Un ihracatına getirilen sınırlama üreticiyi zorluyor

img

MARDİN – Kızıltepe Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, Ticaret Bakanlığı’nın un ihracatına getirdiği sınırlamadan kaynaklı yaşanan zorluklara dikkat çekerek, yasağın aynı zamanda istihdamın önünde engel olduğunu söyledi. 

 
Ticaret Bakanlığı'nın ekonomik kriz sonrası, “istikrarı sağlamak, tüketicileri korumak ve spekülasyonun önüne geçmek” gerekçesi ile un ihracatına geçtiğimiz yıl getirdiği sınırlama kararı üreticileri olumsuz etkilemeye devam ediyor. Mardin'in Kızıltepe Hububat ve Ticaret Merkezi de karardan etkilenen merkezlerin başında geliyor. Son 10 yılda hububat ihracatında hızla yükselerek, 2014-2017 yılları arasında ilk dörde giren, ancak "ihracat yasağı" sonrası geçtiğimiz yıl ilk 10 kent arasında yer alan merkezdeki esnaf ve üreticiler, söz konusu sınırlamanın kaldırılmasını istiyor. 
 
MERKEZE ENDİŞE HAKİM  
 
İhracat yasağından kaynaklı fiyatların dip yapması endişesinin hakim olduğu merkezde, tahıl ürünlerinde hasat döneminin başlaması ile birlikte bugünlerde hareketli günler yaşanıyor. Yüzde 90'ını çiftçilerin oluşturduğu bir kooperatif olarak kurulan merkezde her gün sabah erken saatlerinde yük indirmemek veya yüklemek için onlarca kamyon sıraya giriyor. Güne hububat borsası ile başlanan merkezde, çiftçiler ve esnafların ellerindeki buğday, arpa ve mercimek çeşitlerinden numuneler, Türkiye’nin dört bir yanından gelen makarna, bulgur ve un üreticileri tarafından inceleniyor. 
 
Önceki yılların aksine daha çok iç piyasaya çalışan sanayiciler ve esnafların geldiği merkezde, önce numunelerin kaliteleri makinelerle analiz ediliyor. Ardından ise, analiz sonuçlarına göre sanayiciler ihtiyaçlarını karşılayacak ürünü almak için pazarlığa giriyor. Sadece iç piyasaya hitap eden alıcıların olması nedeniyle satış fiyatları daha çok Tarım Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) belirlediği taban fiyatlar düzeyinde seyrediyor.
 
BAŞKAN ÖTER: VERİMDE DÜŞÜŞ SÖZ KONUSU
 
Kızıltepe Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, bakanlık tarafından getirilen sınırlama ve bu yılki hasat durumuna dair konuştu. 
 
Bu yılki hasadın yağışlar nedeniyle geciktiğini aktaran Öter, “Rekoltede bir düşüş gözlemleniyor. Mısır hasadı bu yıl yağışlardan dolayı gecikmeli oldu. Şubat’a kadar da tarlalarda halen mısır vardı. Hal böyle olunca buğday yaklaşık 2 ay geç ekildi. Geç ekilince yağmurun 'kardeşleme' dediğimiz dağılma süreci biraz gecikti. Ardından ise bahar havası oluşmadan yaz sıcaklarının gelmesi beraberinde verimin de düşük olmasını getirdi. Daha önce dönümünde 600-700 kilo aldığımız verim, bu sene 400-500 kilo olarak gerçekleşiyor. Ciddi bir verim düşüşü söz konusu. Bu biraz da bitkinin güneş görmemesi ile alakalı. Güneş görmeyince sentez denilen sürecini tamamlayamadı ve verimde ister istemez bir düşüş yaşandı” diye konuştu.
 
'YASAK KALDIRILIRSA İYİLEŞME OLUR'
 
Ürünün rekoltesi ve kalitesinin düşmesinden ziyade, Bakanlığı’nın sınırlama kararının kendilerini daha fazla düşündürdüğünü söyleyen Öter, “Bakanlık bir yasak getirdi. ‘Önce ithalat sonra ihracat’ dedi. Yani buradaki fabrikalar Irak veya diğer ülkelere un ihraç etmek istiyorsa; önce ithal edecek, sonra ihraç edecek. Daha önce tam tersi teşvik ediliyordu. Bu yasak devam ediyor. Devam edince fiyatlar TMO’nun verdiği bin 300- bin 350 civarında işlem görüyor. Bu yasak kaldırılırsa fiyatlarda çiftçi lehine bir iyileşme olur ve kaldırılması gerekiyor. Sözde bu yasak stokçulara karşı getirildi ama stokçular bu yasaktan etkilenmedi” tespitinde bulundu. 
 
‘HEM İSTİHDAM, HEM SANAYİ HEM DE EKONOMİYE ZARAR VERİYOR’
 
Sınırlamanın hem bölge çiftçisine hem tarım sanayisine hem de ülke ekonomisine zarar verdiğini kaydeden Öter, çiftçinin ürettiği ürünün ihraç edilmesi durumunda ekonomiye de katkısı olacağını vurguladı. Sınırlama nedeniyle Türkiye’de un ihracatında önceki yıllarda birinci olan Mardin Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yerli un üretimi yapılamadığını belirten Öter, “Geçen yılı saymaz isek, dört yıl boyunca yılda 1 milyar doların üzerinde OSB’nin ihracat rakamı vardı.  Bunu ağırlıklı olarak un oluşturuyordu. Bu yasaklar hem istihdama hem sanayiye hem de ülke gelirine zarar veriyor. Biz bu nedenle bu yasağın kaldırılmasını istiyoruz. Çiftçinin talebi, esnafın ve tarım sanayisinin talebi budur” çağrısında bulundu. 
 
MA / Ahmet Kanbal