Kamu emekçilerinin 2020-2021 yıllarındaki sosyal ve mali haklarının belirleneceği 5'inci Dönem Toplu Sözleşme (TİS) görüşmeleri, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Reşat Moralı Toplantı Salonu’nda devam ediyor.

5’inci dönem toplu sözleşme süreci görüşmelerine yetkili konfederasyon Memur-Sen’in yanı sıra Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Kamu-Sen temsilcileri katıldı.

MEMUR-SEN’İN TALEPLERİ

Yetkili konfederasyon olarak masaya oturacak olan Memur-Sen, 2020 yılı için 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere yüzde 3 refah payı ve taban aylığa 200 TL seyyanen artış talep ediyor.

Birinci altı ayda yüzde 8, ikinci altı ayda yüzde 7 zam talep eden Memur-Sen’in masaya taşıdığı diğer talapler, yine sözleşmeli personel çalışmasına son verilmesi, gelir vergisinde yıl boyu yüzde 15 sabit oran uygulanması ya da yüzde 15’i aşan kısmın kamu işvereni tarafından karşılanması, kreş hizmeti sunulması ya da 754 TL kreş yardımı yapılması.

Bu taleplerin kamu emekçilerinin kayıplarını karşılamaktan uzak kaldığı eleştirilerinin hedefi olan Memur-Sen’in Genel Başkanı Ali Yalçın, toplantıda yaptığı konuşmada tekliflerinin mali olarak rasyonel, özgürlük ve haklar anlamıyla da reformist olduğunu dile getirerek, olumlu yanıt beklediklerini ifade etti.

Görüşmede söz alan KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ise, “Demokrasi dediğimiz şey ekmek gibi hava gibidir. Fakat bugün kamu emekçileri TİS taleplerini muhatap bakanlık olan Çalışma Bakanlığı önünde kamuoyuna paylaşmak istedikleri için yöneticilerimiz şu anda gözaltında. Bir ülkede düşünün ki çalışanlar taleplerini Çalışma Bakanlığı önünde dillendiremeyecekler. Konfederasyon yöneticileri gözaltına alınacak. Kesinlikle kabul edilemez. Biz sendikal anlamda farklı düşünebiliriz. Fakat barışçıl her türlü eylem anayasa güvence altındadır” dedi.

“1 Ağustos Türkiye’de 3 milyon kamu emekçisi, 2 milyon emeklisi, 20 milyon nüfusun dörtte birini birebir ilgilendiren bir konuda, bu ülkenin ilk kurucu konfederasyonunu yetkilileri ve bağlı sendikaların yetkilileri başkente Bakanlığın önünde gözaltına alınıyorsa, demokratik anlamda bu ülkede geldiğimiz noktada ciddi sorunların olduğu açıktır”  diyen Gürbüz, kamu emekçileri olarak öncelikle bu ülkede insanca, onurluca yaşam talepleri olduğunu ifade etti.

Gürbüz, sonrasında kamu emekçilerinin taleplerini sıraladı.

KESK’İN TALEPLERİ

İşyerlerinden gelen taleplerle oluşturulan taslakta maaş artışlarında yoksulluk sınırının esas alınmasını isteyen KESK, toplamda yüzde 38 zam talep etti. Buna göre eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük kamu emekçisinin maaşının 2020 yılı için eş, çocuk, kira, yemek yakacak yardımı ile birlikte AGİ hariç 6 bin 838 liraya çıkarılmasını talep etti. KESK 2021 yılı için ise gerçekleşen enflasyon artı 3 puan refah payı istedi. Vergi oranının düşürülerek sabitlenmesini, ücretsiz kreş ve servis hakkı, partizanca uygulamalara son verilerek liyakatin esas alınmasını, mülakat ve güvenlik araştırmasına, kadın emekçilere yönelik ayrımcı uygulamalara son verilmesi talepleri de KESK’in taslağında yer aldı.

KAMU-SEN’İN TALEPLERİ

Kamu-Sen de geçmiş dönemdeki erimenin giderilmesini talep etti. 2018 yılında bu kaybın sadece 600 TL olduğunu bildiren Kamu-Sen, yüzde 3 oranında refah payı talep etti. Böylece bugün 3 bin 18 lira olan en düşük memur maaşının 2020 sonunda 4 bin 509, 2021 sonunda ise 5 bin 417 liraya çıkmasını istedi.